X

Dozunda olduğu sürece sınav kaygısının aslında hedefe ulaşmak için motive edici normal bir duygu olduğunu vurgulayan Psikolog Şebnem Turhan ardından ekliyor: Ama ailelerin ‘Sen başarırsın biz sana güveniyoruz’ gibi gaz vermeleri, ‘Senin için çalıştık, didindik şimdi sıra sende’ gibi fedakarlık edebiyatları çocuğu motive etmiyor, aksine derslerden uzaklaştırıyor!


Sınav kaygısı aslında her öğrencinin hissetmesi gereken normal bir duygu mu?


Kaygı, korku, sinirlilik, öfke, heyecan, mutsuzluk, kıskançlık, umutsuzluk… Hepsi de hayatın birer gerçeği ve insani duygular. Bu duyguların hepsine olumsuz özellikler katan ise ne kadar süre ve nasıl yaşandıkları aslında. Sınav kaygısı da tek başına olumsuz bir duygu değil. Aslına bakılırsa hedefe ulaşmak için de gerekli olan çalışma enerjimizin kaynaklarından. Yani normal bir duygu. Problem ise çok az ya da çok fazla hissedilmesi. Çok az yaşanıyorsa kişi motive olamıyor. Yapması gereken işe başlayamıyor, erteliyor. Çok fazla olduğunda ise sınav kaygısının belirtileri ortaya çıkıyor: İşin başına geçilse de aşırı uyanıklık hali, kalp atışlarında hızlanma, terleme ya da üşüme, yorgunluk, solunumda güçlük, titreme, mide veya baş ağrısı, göz kararması, sık nefes alma gibi fiziksel; olumsuz düşünceler, hayaller, atıflar, imgeler, yorumlar ve inançlar gibi düşünsel; ders çalışmama, sınavı yarıda bırakma ve sınava girmeme gibi davranışsal belirtiler gözlenir.


Sınav kaygısı ne zaman sorun haline gelir?


Sınav kaygısını problem haline getiren unsurlardan biri sınava girecek kişinin üzerindeki yük ve taleplerdir. Sınava girecek kişinin ya da etrafındaki insanların beklentileri kişinin bilgi düzeyinden yüksekse sınav kaygısı olumsuz bir işlev kazanmaya başlayabilir. Diğer bir unsur ise sınava yüklenen anlamdır aslında. Çevremize baktığımızda, her sınava giren kişi aynı düzeyde stres hissetmediğini görürüz. Bunun önemli sebebi çevresel ve sosyal faktörler. Sınava girecek çocuğu olan bazı aileler, yapılan maddi ve manevi yatırımlar sebebiyle sınava bir ölüm kalım meselesi olarak bakabiliyorlar. Bu da çocuklar üzerinde önemli bir baskı unsuru oluşturuyor.






Aileler sınav dönemlerinde çocuklarına karşı ne gibi hatalı yaklaşımlarda bulunuyor, yüksek beklentiler içine mi giriyor?


Sınav kaygısı üzerinde etkili olan, hatta en etkili olan faktör; ailelerin sınavı nasıl gördükleridir.






Eğer aileler sınavı;









Ailelerin hatalı yaklaşımları sınava hazırlanan çocukta nasıl bir ruh halinin doğmasına neden oluyor?


Çocuk sınavı kazanamadığında; anne ve babasının ona olan güvenini kaybedeceğini, onu sevmeyeceklerini, onların emeklerini ziyan edeceğini, onlara karşı olan borcunu ödeyemediğini, kendisini yeterince ispat edemediğini ve işe yaramaz biri olduğunu düşünmeye başlayacaktır. Oysaki sınavlar kişiliğin değil, bilgi birikiminin değerlendirilmesi için kullanılan ölçme araçlarıdır.






Çocuklarının sınavlara sağlıklı bir şekilde hazırlanmalarını sağlamak için aileler nasıl bir yaklaşım içinde olmalı?


Kaygı duygusu çok kolay ve çabuk şekilde bulaşan bir duygudur. Çocukların sınav karşısında duydukları kaygıları en aza indirmek istiyorsak; aile olarak sınav karşısında öncelikle kendi duygularımızı tanıyıp kontrol etmeliyiz ki çocuklarımıza yardımcı olabilelim. Ailece sınavın anlamanı sorgulamak, değerlendirmek ve en uygun hale getirmek de kaygıyı azaltacaktır.






Sınavı fobi haline dönüştüren başka etkenler neler?




Sınav kaygısıyla başa çıkmak ve sınava motive olmak için önlemler alabilirsiniz:









Medical Park Bahçelievler Hastanesi


Psikolog


Şebnem Turhan