Çocuğunuz size hiç ilk adınızla hitap ediyor mu? Ya da acıktığı zaman gelip direk ‘yiyecek ne var’ diye soruyor mu? Lütfen demeden ya da teşekkür etmeden… Oğlunuza, ‘bugün takımınızın kazandığını duydum’ dediğinizde ‘Evet, golü ben attım istersen bi sonraki maça gelip izleyebilirsin. Takımın yıldızıyım’ gibi bir cevap alıyor musunuz?

Koşulsuz sevgi

Çocuklarda öz güven gerçekten çok önemli mi? Eğer google’a çocuk& özgüven etiketlerini girip arama yaparsanız, 38 milyon küsur sonuca ulaşacaksınız.

Çocukların, ebeveynlerinin koşulsuz sevgisine ihtiyacı vardır ve kucaklandıkça, dinlenildikçe ve elbette övüldükçe gelişecekler, açacaklardır. Bu onların doğuştan gelen hakları.

Bu duygusal besleme çocuğun özellikle ilk yıllarında sürerken, yavaş yavaş özgüven de gelişmeye başlar. Özellikle okula başladıktan sonra işe yarayacak bu özgüven, hoşlanmadıkları ya da doğru bulmadıkları şeye itiraz etme ve ‘hayır’ diyebilmelerini de sağlar. Buna rağmen haya kırıklıkları ve üzüntüler yaşadığı zamanlarda ise daha rahat toparlanmasına ve yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olur.

Alçakgönüllüğün nesi yanlış?

Ama özgüven, körü körüne kendi düşündüklerinin ve hissettiklerinin mutlak güç olduğuna inanmak değildir, bu tarz bir tutum özellikle ilerleyen yaşlarda çocukların hayatını zorlaştıracaktır. Mütevazi, alçakgönüllü bir tavır ve iki kez düşünmek önemlidir. Öyleyse ebeveynler olarak çocuklara özgüveni doğru şekilde aşılamak da bizim görevimiz. Fikirler kişiden kişiye değişse de uzmanların önerileri şu yönde:

• Kendiniz hakkında sağlıklı fikirleriniz olması

• Öz-değerlere sahip olmak

• Pozitif bir bakış açısı

• Genel olarak kendinden memnuniyet

• Gerçekçi hedeflere sahip olmak