Baba olmaya hazır mısınız?
Babalık, annenin bebeğe hamile kalmasıyla başlayan bir süreçtir.
Baba, biyolojik olarak bakıldığında bir çocuğun dünyaya gelmesinde rol oynayan kişi olsa da çok daha derin anlamları vardır. Bir çocuğun bütün hayatını etkileyebilecek kadar hayati öneme sahiptir. Çocuğun dünya ile kurduğu ilişkinin sağlıklı olup olmayışında en az anne kadar kilit rolü vardır.
Çocuğun yetişme sürecinde annelerin daha baskın etkisi olduğu düşünülür ancak babalar da çocuğun sağlıklı bir yetişkin olmaları yolunda önemli role sahiptir. Babalık, annenin bebeğe hamile kalmasıyla başlayan bir süreçtir. Anne adayı hamilelik boyunca farklı farklı süreçlerden geçerken baba da bu süreçleri fiziksel olmasa da ruhsal değişimler hissederek yaşar. Anne adaylarının yaşadığı hormonal, fiziksel ve ruhsal değişim erkekleri de etkiler. Hamilelik, baba adayı için de baba olmaya hazırlanabilmek açısından önemli bir süreçtir. Emsey Hospital’dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca bu konudaki görüşlerini açıkladı.
Bebeğin doğumundan itibaren her türlü bakımını eşiyle birlikte üstlenen erkekler babalığı çok daha yoğun hissedebilme şansına erişirler. Bebeğin bakımını tamamen eşine bırakan babalar bir süre sonra kendilerini dışlanmış hissedebileceği gibi bebekle kurması gereken bağı kurmakta da gecikirler. Bebeğin beslenmesi ve altının değiştirilmesi gibi temel konularda eşinin yanında olan erkekler babalığı daha kısa sürede benimseyerek bebekleriyle daha sağlam bir bağ kurabilirler. Babanın çocuğun gelişiminde üstleneceği tavır kişiliğinin oluşması açısından son derece önemli olmaktadır. Otoriter ve mesafeli bir tutamla yaklaşan babalar çocuklarının çekingen ve kendini ifade etmekte zorlanan bireyler olmasına neden olurlar. Sevgi dolu ve anlayışlı bir baba tarafından yetiştirilen çocuklar ise özgüvenli ve sosyal ilişkiler konusunda daha yetenekli olurlar.
Babaların çocuklarıyla kurdukları olumlu ilişki, çocuğun kişilik gelişimi üzerinde büyük rol oynar. Özgüven gelişiminde babanın çocuğuna karşı takındığı tavır belirleyici olur. Kişinin kendisi hakkında geliştireceği tutum ve düşünceler ailesinin kendisine karşı davranışlarıyla şekillenir. Ailede değer gören, fikrine önem verilen çocuklar kendilerine karşı daha olumlu tutumlar geliştirerek daha özgüvenli olurlar. Baba çocuk için dış dünyanın bir yansımasıdır ve babası tarafından onaylanmadığında dış dünyanın da aynı tavra sahip olacağı algısını geliştirerek çekingenleşir.
Babalar çocuklarının psiko-seksüel gelişimleri üzerinde önemli rol oynarlar. Çocukların cinsiyet rollerine ait özellikleri, sağlıklı modelleri izleyerek ve onları taklit ederek gelişir. Babanın tavrı, çocuğuyla yakın ilişki içerisinde olması erkek çocuğu için bir rol model olmasını sağlar böylece çocuk, cinsiyet rolü için gereken özellikleri edinmekte zorlanmaz. Babanın tavrı ve davranışları çocuğun babayı rol model olarak kabul edebileceği nitelikte olmadığında cinsel kimlik gelişimleri bu durumdan olumsuz etkilenir.
Kız çocuklarının psiko-seksüel gelişimlerinde de babaların çok büyük etkisi vardır. Kız çocuklar, karşı cinsle iletişimi babaları aracılığıyla öğrenirler. Babasıyla sağlıklı bir iletişim geliştirememiş olan kız çocuklarının ilerleyen dönemlerde karşı cinsle problem yaşama ihtimalleri çok daha yüksek.
Baba olma fikrine hazır olmayan erkekler doğumla birlikte bir bocalama süreci içerisine girebilir. Bunun önüne geçebilmek adına hamilelik süresinde eşleriyle duygularını paylaşmaları, durumlarıyla ilgilenmeleri faydalı olacaktır. Doktor kontrollerine eşleriyle katılmaları ve ultrasonda bebeğin kalp atışlarını dinlemeleri bebeğin varlığına alışmaları için güzel bir fırsat. Bebeğin alışverişine katılmak da baba olma fikrine alışmaya yardımcı olacaktır. Doğum sonrası bebeğin günlük bakımında anne kadar sorumluluk üstlenmeleri ve kendilerini geri plana çekmemeleri bebekle bağ kurarak baba olma fikrine ısınmalarını sağlayacaktır.
Sağlıklı ve mutlu çocuklar yetiştirebilmek adına kendini geliştirmek isteyen babaların gidebilecekleri kurslar mevcut. Özel danışmanlık merkezleri, dernekler ve bazı okullar tarafından açılan bu kurslarda çocuklarla iletişim, çocuk gelişimi, çocuk psikolojisi, ergen psikolojisi gibi konularda bilgiler verilerek çocuğun geçeceği aşamalarda babalara nasıl davranmaları gerektiği konusunda yol gösteriliyor. Bunun dışında çocuk yetiştirmeyle alakalı uzmanlar tarafından hazırlanan kitaplardan da faydalanılabilir.
Çocuk yetiştirilirken evde herhangi bir otorite olmaması kuralları olan bir dünyaya karşı çocuğun hazırlıksız kalmasına neden olacaktır. Önemli olan nokta babaların otoriter olurken sevgisiz davranmamaları ve gereksizce sert olmaktan kaçınmalarıdır. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara kurallar konulmalı, bu kurallara uyması için çocuklar teşvik edilmelidir. Cezalandırma veya ödüllendirme yöntemleriyle kurallar karşısındaki tavırları karşılık bulmalıdır ancak mümkün olduğunca ödüllendirmeye yönelmeye çalışılmalıdır. Kuralları uygularken ebeveynlerin tutarlı olmaları çok önemlidir, babanın yasakladığına anne izin verirse çocuk için kafa karışıklığı yaşanır. Anne babaların kurallara kendi aralarında karar verip daha sonra çocuğa aktarmaları en sağlıklısı.
Çocuk yetiştirmenin her aşaması anne babanın ortak çalışması ile gerçekleşmelidir. Genellikle anne çocuğa karşı yumuşak davranırken baba otoriter ve sert bir tavırla çocuk üzerinde otorite kurmaya çalışır bu çoğu zaman çocukla baba arasındaki ilişkinin gidişatını olumsuz etkiler. Otorite kurarken dengeli davranmak ve hoşgörülü olmayı unutmamak gerekir. Ev işlerinde de anne babaların ortaklaşa çaba göstermeleri çocuğun davranışları üzerinde olumlu etki gösterir.
Çoğu baba çocuğunun maddi ihtiyaçlarını karşılamakla görevini yerine getirdiğini zanneder ki bu yanlış. Çocuğuyla bağlarını güçlendirmek isteyen babaların bebeğin doğumundan itibaren bakımını üstlenmesi ve anne kadar ilgi göstermesi gerekir. Çocuğun okul gösterisi gibi özel anlarında yanında olmalı, ev dışında da birlikte vakit geçirmek için çaba harcamalı. Birlikte kitap okuma, resim yapma gibi etkinlikler planlayarak bağları güçlendirmeli.
Kadınlar hamilelik sürecinde anne olma fikrine ısınırlar ancak hamilelik sürecini uzaktan seyreden eşler baba olma konusunda ne hissetmeleri gerektiğini bilemez, doğum gerçekleştikten sonra da durum karşısında ne yapacaklarını şaşırırlar. Hamilelik sürecini eşiyle birlikte yaşayan, araştırıp okuyan erkekler baba olma fikrine ısınarak “baba olmaya hazırım” cümlesini kurabilir. Fikre ısınmak ve kabullenmek sonraki süreçlerin çok daha keyifli ve kolay geçmesini sağlayacaktır.
Babalar kendilerini baba olma fikrine hazırlamalı ve bebeklerini hayatlarının bir parçası olarak benimsemeliler. Kendilerini geri planda tutma yoluna gitmeden en az annesi kadar bebeğin hayatında rol oynamalılar. Sevgilerini esirgemeden, kendilerini güvende hissetmelerini sağlayarak kendine güvenen ve toplumla iletişimde girişken olan çocuklar yetiştirmeliler. En önemlisi her zaman çocuğunun yanında olacağını ve onu sevmeye devam edeceğini hissettirebilmeliler. Baba olma yolunda anneyle birlikte hareket etmeli bunun bir ekip işi olduğunu unutmamalılar.