Central Hospital’dan Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Salim Bereket, ishalin yol açtığı rahatsızlıkları ve alınması gereken önlemleri anlatıyor.
İshal her yaşta görülebiliyor
İshal, kişinin günlük dışkılama sayısının artması ve dışkı kıvamının sulu olması ile gelişen bir durumdur. Günde en az 3 kez sulu dışkı yapılıyorsa bu durum ishal olarak tanımlanır. İshal genellikle kısa süreli ve aniden başlar. Su, sodyum, karbonat ve potasyum gibi elektrolitlerin vücuttan hızla kaybolmasına neden olabilir. Bu durum da vücudun susuz kalmasına ve elektrolitlerin dengesizliğine yol açabilir. İshal her yaşta görülebildiği gibi, hijyenin tam olarak sağlanamadığı kalabalık ortamlarda salgınlara da yol açabilir.
Hastalar, kıvrandırıcı şekilde karın ağrısı yaşayabilir
İshal olan hastalarda sıklıkla karın ağrısı yaşanır. Bu ağrılar çoğunlukla hastayı kıvrandıracak düzeyde olur. Hasta bağırsak hareketlerini hissedebilir ve bağırsak gürültüsü olabilir. Devamında karın ağrısı şiddetlenir, daha sonra hafifleyerek kaybolur ve kıvrandırıcı olarak yeniden başlar. Ağrıyla birlikte ateş, bulantı, kusma ve dışkılama ihtiyacı olabilir. Dışkıda kan, köpük, sümüksü, sindirilmemiş gıdalar da görülebilir.
İshalin altında çeşitli nedenler yatıyor olabilir
İshale çok çeşitli etkenler yol açabilir. İshal sıklıkla mikrobiktir ancak mikrobik olmayan birçok sebeple de ortaya çıkabilir. Viral ya da bakteriyel en çok görülen nedenlerdir. Bunların dışında toksit maddeler, parazitler, antibiyotikler başta olmak üzere birtakım ilaçlar, iltihapla seyreden hastalıklar ve bazı hormonal hastalıklar da ishale sebep olabilir. Ayrıca heyecan, korku, üzüntü ve stres gibi psikolojik durumlar da ishali tetikleyen nedenler arasındadır.
Hızlanmış bağırsak hareketleri, dışkının suyunun geri emilmesini güçleştirir ve dışkı sulu kalır. Ayrıca bağırsak duvarında bulunan villus adını verdiğimiz dışkıdaki suyu emen emici uçların, hastalık nedeniyle dökülmesi sonucu emilimin güçleşmesi ile ishal gelişir.
İshal, ciddi hastalıkların sinyalini veriyor olabilir
İshal ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Hastanın ishali uzun sürüyorsa, vücudunda su ve elektrolit bozukluğuna yol açıyorsa çok tehlikeli olabilir. Özellikle bebeklerde, küçük çocuklarda ve yaşlılarda ölümlere yol açabilir.
Tedavi ile vücudun kaybettiği su ve elektrolitler telafi edilmeli
Eğer ishale sebep olan bakteri türü mikroplarsa, antibiyotik tedavisine başlanır. İshal ve kusma yüzünden vücudun kaybettiği su ve elektrolitleri telafi için gerekli tedavi planlanır. İshal durdurucu ilaçlar ise uzman hekim kontrolünde kullanılmalıdır. İshal aslında, vücudun kendini korumak ve ishale neden olan durumu vücuttan atmak için geliştirdiği bir mekanizmadır. İshal durdurucu ilaçlar bilinçsiz şekilde kullanılırsa, o nedenin kesilmesine ve bağırsaktan emilmesine neden olur. Bu durum da ishale sebep olan nedenin vücuda girip yayılmasına ve daha ağır hastalıklara yol açabilir.
Tüketilen suların temizliğine dikkat!
İshalin oluşturduğu önemli sonuçlardan biri de aşırı su kaybıdır. Bu durum göz önüne alındığında su tüketiminde oldukça dikkatli davranılması gerekir. Yaz aylarında aşırı sıcaklık sebebiyle su tüketiminde artış görülür. Bu gayet doğal bir durumdur ancak yaz ishalleri en çok mikroplu suların içilmesi ve kirli sularla yıkanmış gıdaların tüketilmesi sonucu oluşur. Bu sebeple vücudun ihtiyacı olan temiz ve kaliteli suyun karşılanması için bilindik ve güvenilir markaların seçilmesini öneriyoruz.
Hijyenine güvenilmeyen havuzlar ve kirli denizlerden uzak durulmalı
İshalin en sık karşılaşıldığı dönem yaz aylarıdır ve yaz ishalleri de bu gruba dahildir. Yaz dönemi artan sıcaklık nedeniyle besinler içindeki mikroorganizmalar çoğalır. Buna ilaveten yaz mevsiminde seyahatlerin artması, beslenme düzenindeki değişimler, sinek vb. böceklerin besinlere teması sonucu ishal şikayetlerinde artış görülür. Ayrıca temizliğinden emin olunmayan havuzlarda ve kirli suyu olan denizlerde yüzmek de başlıca neden olabilir.
İshaller yaşam kalitesini bozuyor
Tedavi edilmemiş vakalarda hastanın özellikle yaşam kalitesi bozulur. Sık tuvalete gitme ihtiyacı sorun yaratabildiği gibi; halsizlik, ateş ve karın ağrısı hastanın iş yaşamını da engeller. Daha ağır vakalarda ise hastanın acilen hastaneye yatırılarak tedavisinin yapılması gerekir. Salgın şeklinde ilerleyen kolera gibi hastalıklar da ölüme yol açabilir.
İshalden korunmak için bazı önlemler alınmalı!
İshalden korunmak için öncelikle kişisel hijyene çok dikkat edilmelidir. Eller sık sık ve sabunla yıkanmalıdır. Ellere bulaşan mikroplar ağza götürüldüğünde vücuda kolayca girebilir. Bu sebeple tuvaletten sonra ellerin mutlaka bol sabunlu su ile en az 30 saniye ovularak yıkanması gerekir. Aynı durum her yemekten önce ve sonra da geçerlidir.
İshal çoğunlukla özel bakım ya da tedavi gerekmeden birkaç gün içinde geçer. Ancak ishali uzayan veya sürekli ishal olan hastalarda başka rahatsızlıkların habercisi olabilir. Hastada; ateş, fazla miktarda sıvı kaybı, çok sık tuvalete gitme, ağızdan sıvı almayı zorlaştıran bulantı-kusma ve dışkıda kan görülüyorsa mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır. Ayrıca;
- Tüketilen gıdaların taze olmasına özen gösterilmeli ve son kullanma tarihlerinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir.
- İyi ambalajlanmamış, açıkta satılan yiyecekler ve denetimsiz içme sularından uzak durulmalıdır.
- Pastörize olmayan süt ve süt ürünleri asla tüketilmemelidir.
Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seza Baykan, yaz aylarında görülen akut ishalin 0-5 yaş grubundaki çocuklarda sıklıkla rastlandığını söyledi.
İshalin, dünyada ilk 2 yaş içindeki çocuk ölümlerinde en başta gelen hastalıklardan olduğuna dikkat çeken Dr. Seza Baykan, "Yaz aylarında ısı artışına bağlı olarak su tüketimi ve beraberinde mikroplu su içme riski artar. Bunun yanı sıra sıcakta besinlerin saklanma koşullarına bağlı olarak bakterilerin üreme hızı ve ürettikleri toksinlerde artış olur. Ayrıca deniz ve havuz suları da bulaşmanın kaynağı olabilir" dedi.
İshal hakkında bilgi veren Dr. Baykan, şunları söyledi: "İshal dışkılama sayısının artması ve dışkı kıvamının yumuşamasıdır. İshalle birlikte vücutta sıvı kaybı oluşacağından özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda hayati tehlikeye neden olabilir. Sıvı kaybının başlıca belirtileri ağız ve dil kuruluğu, susuzluk hissi, uykuya meyil, gözyaşında azalma, göz kürelerinin içeri çökmesi, nabızda hızlanma, el ve ayaklarda soğukluk, idrar miktarında azalma, solunum sayısının artması ve dalgınlıktır. İshale kusma ve ateş eşlik ediyorsa bu durum sıvı kaybını artıracağından derhal doktora başvurulmalıdır."
Tedavide temel prensibin kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konması olduğunu anlatan Dr. Baykan, "Çocuk eğer kusmuyorsa, sıvı kaybı hafif veya orta derecede ise bol sıvı alması sağlanmalıdır. Oral replasman sıvıları bu amaçla kullanılabilir. Bağırsak florasını düzenleyici probiyotik içeren tozlar verilmesi önerilir. İshal kesici ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Virüslere bağlı ishallerde hastalık kendiliğinden geçer. Bakteri ve parazit kaynaklı ishallerde etkene yönelik antibiyotikler kullanılır. İshal düzelene kadar yağsız ve posasız gıdalar alınmalıdır. Meyve olarak şeftali ve muz; katı yiyeceklerden yağsız makarna ve pirinç pilavı, haşlanmış patates ve patates püresi, haşlanmış yağsız et ve tavuk yenilebilir. Vücuttaki sıvı kaybının ağır olduğu ya da çocuğun kusma nedeniyle sıvı alamadığı durumlarda tedavinin hastaneye yatırılarak yapılması gerekir" ifadelerini kullandı.
Dr. Seza Baykan, ishal durumunda anne sütünün de önemine değinerek, "Anne sütü alan bebekler anne sütünün içinde bulunan maddeler nedeniyle ishale neden olan enfeksiyonlara karşı anne sütü almayanlara oranla daha dirençlidir ve daha çabuk iyileşirler. Bu nedenle ishalde anne sütü kesilmemeli sık sık emzirilmeye devam edilmelidir. İshalden korunmak için eller sıkça yıkanmalı, mama yiyen bebeklerde sular ve biberonlar kaynatılmalı, musluk suyu ve kaynağı bilinmeyen sular tüketilmemeli, çiğ sebze ve meyveler iyice yıkanmalı, yiyecekler buzdolabında saklanmalı, ishalli bireylere temastan ve aynı eşyaları kullanmaktan kaçınılmalıdır" şeklinde konuştu.
YORUMLAR