Birçok anne bebeği doğduktan sonra tüm sorumluluğu tek başına üzerine almaktan şikayet eder. 9 ay süren hamileliğin ardından şimdi anneliğe alışırken, her kadının yardıma ihtiyacı vardır! Eşlerin birer ‘yardımcı’ olarak değil, sorumlulukların paylaşıldığı bir katılımcı olarak bebek bakımına dahil olması, hem ailece kurulan bağları güçlendirecek, hem de bebeğinizin daha sevgi dolu bir ortamda büyümesine yardım edecek.
Babayı bebek bakımına dahil etmek için yapabilecekleriniz:
1- Fiziksel temas kurması konusunda eşinizi cesaretlendirin
Ten tene temas, bir bebeğin ilk ihtiyacıdır. Doğduktan sonraki ilk haftalarda da en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri kucaklanmaktır. Son yıllarda ülkemizde de ten temasının önemi anlaşılıyor ve yeni doğan bebekler, hemen annelerinin göğsüne bırakılıyorlar. Doğumdan hemen sonra kurulan bu fiziksel bağın anne-bebek bağlanması için çok önemli olduğunu gösteren birçok kanıt var. Aslında babalar da çocuklarıyla bağ kurmak için ten temasına ihtiyaç duyarlar. Birçok araştırmanın sonucu gösteriyor ki, babalar bebekleriyle fiziksel ve tensel temas kurduklarında, bebekler daha az ağlıyor ve sakinleştirilmeleri kolaylaşıyor. Aynı zamanda bu temas, babalarda bağlanma hormonu olarak bilinen oksitosinin daha fazla salgılanmasına, daha az strese ve hatta anneyle daha iyi bir ilişkiye de sebep oluyor.Doğumdan hemen sonra eşiniz de bebeği çıplak göğsünde bir süre tutabilir. İlk haftalarda bu temasın sık sık tekrarlanması hem bebeği rahatlatır, hem de babanın bebeğiyle bağ kurmasını kolaylaştırır.
2- Eşinizi günlük rutininizin bir parçası haline getirin
Bazen babalar ne yapacaklarını bilemezler! Beraber hangi görevleri paylaşabileceğinizi konuşmak, onlara da yardımcı olmanızı sağlar. Babaların, bez değiştirmek, yemek hazırlamak gibi günlük aktivitelere dahil olması, bu rutinleri gözlemleyen çocukların beyin gelişimine katkı sağlıyor ve ileride problemlerini çözmelerine yardımcı oluyor. İlk günden itibaren eşinizin yapabileceklerini belirleyin. Bu ister banyo yaptırmak olsun, ister çamaşır yıkamak ya da çocuklara şarkı söylemek olsun... Belirli bir görev paylaşımı yapmak sizin işinizi kolaylaştıracağı gibi, eşinizin de katılımını kolaylaştıracaktır.Beslenme rutinlerine bile eşinizi dahil edebilirsiniz. Emzirdikten sonra bebeğinizi eşinize verin ve onun kollarında uyuyakalsın. Eğer hem emziriyor hem de biberonla besliyorsanız, biberon içeren kısımları mümkün oldukça eşinize bırakın. Eşiniz çalışıyorsa bile, en azından haftasonları çocuğu o beslesin. Hiç olmazsa, gaz çıkartma konusunda uzmanlaşabilirler!
3- Her şeye karışmayın
Eşiniz bebeği beslerken, anaç içgüdüleriniz konusunda dikkatli olun. "Çenesini sil çocuğun" gibi
basit uyarılarda bulunmanıza gerek yok. Bırakın kendisi görsün ve yapsın. Hatta bazen çocuğu
ona bırakın ve çıkıp biraz dolaşın. Bebek bakımıyla ilgili her şeye müdahale etmek, ‘bu işi
sadece ben biliyorum ve sen sadece bir yardımcısın’ mesajı vererek eşinizin bir baba olarak
sorumluluk almasını engelleyecek. Hem bir terapistin dediği gibi: "Çık dışarı! Arkadaşlarınla
görüş! Bebeğin ölmeyecek! Eşin de gerizekalı değil!" Çok haklı; bebeğin bezini değiştirmek için doktora yapmaya gerek yok. Eşinizi uyarmanız gerektiğini düşündüğünüz anlarda hemen kendinizi şunu sorun "yanlış mı yapıyor yoksa kendi bildiği gibi mi yapıyor?" Belki daha iyi bir yöntem bulmuş olabilir.
4- Asla eşinizin ilgi duymayacağını varsaymayın
Siz eşinizi bebek bakımına dahil ettikçe, o da ilgisini artırmaya başlayacaktır. Bebeklerle ilgili okuduğunuz yazıları eşinize iletin. Fikirlerini sorun. Bu genelde yanlış kurgulanan "anne uzman-
baba çırak" anlayışını da yıkmanıza sebep olacaktır. Etkinliklere katılmak isteyip istemediğinisorun. Artık çoğu kurum, anne&bebek yerine ebeveyn&bebek etkinlikleri düzenliyor. Bebekle ilgili oyun buluşmaları ya da doktor randevuları gibi herhangi bir aktivite olduğunda, eşinizi daima haberdar edin.
5- Eşinizden günlük işlerini yaparken bebeği yanına almasını isteyin
Ufaklıklar rutinleri ve ritüelleri çok severler. Bu yzüden her zaman bebeği günlük hayatınıza
dahil etmeye çalışın. Araştırmalar gösteriyor ki bebekler hareket halinde olmayı ve dışarıda olmayı çok seviyorlar. Kuru temizlemeye gitmek sıkıcı bir işken, bebeğinizi gezdirdiğiniz eğlenceli bir işe dönüşebilir. Bebeğinizle ne kadar oynar ve gülüşürseniz o kadar iyidir! Bezini değiştirmeden, bebek bezini şapka gibi kafanıza takabilirsiniz mesela. Araştırmalar gösteriyor ki, heteroseksüel çiftlerde baba çocukla daha çok oyun oynuyor ve genelde gürültülü oyunları tercih ediyor. Bu oyunlar çocuğun kendine güvenen ve keşfetmeye açık bireyler olmasını sağlıyor. Eşinizin katılımı, bebeğin gelişimine ciddi katkılar sağlayacaktır. Sadece o an için değil, sonrasındaki yıllar için de. Babalarıyla iyi anlaşan çocukların okulda başarılı olması ve riskli davranışlardan uzak durması çok daha muhtemel. Ve elbette bu sizin de yararınıza: Eşiniz çocukla ilgilenirken siz de kendinize zaman ayırabilir,gidip rahatça güzel bir banyo yapabilirsiniz!
Kaynak
YORUMLAR