Çok kucağa alınan bebek şımarır mı? Tek başına uyumaya alışsın diye çığlıklarına rağmen yatağında bıraktığımız bebek ağlayarak annesini manipüle etmeye mi çalışır? Bir çocuğu büyütmek için onu sadece yedirip içirmek, temiz tutmak yeter mi? Bu üç sorunun da tek bir cevabı var: Iııh!!!
İnsanların üzerine en çok kafa yorduğu konu hangisi? Romanlarda, tiyatro oyunlarında, filmlerde en çok neden bahsediliyor? Evet, bazen iktidar mücadeleleri, onur, gurur ama asıl olarak sevgiden. İçinde sevgiden bahis geçmeyen pek fazla kitap, film vs. yoktur herhalde…
Yeni doğan bir bebeğin de, okul çağında bir çocuğun da, bir yetişkinin de sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilmesi için yeme, içme ve barınmanın haricinde kendini güvende hissetmeye ve sevildiğinin; hesapsızca sevildiğinin farkına varmaya ihtiyaçları var…
Bebeklik çağında sevgiyi anlamanın yegâne yolu dokunmadan geçiyor… Bu konuyu merak eden bilim adamları bebek maymunlar üzerinde ilginç bir deney yapmışlar. 1958’de gerçekleştirilen bu deneyde bebek maymunların yanına iki farklı maymun maketi konulmuş. Bunlardan biri elinde içi süt dolu bir biberon olan, tellerden yapılma bir maketmiş; diğeriyse havlu kumaştan yapılma, sıcaklık yayan ve sallama hareketleri yapabilen bir maketmiş. Araştırmanın sonucuna göre maymun yavruları zamanlarının büyük çoğunluğunu havlu kumaştan yapılma maymun maketiyle geçirmişler. Telden yapılma maketin yanına yalnızca acıktıklarında uğramışlar. Anlaşılan o ki yavru maymunlar için beslenme ihtiyacı, sıcaklık, güven ve dokunma hissinden daha fazla olmamış… İnsan yavruları için de benzer bir durum söz konusu. Yeni doğan bir bebeğin ilk 3-4 ay boyunca annesinin kucağından inmek istememesinin, sürekli memede durmak istemesinin, yatağına bırakıldığında uykusundan uyanıp feryat etmesinin ana sebebi bu… Bebeklerin anne kucağında ya da memesinde kalma konusundaki bu ısrarları sadece karınları aç olduğu için değil, annenin sıcaklığına, dokunuşuna ve kokusuna da yakın durabilmek için.
Belki bilirsiniz; savaş zamanında Romanya’daki çocuk bakımevlerinde yapılan bir araştırma da günlük ihtiyaçları düzenli olarak giderilen (yani beslenen, temizlenen) ama ilgi, sevgi ve konuşmadan mahrum halan çocukların birçoğunun yaşayamadığı; yaşayabilenlerde ise ciddi gelişim gerilikleri olduğu saptanmıştı… Beyin ilişki içinde gelişen bir organ… İhtiyacı olan ilişkiyi de özellikle hayatının ilk yılında birincil bakıcısında buluyor… Anne, baba, anneanne… Diyeceğim o ki; bebekler kucağa alınınca şımarmazlar. Meme ya da kucak isteği onlar için hayati ihtiyaç… Kimsenin sözüne kulak asmayın. Bebeğiniz sizi çağırıyorsa yanına gidin, kucağınıza alın, öpün koklayın, onunla beraber uyuyun… Bu ona ne yedirip içirdiğiniz kadar önemli gelişimi açısından…
Yazı: Damla Çeliktaban
YORUMLAR