Çocuğunuzu gerçekten duyuyor musunuz?
Söylediklerini dikkatle dinleyin. Gözlerine bakın. Hemen tepki vermeyin, sessizliğinizi koruyun. Onu gerçekten duymanız ve bunu hissettirmeniz gelişimi için altın değerindedir.
- Kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik, reklam ve içerik ölçümü, izleyici görüşleri ve ürün geliştirme
- Bilgileri bir cihazda depolamak ve/veya onlara cihazdan erişmek
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Söylediklerini dikkatle dinleyin. Gözlerine bakın. Hemen tepki vermeyin, sessizliğinizi koruyun. Onu gerçekten duymanız ve bunu hissettirmeniz gelişimi için altın değerindedir.
Eğer iyi bir anne ve baba olmak istiyorsanız çocuğunuzu gerçekten dinlemelisiniz. Çocuğunuzun gerçekte ne dediğini duymalısınız.
Psikolog Leyla Navaro’nun, ‘Gerçekten Beni Duyuyor Musun?’ isimli kitabında çocuğu dinlemenin yararlarından söz ediliyor ve çocuk konuşurken dinlenildiği zaman şu sonuçların oluşacağı anlatılıyor:
1. Çocuğun konuşma yeteneği artar, kendini daha ili ifade etmesini öğrenir, kelime bilgisi zenginleşir.
2. Çocuğun bir derdi varsa, bunu davranışla göstermek yerine (saldırganlık, hırçınlık, ağlamak, içine kapanmak gibi) sözle ifade ederek rahatlar, bu da hırçınlaşmasına, içine kapanıp üzülmesine, daha ileride derslerini veya sosyal hayatını etkilemesine engel olabilir.
3. Anlaşıldığını hisseden çocuk kendini daha huzurlu ve rahat hisseder. Bu da çocuğun kişisel ve sosyal gelişmesine yardımcı olur. Çocuğun kendine güveni artar.
4. Çocukla aranızda bir yakınlık doğar. Çocuk size danışır ve diyalog kurar.
5. Söyledikleri dinlenen çocuk, sizin sözünüzü dinlemeye başlar.
Ya çocuğun hizasına gelecek şekilde oturun veya çocuğunuzu kendi boyunuza göre yükseltin. Onun gözlerine bakın. Hem yüz ifadesini görebilirsiniz, hem de size daha rahat açılmasını sağlarsınız.
Çocuğunuz bir sorunla geldiğinde, hemen lafa karışıp sorunu giderme, çözüm getirmeye çalışmayın. Önemli olan sizin değil, çocuğunuzun söyleyecekleridir. Ayrıca konuşurken yaratılan sessizlik, çocuğun konuştukları hakkında düşünmesine ve olaya daha dikkatle bakmasına olanak sağlar.
“Demek öyle oldu” gibi ifadeler anlatımı devam ettirir. Çocuğunuza ayna görevi görmüş olursunuz. Yanlış anlamadığınızı kanıtlarsınız. Çözümü kendi bulmasına, böylece daha sorumlu ve bağımsız olmasına yardımcı olursunuz. Sorunun yüzeyde kalmayıp, daha derin bir boyutu varsa onu anlayabilirsiniz.
“Çok mu kızdın?” gibi ifadeler çocuğunuzu rahatlatır. Anlaşıldığını hisseder. Ayrıca duygularının yoğunlu devam etmez. Bununla birlikte çocuk duygularını isimlendirilmeyi öğrenir. Böyle bir iletişim içinde büyüyen çocuklar, kendilerini daha açık ve dolaysız ifade ederek sorunlarını daha kolay çözümleyebilirler.
-BİTTİ-
Hazırlayan: Fatma Belgin