X

Çoğu genç, 16 yaşı heyecanla bekler. On altıncı yaş hem keyifli hem de çeşitli mücadelelerle doludur. Ebeveynler açısından ise on altı yaşındaki çocukları onlara hem neşe hem de hüsran getirebilir. Derslerde başarısızlık, kaba veya riskli davranışlar on altı yaşındaki çocuğunuzdan görebileceğiniz problemlerdir. Bununla birlikte sporda iyi dereceler alabilir veya sosyal yaşamda örnek gösterilen bir genç olabilir.


On altıncı yaşın ebeveynleri, çocuklarını “Yaşam ışığı kaybolmuş, motivasyonu ve cesareti kırılmış, stresli, dikkati dağılmış, bunalmış” olarak nitelendirebilir ve çocuklarının sık sık sinirli, uyumakta güçlük çeken, okulda zorlanan ve stresli bir hale geldiğini söyleyebilir. Ona uygun olmayan arkadaşlarla fazlaca takıldığı veya diğer uçta olup yalnız başına çok fazla zaman geçirdiği görülebilir. Sosyal hayata ayak uydurmak onun için daha fazla strese neden olabilir. Yönünü bulmaya çalışıyor ancak bulamıyormuş gibi görünebilir.


Yüzeyde görünen davranışlar ne olursa olsun, ebeveynler içgüdülerine güvenirler ve ne yaşadıklarını bilirler. Gençlik dönemine dair geleneksel argüman, bunların ciddiye alınması gerekmeyen gençlik olayları olduğunu söylese de anlayışlı birçok ebeveyn, çocuklarında iyi gitmeyen bir şeyler olduğunu anlar. On altı yaşı keyifle hatırlanan ve on yedinci yaşı keyifle karşılayan bir dönemeç halinde yaşamak için bazı noktalara dikkat etmek gerekir.


Birçok genç yüksek ders notlarını ve okul başarısını koruyabilir. Ancak bu, ruhsal dünyalarında ne yaşadıklarının tam olarak işareti sayılmamalıdır. On altıncı yaş, ergenliğin ilk yıllarında olduğu gibi hormonal dalgalanmaların yoğun olduğu bir dönem değildir ancak üniversiteye hazırlık, gelecek kaygısı, sosyal yaşamda başarı gibi konuların öne çıktığı bir dönemdir. Yetişkinlerin dünyası ile gençler arasında bir yerde olan on altı yaş gençleri, iyice bağımsızlaşmaya başlar ancak desteğe halen ihtiyaçları vardır. Ebeveynler içinse çocuklarına yardım etmek gitgide daha zor görünmektedir.




On altı yaş özellikleri











Anne babalara 16-17 yaş ipuçları

Bu dönemde açık iletişim adeta hayat kurtarıcıdır. 15-16-17 yaş civarında gençlerin sosyal yaşamları daha hareketli hale geleceği için riskler konusunda konuşmak ve onların yanında olacağınıza yönelik güvence vermeniz önemlidir. “Başına bir iş gelirse beni aramanı bekliyorum” mesajını her durum için aklının bir köşesinde tutmasını sağlamanız gerekir. Olumsuz durumlar karşısında gösterdiğiniz soğukkanlı tepkiler genç çocuğunuzla iletişim konusunda işinizi kolaylaştırır.


On altı yaşındaki bir genç birçok şeyi kendi kendine hallediyor gibi görünse de hayatında olan bitenlerle ilgilenmenize halen ihtiyaç duyar. Hayatına ilgi duyduğunuzu ona göstermeli, başarılarını överek onunla ilişkinizi taze tutmaya devam etmelisiniz.


Romantik bir ilişkiyi yasaklamak veya çocuğunuzun cinsel gelişimiyle ilgili olarak kafanızı kuma gömmek geri tepmeyle sonuçlanabilir. Bunun yerine, beklentilerinizi bildirin ve cinsel istek, cinsel ilişki ve rıza gibi konular hakkında açıkça konuşun.


İnsanlara "Hayır" diyebilmek ve sınır çizmek

15-17 yaşlarına gelen genç insan, artık sadece kendi hayatını düşünmez. Gençlik yıllarının ortalarında, gençler hayatın nasıl işlediğini ve kendi hayatlarının bununla olan uyumu üzerinde düşünmeye başlarlar. Soyut düşünmede ustalaşırlar. Aynı zamanda da akıl yürütme ve problem çözme becerileri gitgide daha fazla gelişir.


On altı yaşındakiler çoğunlukla yetişkinler gibi iletişim kurabilirler. Okulda hem somut hem de soyut düşünceleri anlayabilir, noktalama işaretlerini ve dilbilgisi kurallarını tam olarak kavrayabilir ve karmaşık cümle yapılarını yazıp okuyabilirler.


Zihinsel sağlıkları veya herkese endişe veren madde kullanımı konusunda ipuçları bu yaşlarda verilmeye başlar. İşaretler konusunda uyanık olun ve şüphelendiğiniz bir durum varsa hiç vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun. Gençlerin sigara kullanımıyla başa çıkma önerileri için tıklayın.


On altı yaşındaki kız ve erkekler yetişkinliğin çok uzakta olmadığını bilir ve kararlarını bunu bilerek vermeye başlarlar - ancak bunlar, ebeveynleri için her zaman doğru kararlar olmayabilir. Çocuğunuz verdiği kararlar veya bunlarla bağlantılı konularla ilgili olarak üzgün veya depresif görünüyorsa, davranışlarında değişiklikler olup olmadığına dikkat edin ve gerekirse profesyonel yardım alın.


16-17 yaş nasıl hisseder?

ABD’de gençlere koçluk ve mentorluk hizmeti veren, aynı zamanda “Ergenlik Bir Felaket Değildir” kitabının yazarı ve TED konuşmacısı olan Jeffrey Leiken, 16. yaşla ilgili bilgi ve deneyimlerini paylaştığı bir yazısında şöyle diyor:


“15-17 yaş civarlarında kritik bir uyanış gerçekleşir. Gençler, diğerlerinden ayrı olarak kendilerinin özgün bir kişi olduğunun farkına varırlar. Akranlarıyla pek çok ortak noktayı paylaşsalar bile herkes ya da herhangi biri gibi olmadıklarını da fark ederler. Gerçekte kim olduklarını anlamaya ihtiyaçları vardır ve bunu bulana kadar da rahat edemezler.”


“On altı yaşındaki genç, bugüne kadar kendisine söylenen, olmak için eğitildiği kişinin, aynı zamanda kabul görmek için katıldığı arkadaş gruplarının ondan beklediği kişinin bir birleşimi olmuştur. Birçok konuda henüz kendilerine ait bir karar vermemiş olurlar. Çok az şeyin kendi özgün benliklerine dayandığının pek de farkında olmazlar. Özgün olmamanın, kendi hayatını yaşamamanın verdiği rahatsızlık ise büyük bir endişeye neden olur. Gençlik anksiyetesi ve kaygı sıkça görülebilir. Bu tür bir mücadele, birçok genci yetişkin yaşamına kadar takip eder. Kaygı, duygusal dalgalanmalara, tam anlamıyla rahat hissedememeye ve içsel huzursuzluğa yol açar. Bu huzursuzluğun kaynağını bilmeyen birçok genç, kaynağı değil, belirtileri kendi kendine tedavi etmeye yönelir. Bunlar kendi kendine ilaç ve benzeri şeyler alma, dikkati dağıtıcı bir şeylere yönelme, kendini suçlama veya aşırı düşünme gibi şeyler olabilir. Neyse ki bu huzursuzlukla baş etmek, bunu bir psikolojik bozukluk olarak ele almak şart değildir. On altı yaşın bu endişeli halini bir sorun olarak görmek ve kaygı tedavisine eğilmek yerine bu dönemi bir keşif yolculuğu fırsatı olarak görmek mümkün olabilir. Elbette ki uzman ve yetkin yetişkinlerin gözetiminde…”


Jeffrey Leiken şöyle devam ediyor: “Uyanışın bu kritik aşamasındaki gençlere, evrensel bir soru yöneltiyorum: Ben kimim? Ancak şu ipucunu vermek, cevabı hemen bulamamanın getirdiği yeni huzursuzluğu engelleyebilir; kim olduğunu bulmak, ömür boyu sürecek bir iştir. Yani “Ben kimim?” sorusunu erken yaşta kendine sormanın tek kelimeyle bir avantaj olduğunu, bu sorunun cevabını olgun yaştaki yetişkinlerin bile kendilerine verememiş olduğunu ona söyleyebilirsiniz. Bunun bir keşif yolculuğu olduğunu, tam da bu yüzden endişelenmek yerine tadını çıkarmasını ekleyerek!”


“Kimlik arayışı, kendini bilme arayışı, kendini diğerlerinden ayrı olarak tanıma kapasitesini geliştirmek, işte tüm bunlar ilk insanlardan beri var olagelmiştir. Biz geliştikçe, yaşamla ilgili öğrenme ve kavrayışlarımız da gelişir. Dolayısıyla kim olduğumuza dair algımız, hedeflerimiz ve kendimizden beklentilerimiz de güncellenir. Bu sebeple “Ben kimim?” sorusuna nihai bir cevap bulmanın henüz mümkün olmadığını genç evladınıza hatırlatarak bunun bir yolculuk olduğunu, keşiflerinde ona yardımcı olmaktan mutluluk duyacağınızı söyleyebilirsiniz.”


On altı yaş civarındaki gençlere mentorluk yapan bir şirketin sahibi olan Leiken, yanında rahat hissetmedikleri ve kendileri olamadıkları insanları anlayacak olgunluğa geldiklerini söylüyor: “Bu yaştaki gençler kendilerine doğru gelen değerleri ve bu değerlerden taviz verdiklerinde içlerinde kendilerini kötü hissettiren şeyleri bilirler. On altı yaşına gelen birçok insan, kendi temel öz benliğini tanımlayan ayrımların az çok farkına varmaya başlar. Bunun için yeterli yaşam deneyimi oluşmuştur.”



Derleyen ve çeviren: Senem Tahmaz

Referanslar: Jeffrey Leiken. “Most Teens Struggle Through This Life Stage – But Why? And What Can Help?” Şuradan alındı:


https://www.evolutionmentoring.com/16-2/


Amy Morin. “16-Year-Old Child Development Milestones” (2020) Şuradan alındı:


https://www.verywellfamily.com/16-year-old-developmental-milestones-4171922