X

Bu bitmek bilmeyen yarışlar çocukların psikolojilerini nasıl etkiliyor? Anne-babalar en çok hangi hataları yapıyor? Sınav başarısını artırmanın yolları neler? Sınava girecek çocuk ve gençlere nasıl bir beslenme düzeni öneriliyor? İşte yaklaşan SBS ve YGS öncesi uzmanlardan görüşler...


Çocuklarımız ve gençlerimiz yarış atına dönüşmüş durumda. Ülkemizde özellikle lise ve üniversite giriş sınavları türü büyük sınavlarda eğitim koşulları nedeniyle zorunlu bir yığılma ve yarış söz konusu. Bu durumda rekabet yetenekleri öne çıktığı için, hem rekabet ortamından kaçınanlar hem de aşırı rekabet içinde olanlar bundan olumsuz etkileniyor. Üsküdar Üniversitesi Eğitim Danışmanı Uzm. Psk. Orhan Gümüşel, “Bu tür büyük sınavlara duygusal ve ruhsal olarak hazırlanmak en az bilgi ve teknik hazırlık kadar önem taşır” diyor. Bu sınavlarda kişilik ya da zekâ değerlendirilmesi yapılmıyor. Bugüne kadar öğrenilen bilgiler ve bunları ortaya koymadaki akademik yetenek değerlendirilemiyor.


Stres öğrenmeyi bloke ediyor

Yoğun stres beyindeki biyokimyasal ve biyoelektrik iletişimi bozduğu için öğrenmeyi bloke ediyor. Stresin baskısını gidermeye odaklanan beyin, faaliyeti öğrenmek için gerekli organizasyonu sağlayamadığından dikkat ve konsantrasyon becerilerinde gerileme yaşanıyor. Rahat bir ortamda öğrenen beyin ise öğrenmenin tüm boyutlarını yaşayabileceği için detaylı ve kalıcı öğreniyor. Başarı için gerekli, düzenli, organize ve sistematik adımların oluşturduğu süreç doğru gelişmediği takdirde, sınav kaygısını körükleyen ve belki de yıllar boyu devam eden bir sürecin oluşması kaçınılmaz oluyor. Buradaki temel sorunun sınav başarısını her şey olarak görmekten daha çok, sınav başarısının her şey olarak gösterilmesi olduğu belirtiliyor. Bu başarıya atfedilen yüksek anlam, kimlik algılarının dengeli dağılımını negatif etkileyebiliyor. Sınav başarısı, kişilik tanımlamasının başat argümanı haline geliyor ve alınacak sonuç kişilik gücünü belirleyen sembol olup çıkıyor. Bu, “Ne kadar başarılıysan o kadar önemlisin” anlamına geliyor. Konuya diğer yönden bakınca, gence, “Başarısızsan saygınlığın yok” mesajı veriliyor. Kısacası yüksek beklentisine uygunsuz sonuç alan genç, kendisini kişilik yitimine uğramış hissediyor ve ego dağılması yaşıyor. Genç; küskün, kızgın, yetersizlik duyularının tavan yaptığı, inisiyatif almaktan kaçınan, yeni hedefler organize edemeyen, işlevselliği azalmış birine dönüşüyor.


Sınav kaygısı başarıyı azaltır

Sınav kaygısının başarıya olumsuz etkisi bulunuyor. Üstelik bu durum sadece test başarısını etkilemiyor. Duygusal, zihinsel ve davranışsal anlamda hem ayrı ayrı hem de entegratif biçimde başarıyı da negatif etkiliyor. Kaygıyla beyinde artan stres salgıları beyin biyokimyasında normal işleyişten farklılaşmaya neden oluyor. Beyin öğrenmek için kullanacağı enerjiyi kaygının dindirilmesine harcıyor. Böyle bir durumda, kişi adaptasyon sorunları, dikkatini toplayamama gibi sorunlar yaşıyor ve öğrenme sağlıklı oluşamıyor. Sonrasındaysa öğrenilen materyalin geri bildirimi anlamına gelen “recall” (geri çağırma) yeti, sağlıklı ve organize biçimde öğrenilememiş bilgi geri çağrılırken de organize olamadığı için eksik ya da yanlış tanımlamalarla istenilen biçimde ortaya konulamıyor. Recall mekanizmasının en çok gerektiği yerin, test edildiğimiz durumlar, sıklıkla da sınavlar olduğu belirtiliyor. Kaygının diğer zihinsel belirtileri de önem taşıyor. Beyin asıl görevi olan vücudun parçaları ile zihni kontrol ve organize etme ve yönlendirme görevini kaygıyla mücadele etmek için aksatırsa yanlış değerlendirmeler yapabiliyor ve vücudun işleyişinde karmaşa hâkim oluyor. Bu durumda, yeme ve uyku bozuklukları, öfke kontrolünde sorunlar ve tepkiye dayalı savunmalar görülüyor.


Anne-babalar bunları yapmalı


Hangi yapıdaki çocuklar olumsuz etkilenir?


Anne-babaların bu davranışları gence zarar veriyor

eleştiride yükselen performansta çok övgüde zararlıdır.)


Çocuğunuza bu cümleleri kurmayın


Bunlar doğru cümleler: