Sağlıklı beslenmenin cüzdana etkileri

Hepimiz artık daha bilinçli beslenmeye çalışıyoruz. Kimimiz şekeri bırakıyor, kimimiz gluteni, kimimiz süt ürünlerini. Herkesin bünyesi farklı olduğu için herkes kendine göre bir düzen oturtmaya çalışıyor. Bu esnada da benim en çok duyduğum yakınmalardan biri sağlıklı beslenmenin cep yaktığı. Bugün biraz bu konuyu anlatmak istiyorum.


Aslında sağlıklı beslenmenin temellerini aşağıdaki besinler oluşturuyor.

  • Bol sebze
  • Günde en az 2 meyve
  • İyi kalite, yerli tohum, iyi tarım uygulamaları yapılmış veya organik kurubaklagil
  • Yumurta
  • Kefir ve yoğurt
  • Yağlı tohumlar ve yemişler
  • Herkesin kendi avuç içinin 2 katı kadarı iyi kalite hayvansal protein (ilaçsız tavuk, dana eti, deniz balığı, hindi vs gibi)

Öncelikle bu besinlere bakmak istiyorum. Sebzeler ve meyveleri semt pazarlarından son derece uygun fiyatlara alabilirsiniz. Keşke hepsini organik alabilsek ama artık birçok büyük market iyi tarım uygulamaları ile üretilmiş sebze/meyve satıyor. İyi tarım uygulamalarında da ilaç kullanılıyor ama belirlenmiş olan bazı limitler var ve bu limitlerin üstüne çıkılmıyor. İnsan sağlığı için en az zararlı olacak şekilde kontrollü kullanım yapılıyor. Ben genellikle büyük marketlerdeki iyi tarım uygulamaları ile üretilmiş sebze/meyveleri alıyorum. Bu kadar çok sebze yenen bir evde haftalık sebze/meyve masrafı 50 TL civarı oluyor.


Kurubaklagil konusu benim için bayağı hassas. Artık ülkemizdeki bütün büyük marketlerde kurubaklagiller ithal. Mercimeğin, fasulyenin vatanı olan bir ülkede,nasıl ve ne zaman üretildiği bilinmeyen ithal kurubaklagilleri almayı ben tercih etmiyorum. Zaten bunlar organik de olmuyor. Hem kurubaklagiller her zaman içinde en fazla kimyasal kalıntıyı barındıran besinler olduğu için, hem de çiftçimizi ve ülkemizin tarımını desteklemek için ben bunları hep organik alıyorum. Basit bir hesap yapalım.


1 kilo yeşil mercimek yerli tohum olmayan, ithal, ilaçlı üretim 10.95 TL

1 kilo organik, ilaçsız üretim, yerli tohum yeşil mercimek (piyasadaki en pahalı diye bilinen marka) 13.20 TL

1 kilo mercimekten tahmini 5 kereden fazla yemek yapılır. Aradaki 3 TL bile etmeyen farkı beş tencere yemeğe bölünce bence değmeyecek minik bir fark çıkıyor. Ben bunu yüzlerce kez hesapladım ve üç aşağı beş yukarı her kurubaklagilde aynı sonuca vardım. (verileri, yazıyı yazarken 14/12 tarihinde 14:40’ta, zincir marketlerden birinin web sitesinden aldım) Tencere başına 0.75 kuruş fark vermek ilaçsız ve sağlıklı üretim kurubaklagil yemek için çok mu sizce?


Yumurtada da yine çok fazla kimyasal var. Tavukların beslendiği mamalar maalesef insan sağlığına zararlı şeyler. Ben bu yüzden yumurtayı da hep organik alıyorum. 10 adet organik yumurta ortalama 11-12 TL civarı. 10 adet yumurta normal şartlarda 5 gün gidiyor. Dünyanın en kaliteli proteinini almak için günde 2 lira harcamış oluyorum.


En çok sorun kuruyemişlerde yaşanıyor. Badem, ceviz, fındık nasıl oldu da bu fiyatlara ulaştı anlamak mümkün değil. Marketlerdeki paketli kuruyemişleri ben almayı bırakalı çok oldu. En son bundan 3 sene önce bir kilo kuru kayısıyı 60 TL'ye aldığım gün bu gidişata dur dedim ve eve gelip iyi bir tedarikçi araştırmaya başladı. Güvendiğim bir toptancı buldum ve tüm kuruyemiş/kuru meyve alışverişimi oradan, çok daha makul rakamlara yapmaya başladım. 150 TL’lik aldığım ceviz, badem, fındık bize 6 ay kadar gidiyor. Yine ay başına böldüğümüzde her ay için 25 TL düşüyor. Artık her yerden eve kargo ile bunlar gelebiliyor. 150 gr'lık minnacık paket fındığa 13 TL vermeyip, üreticilerinden alırsanız inanın aynı fiyata 3 katı kadar fındık alabilirsiniz.


Örnekler bunun gibi çoğalır gider. Bunlar haricindeki diğer her şey, kendimizi mutlu etmek için, nefsimizi öldürmek için kullanacağımız şeylerdir ve minimumda olmalıdır. Kestane unu, karabuğday unu, badem unu, kinoa unu, fasulye unu vs artık bunlar işin makyajı. Olsa da olur olmasa da olur. Elinizin altında bir paket durursa, canınız kurabiye, kek istediğinde ödül gibi yaparsınız. Bir haftalık kurabiye için ortalama 100 gr un kullanırsanız, size maliyeti 15 TL'yi geçmez. Dışarıda bir tane şekerli, unlu kurabiye 2 TL'ye satılıyor. Sizin evde yaptığınız, sağlıklı mis gibi, içinden 10-12 tane çıkan kurabiye için yine 15 TL makul bir rakam olur ve ayrıca bunlar da her gün yenecek şeyler değil.


Evet, o unlar ilk başta pahalı gibi gözükse de, çok uzun süre yeteceğini ve de sağlığımıza zararı olmamasını göz önünde bulundurursak, arada bir kullanmak üzere evde bulundurabiliriz diye düşünüyorum.


Bir de son söz olarak şunu belirtmek istiyorum. Bir kişi sağlıklı beslemeyi kendine hayat şekli yapmışsa, muhtemelen bu kişi için kendi bedeni her şeyden daha önceliklidir. Ben şahsen kıyafete para harcayacağıma vücudumu besleyen iyi şeylere para harcamayı tercih ediyorum. Ayakkabı, kıyafet yok olup gidecek şeyler ama ben son nefesime kadar bu bedenin içinde yaşayacağım ve ona iyi bakmak zorundayım. Dolayısı ile tercihlerimi yaparken hep bunu düşünüyorum. İleride hasta olduğumuzda milyonlarımız olsa bizi kurtaramayacak. 27 yaşındayken "erken öleceğim" korkusunu bir kez yaşadığım için bunu her zaman ensemde hissediyorum ve hep bedenime iyi bakmaya çalışıyorum. "Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun" demiş Hipokrat. Ne güzel de söylemiş.


Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.

www.semasumeli.com

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sevgili Sema hanım güzel bilgilendirici yazınız için çok teşekkürler.yazdıklarınız o kadar doğru ki Beden sağlığı herşeyden değerli ve önemli aslında şunu ayırt etmeliyiz Nelere önem veriyoruz.Yaşam herşeyden daha değerli değil mi?sevgiyle kalın
    CEVAPLA
  • Misafir simdilerde uzerinde cok dusundugum bir yazi, çok teşekkürler elinize sağlık:)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.