Küçük düşünmek

Herkes kendi hikâyesinin başkahramanı. Yaşadığımız her şeyin merkezinde kendimiz varız. Seçimlerimiz bize ait. Kararlarımızı kendimiz uyguluyoruz. Onların sonucunda başımıza gelenlerse bazen isteyerek bazen de istemeden kabul ettiklerimiz. Kısacası, hepimiz kendi evrenimizin merkezine konuşlanmışız ve tüm evrenin bizim irademizle, bizim etrafımızda döndüğünü sanıyoruz.



Peki ya başka evrenler? Hayatınıza hiç başka bir evreni merkez alarak baktınız mı? Ben, ilk kez bu bayram, bambaşka bir hikâyenin içinde, o hikâyenin başkahramanının seçimleri, istekleri, beklentileri doğrultusunda bir hayat yaşadığımın farkına vardım. Küçük bir hikâye değildi. Etkileri ve sonuçlarıyla nerdeyse hayatımın tamamına yayılıyordu. Ben, aslında ben değildim. Hiçbir zaman da ben olmamıştım.


Başkalarıyla empati kurmak gibi bir şey değildi bu. Hepimiz zaman zaman kendimiz dışında biri/bir şey olmanın yollarını ararız. İzlediğimiz filmlerdeki ya da okuduğumuz kitaplardaki karakterlerle özdeşleştiririz kendimizi. Ama orada bile ben olmak duygusu hâkimdir. Ben, şöyle biri olsaydım, neler olurdu sorusuna cevap ararız. Peki ya senin sandığın hikâyenin aslında hiç senin olmadığını anlarsan? Belki bir ömür çabalayıp ortaya çıkardığın hayatın başka birinin kurgusu olduğunu fark edersen?


Sanırım başka biri olmayı hayal etmek ve düşünmek dışında, başka bir kurgunun içinde yer aldığımızı da düşünmeliyiz zaman zaman. Kendimize küçük roller biçerek. Çünkü birileri insanı, insan olmayı o kadar yüceltmiş ki, biz de birey olarak gereksiz bir değer atfetmişiz kendimize. Kibirden gözümüz kimseyi görmez olmuş. Sonuçta öyle bir noktaya gelmişiz ki, hayatımızın ve benliğimizin sadece kendimiz tarafından inşa edilen bir mülk olduğunu düşünmeye başlamışız.


Öyle değiliz ama. Hepimiz birbirimizin hayatlarında birer figüranız. Bizim zannettiğimiz hayat, bambaşka bir yerde, başka birileri tarafından yazılıyor. Bunu fark edemeyenler her türlü kurgunun içinde başkahraman sanıyor kendini. Bazılarına trajik gelebilir anlattıklarım. Benim için trajik olansa neden bunu anlamakta bu kadar geç kaldığım. Neyse, sonuçta hayal kırıklığı değil, yeni bir buluş yapmanın heyecanını hissettim yıllar sonra. Son olarak buradan insanoğluna sesleniyorum:


Küçük düşün ey insanoğlu. Çünkü küçüksün.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.