HT Hayat Anasayfa Başarıda kardeş etkisi | Anne - Baba

İngiltere’de yapılan bir araştırma, ailede başarılı bir abla ya da ağabeyin varlığının, diğer çocukların başarı oranını yükselttiğini ortaya koydu. Nedeni ise ailenin küçük bireylerinin, ‘ilk çocuk’ olan ağabey veya ablanın başarısını geçmek istemeleri ve bunun için azmetmeleri. Peki, bu her zaman doğru mu? Büyük çocuğun başarısı küçük çocukta olumlu sonuçlar kadar olumsuz sonuçlara da yol açar mı? İlk çocuklar mı, sonrakiler mi şanslı? Konunun uzmanları, Habertürk’e hem araştırmayı yorumladı hem de Türkiye ile karşılaştırdı. Ortak kanaat, anne ve babaların davranışlarının sonucu değiştireceği yönünde. Sorel Dağıstanlı / İstanbul


‘Büyük çocuk şanssızdır’

Davranış Bilimleri ve Kişisel Gelişim Uzmanı Kunter Kurt: Büyük çocuk daha şanssızdır. Çünkü büyük olan hayatı deneyimleyecek tecrübeye sahip olmadan ve ilk çocuk dezavantajını yaşayarak, deneme- yanılma yöntemiyle her şeyi öğrenir. Tabii, diğer ülkelerdeki araştırmaları, ülkemize monte etmemiz yanlış yönlendirmelere neden oluyor. Bu yüzden İngiltere’deki araştırmayı genelleyemeyiz. Küçük çocuklar iyi bir rol model varsa ve büyük olan ruhen sağlamsa, özellikle aile şirketlerinde, başarılı kişiyi modeller. Ancak bunu belirleyen faktör anne ve babanın durumudur. Küçük çocuk, anne-babanın doğru bir birliktelikleri varsa pozitif, yoksa negatif etkilenir. Anne ve babanın tutumu, ağabey ya da ablaya bakışı değiştiririr. Onların da kardeşlerine bakışını etkiler. Bu yüzden genelleyemeyiz. Babalar ahlak, anneler sevgi merkezidir. Eğer takım değillerse, çocuklar ahlak ve sevgiyi alamaz ve bu davranış ve tutumlarını belirler.



‘Büyük çocuklar daha başarılı’

Prof. Dr. Acar Baltaş: Düşük gelirli ailelerde, küçük çocuğun büyüğe özenerek sıçrama yapması daha belirgin. Normalde bu oran yüzde 2.4 ama düşük gelirli ailelerde bu oran yüzde 6. Yaş farkı arttıkça küçüklerin başarısı da artar. Zira aradan geçen uzun süre sonucu anne ve babaların tekrar takati oluyor. 3 çocuklu ailelerde, ortanca çocuğun anne-baba ilgisinden uzak olması, onun, hayatın ileri dönemlerinde başarılı olmasını sağlayacak bazı özellikler geliştirmesini sağlıyor. Sıralarını bekledikleri için daha sabırlı oluyorlar. Büyüklere karşın daha az egosantrik, küçüklere nazaran daha az şefkat bekliyorlar. Başka insanları anlama konusunda beceri geliştiriyorlar. Yüzde 80’i anne-babalarına daha sadık. Bu oran birinci çocuklarda yüzde 65, üçüncülerde ise yüzde 53. Genel olarak büyük çocuklar daha başarılı. Bunun nedeni de ilk çocuk olması nedeniyle anne-babanın ve çevrenin ilgi ve ihtimamı.


‘Her insan kendi bacağından asılır’

Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yazar Mümin Sekman: Ailenin ilk çocuğunun başarısı, başarı konusunda bir standart koyar. Altta kalan başarısız hisseder. İlk çocuğun başarısı bir olabilirlik modeli sunar. Kendilerinden birinin başarısı, “O yaptı oldu, ben de yapabilirim” özgüveni verir. Başarıyı istatistik olasılık olmaktan çıkarıp erişilebilir rol modele dönüştürür. Normalde arka tekerler ön tekeri izler ama bir elin beş parmağı da aynı değildir. Yapısal farklar, rol modellerinden daha güçlüdür. İlk çocuğun başarısı, diğerlerini başarısız da yapabilir. İlk çocuk, kibirli ve üstünlüğünü koruma odaklıysa, diğer kardeşleri ezip başarısızlaştırabilir. İkinci seçenek olarak, diğer kardeşlerin fabrika ayarları başarısızlığa programlıysa ya da başarı değil mutluluk odaklılarsa, o zaman ilk kardeşin başarısından hoşlanmayacaklardır. Sonuç olarak, her insan kendi bacağından başarı askısına asılır.



‘Çok doğru bir araştırma’

Pedagog Battal Odabaşı: Ceza, başarı, ödül her şey olumlu da olumsuz da sonuç verir ama model seçme daha çok olumludur. Modelliyen biri ileri gider. Neyi modellerseniz ona doğru gidersiniz. Çok güzel ve doğru bir araştırma. Çok iyi bir çalışma ve Türkiye’de de böyle çalışmalara ihtiyaç var.



‘Anne-baba faktörü önemli’

Eğitimci-Yazar Sait Gürsoy: Bir ailede 2 ya da daha çok çocuk varsa büyüklerin başarısı diğerlerinde lokomotif işlevi görebilir. Ama bu artı olduğu gibi bazen eksi de olur. Başarılı örnek rol modeldir, ondan sonra gelen onu örnek alır ve ona göre hazırlanır. Ama beş parmağın beşi nasıl bir değilse, çocukların algıları ve fiziki yapıları da bir olmayabilir. Burada en büyük görev de ailelere düşüyor. Büyük kardeşin başarısı sürekli olarak küçük kardeşin önüne getirilirse ve küçük çocuk da buna yetişemezse başarısız olur. Anne-babaların, çocukların hem algı hem de fizik yapılarına dikkat etmeleri gerekmektedir.


‘İngiltere örneği bize uymaz’

Eğitimci-Yazar Cihat Şener: Araştırma, bıçak sırtında. Doğru da olabilir, olmayabilir de. Ailedeki diğer ilişkilere bağlı. Ağabey ya da abla iyi bir modelse, kardeşiyle arası iyiyse olumlu etkisi olur. Ya da aile başarıyı abartmadan, aşağıdakine baskı aracı yapmadan kullanırsa küçük çocuklar olumlu etkilenir. Ama aile, “Bak onun gibi olamıyorsun” diye diğer çocuklara baskı yaparsa bu ters teper. Hatta çocukta öfkeye dönüşür. Kıyaslamamak gerek. Rol model başarılıdır ama bu onun başarısıdır. Diğeri de öyle olacak değil. Bunu dengeleyecek olan anne-babanın davranışıdır. Bunun iyi ya da kötü örnek olması aileye bağlı. İngiltere örneği bize uymaz, biz değişik bir toplumuz, köpürtmeyi severiz. “Gördün mü ablanı, ağabeyini?” dedikçe farklı olur. Bu araştırma bizde olsaydı sonuç farklı çıkardı. Aklın ortaya çıktığı, duyguların önde olmadığı bir ailede bu iyi bir örnek ama bizde öyle değil.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.