Anksiyete, beynimizin tepki kısımları tarafından yönlendirilir. Sizi tehdit edeceğini düşündüğünüz bir şey sezinlediğinizde vücudunuzu harekete geçiren stres hormonu kortizol salgılanır. Bu, stres tepkisi olarak adlandırılır. Bu durum eski çağlarda atalarımız için korkutucu tehditlerle, örneğin bir kaplanla karşılaştıklarında kavgaya hazır olmak, kaçmak ya da ölü taklidi yapmak anlamına gelmekteydi.
Günümüzde artık kaplanlarla karşılaşmasanız da her gün karşınıza çıkan zorluklar beyninizin geleneksel tepki verme alışkanlıkları yüzünden hala endişeli hissetmenize sebep olabiliyor. Genelde endişeli zihnimiz kontrolü ele almak için şu kalıbı kullanıyor: “Ya böyle olursa?”
Bu kalıbın günlük hayattaki örnekleri ise aşağıdakilere benzer cümleleri içeriyor:
İş alanında: “Yeni patron çok şey istiyor ve memnun edilmesi zor birine benziyor! Ya işimi kaybedersem?”
İlişkilerde: “Harika biri ama ya beni terk ederse?”
Toplumsal konularda: “İçinde bulunduğumuz zamanlar beni çok korkutuyor. Ya ülkem için her şey daha kötüye giderse?”
Beyninizi kontrol edebilirsiniz
Beynimizin başka bir kısmı işimizi bu noktada kolaylaştırıyor. Bu kısım “düşünme bölümü” yani prefrontal korteks olarak adlandırılıyor. Prefrontal korteksin asıl görevi strese karşı verdiğiniz duygusal tepkileri mantıksal düşünme sayesinde kontrol etmenize yardımcı olmak ve böylelikle de çok strese girmemenizi ve aşırı tepki vermemenizi sağlamak.
Parmağınızı alnınıza koyduğunuzda prefrontal korteksinize dokunacak kadar yakın olabilirsiniz. Prefrontal korteksiniz stresinizi kontrol altına alabilir, kortizol salımını azaltabilir. Beyninizim mantıksal düşüme kısmı anksiyetenizi yönetmek ve aşırı tepki vermemenizi sağlamak adına çok önemlidir. Bu kısım aynı zamanda doğru seçimler yapmanızı da sağlar. Strese girdiğinizde bilinçli olarak beyninizi kontrol altına aldığınızı hatırlayacak ve tepki veren beyninizin kontrolünü kazandığınızı da fark edeceksiniz.
Anksiyeteden kurtulmak için…
“Ya böyle olursa?” cümlelerinin zihninizi nasıl bir yarışın içine soktuğunu hatırladığınızda “Ya en kötüsü olursa?” cümlesi ile bu yarışı yavaşlatmaya çalışın. Birazdan bahsedilecek olan ruh sağlığını rahatlatacak aktiviteler, Jeffrey Bernstein’ın Anksiyete, Depresyon ve Gençler için Öfke Yönetimi kitabından alındı ve her yaş için uygulanabilir.
Gözlerinizi kapatın ve geçmişte aklınıza gelen ve hala zihninizi kurcalayan “Ya böyle olursa?” cümlelerinin hepsine kafa yormaya başlayın. Aşağıdaki “Ya böyle olursa?” cümlelerindeki boşlukları doldurun. Bunu yaparken, iyice düşünün ve bu cümlelerin neden karşınıza çıktığını bulmaya çalışın. Bunu yaparken genellikle gözden kaçırılan ve stresinizle anksiyetenizin panzehiri olan şu soruyu sorun kendinize: “Olabilecek en kötü şey nedir?”
Başlamanıza yardımcı olabilecek bir örnek:
“Pandemi sürecinde çocuklarıma bakmaya çalışırken işimi kaybedersem ne olacak?”
“Olabilecek en kötü şey yeni bir iş , belki de ihtiyaçlarımı daha kolay karşılamama yardımcı olacak bir iş, aramaya başlamak zorun kalacak olmam. Yeni bir iş bulmam arzu edeceğimden daha uzun zaman alsa da bu süreç, geçmişte zor zamanlar geçirdiğimde bunlarla nasıl başa çıktığımı hatırlamama yardımcı olacak. Aslında, şimdi bu konu hakkında daha mantıklı bir şekilde düşündüğümde, patronumla konuşacağım ve şu anki durumu benim için daha kontrol edilebilir bir hale getirmenin yöntemleri olup olmadığını öğreneceğim”
Şimdi aşağıdaki boşlukları kendiniz doldurun ve kendinize yukarıda bahsedilen soruyu sorarak stresinizi daha iyi şekilde yönetmeye çalışın:
……….. olursa, olabilecek en kötü şey şu olur: ……………..
Bunu yaptıktan sonra daha mantıklı düşündüğünüzün farkına varacaksınız.
İngilizce aslından çeviren: Dilara Koru
Kaynak: Psychology Today. Jeffrey Bernstein. 7 Words to Overcome Your Anxiety. Şuradan alındı:https://www.psychologytoday.com/us/blog/liking-the-child-you-love/202010/7-words-overcome-your-anxiety
YORUMLAR