X

Medipol Üniversitesi Hastanesi'nden Psikolog Yasemin Kamalı, stresin sadece yetişkinleri değil, çocukları da olumsuz etkilediğini vurgulayarak, çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan stres ve kaygının, ilerleyen yaşlarda ağır tablolara neden olabildiğini kaydetti.


Çocuklar için çevrelerinden ve ebeveynlerinden aldıkları birçok stres kaynağı bulunduğunu aktaran Psikolog Yasemin Kamalı, şu bilgileri verdi: "Bu stresler, zamanında müdahale edilmezse, sonraki dönemlerde depresyon, anksiyete ve kaygı bozuklukları ile panik atak gibi ağır tablolara sebep olabilir. Bu tablolar yetişkinliğe varmadan çocukluk yaşlarında da ortaya çıkabiliyor. Stresten ve kaygıdan kaynaklı dikkat dağınıklığı, kaygı problemleri, geceleri dişleri gıcırdatma, alt kaçırma problemlerine kadar birçok problemler yaşanabiliyor. Kaygıyı artıran nedenler yaşa göre değişiklik gösteriyor. Anne sütünden ayrılma dönemi çocuk için bir travmadır. Çünkü çocuk, anne sütünden ayrılmasıyla bireyselleşme dönemine girmiş oluyor. Tuvalet alışkanlığının kazanılması da çocuk için bir stres faktörü. Çocuklarda bu durumu engellemek yerine desteklemek ve teşvik etmek gerekiyor. Bu dönemdeki çocuklarda anne çocuk arasındaki iletişim çok önemli. Sağlıklı bir anne çocuk iletişimi olmadığında çocuk çok fazla duygu iniş çıkışları yaşamaya başlıyor.”


“Ergenlik dönemi çocuk için başlı başına bir stres kaynağı”

Psikolog Kamalı, 7-11 yaş grubu çocuklarda, öğretmen, sınav, başarılı olma ve performans gibi kaygıların ortaya çıktığını ifade etti. Bu dönemin, çocukların yetişkinlere en çok özendiği dönem olduğuna işaret eden Kamalı, şu ifadeleri kullandı: “'Nasıl bir yetişkin olacağım?' sorusunu kendine hep sorar ve çevresindeki yetişkinleri kendine rol model alır. Bu dönemde stres nedenlerine bakıldığında anne-baba arasındaki iletişim çok önemli. Aile içerisinde şiddet ya da çatışma varsa çocuk bu durumu her yere taşır. Özellikle okul döneminde yemek yeme, arkadaşlarıyla oyun oynama isteksizliği ortaya çıkıyor. Çocuklarda stres bedensel olarak dışa vurabiliyor. Vücutta kaşıntı, küçük alerjik belirtiler, karın ağrısı, hata yapma, sakarlık gibi davranışlar sık görülebiliyor.


Ergenlik döneminde çocuğun kendini bulması, tanıması, keşfetmesi başlı başına stres kaynağı. O dönemde ailenin çocukla empati kurabilmesi çok önemli. Beğenilme, sevilme, kabul edilme, popüler olma isteklerinin yoğun olduğu bir dönem. Çocuğun içe dönük ve dışa dönük olması bu dönemde ortaya çıkıyor. İçe dönük bir çocuğu dışa dönük yapmaya çalışmak, büyük bir stres sebebidir”



“Sınırsızlık çocukta stres yaratıyor”

Psikolog Yasemin Kamalı, çocuklarda stresle başa çıkabilmek için ailelere şu önerilerde bulundu: