Okuldaki yetkililerin, çocuklara ne yapacakların; ne yapmayacaklarını söylemesine alıştık, neticede öğretmenlerin görevi çocukları eğiterek onların yetişkin hayatına kolayca atılmalarını sağlamak. Ancak, ebeveynlere okul tarafından direktiflerde bulunulmasına pek alışık değiliz.

İngilitere’nin kuzeyindeki bir okulda yetkililer, velilere “Çocuklarınızı cep telefonuyla değil, sıcak bir gülümsemeyle karşılayın” dedi. Bu yazının bulunduğu işaretler okulun üç girişine yerleştirildi ve böylelikle ailelerin çocuklarını almayı beklerken telefonda zaman geçirmek yerine çocuklarının gelişlerini seyretmeleri hatırlatıldı.

Okulun müdürüne göre asıl mesele var olan bir problemi çözmek değil, çocukların aileleriyle problemler yaşamalarını, birbirleriyle konuşmalarını ve iletişim kurmalarını destekleyebilmek... Bu yazıyı taşıyan tabelaların küçük ama çok etkili olduğunu söyleyen müdür konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Biz burada çocuklara iletişim becerilerini geliştirmelerini öğretmeye çabalıyoruz. Burada böyle bir çaba varken, ailelere de bu mesajı vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Tabelayı gören ailelerden bir kısmı patronluk taslandığını hissedip sinirlenmek yerine, hoş karşılayarak fark yaratmak adına tabelanın öğüdüne uyacağını söyledi. Büyük bir kesim ise çocuklarla iletişim kurmanın yalnızca burada beklerken telefonu bırakmakla olmayacağını, evde de bu iletişim ortamının bozulmadan devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Çocuklara sorsaydık, mutlaka gülümsemeyle karşılanmak isterlerdi... Çünkü, siz de çocuğunuzun sürekli telefonla oynamasını ve sizinle pek konuşmamasını istemezdiniz...

Çocuklarınız için yapabileceğiniz 8 iyilik

Mutsuz kız çocuğu nasıl yetiştirilir?

Bunları söyler, yapar ve öğretirseniz gelecekte kendine güvensiz, başkalarının oyuncağı haline gelecek, mutsuz kız çocuk yetiştirmeniz garanti!

10

1- "Eteğini ört" İkide bir "eteğini ört, bacakların açılmasın", "Öyle oturulur mu" deyin ki, ileride cinsel ilişkiye gireceği zaman da bacaklarını açamasın ve vajinismus olsun.

2- "Bırak amca öpsün" Biri onu kucağına almak, öpmek istediğinde ağladığında "Aaaa... Ayıp ama kızım teyze seni seviyor, bırak amca öpsün" deyin. Böylece büyürken istemediği halde herkese kendini öptürür, istemediği başka şeyleri de yapmalarına da kesinlikle izin verir.

3- "İleride kocan böyle isteyecek" "İleride kocan böyle isteyecek" diyerek erkeğe nasıl hizmet edeceğini öğretin. Böylece gelecekte kendini sadece kocasının hizmetçisi sansın.

4- "Evlenince senle kocan bu havluları kullanacaksınız" Üç yaşındaki, ilkokuldaki, lisedeki kız çocuğa "evlenince senle kocan bu havluları kullanacaksınız" diye diye çeyiz düzün. Hayattaki yegane amacı sadece evlenmek, çocuk doğurmak olsun. Başka hiçbir işe yaramayacağını düşünsün.

5- "Benim güzel kızım" Onu "Benim güzel kızım" diye sevin. Sevilmenin ilk şartının "güzel olmak" olduğunu düşünsün ve hayatta sadece güzel olmaya çalışsın.

6- "Bırak sen yapamazsın" Kendi başına bir şeyler yapmaya çalıştığında "Bırak sen yapamazsın" deyin. Böylece tek başına hiçbir işini göremeyen, başkalarına bağımlı biri olsun çıksın.

7- "Kızlar öyle yapmaz ayıp" "Kızlar öyle gülmez", "Kızlar öyle konuşmaz" deyin ki hayatı kızlar, erkekler diye ikiye ayırsın, erkekler karşısında yapmaması gerekenleri düşünsün ve hep buna göre davranan bir insan haline gelsin.

8- "Baban kızar" Onu yaptığını düşündüğünüz yanlışlar için babasıyla korkutun. Erkek figürü, otorite olan babadan korkmayı öğreterek ömrü boyunca hayatındaki erkeğin ve otoritelerin ona kızmasından hep korkmasını sağlarsınız.

9- "Hep senin yüzünden" Çocuklar annelerinin yüzünde kendilerini görürler ve kız çocukları 3-6 yaş arasında annelerini model alırlar. Yüzünüz gülmediğinde, hasta olduğunuzda ona "Hep senin yüzünden" deyin. Gülmeyen yüzünüzün sebebinin kendisi olduğunu düşünsün ve yaşam boyu kendini hep yanlış yapmış, hep suçlu hissetsin.

10- "Biraz zayıfla" İnce kadın bedeninin yüceltildiği bu çağda kız çocuğa "Biraz zayıfla" demek tabii ki en büyük hakkınız. Anoreksiya veya blumia hastalıklarına yakalanmasa bile yeterince zayıf olmadığı için asla kendini beğenmeyecek.