Çocuk yapmak büyük mesele. “Acaba gerçekten istiyor muyum?”, “Doğru zaman mı?”, “Bu dünyaya doğmuş ve bakım verilemeyen bir sürü çocuk varken benim çocuk yapmam anlamlı mı?”, “Çok mutlu ve konforlu bir hayatım var çocukla niye zorlaştırayım ki?!”, “Dünyada binbir zorluk varken bir canı bu zorluğun içine niye atayım ki?!”, “İnsanlar evlilikten sıkılınca yapacak bir iş arıyorlar da ondan mı çocuk yapıyorlar yoksa evliliklerini daha sıcak bir hava katmak için mi? Eğer böyleyse bu bencillik değil mi?” Çocuk yapmakla ilgili binbir düşünce bulutundan ilk aklıma gelenleri sıraladım.

İnsan doğar, büyür, okur, iş hayatına atılır, evlenir, çocuk sahibi olur ve sonrası çeşitli meseleler... Bilinen ve yaygın hayatın akışı bu şekilde ilerlerken öğretilen bu adımları sorgulama kısmına girdim biraz. “Doğdum, büyüdüm, okudum, iş hayatına atıldım, evlendim sanırım sıra çocuğa geldi” dedim bir arkadaşıma sonra düşündüm bu bir iş sırası, yapılacak listesinin bir parçası mıydı?

“Değil” dedim, “böyle olmamalı”. Kalbim ne diyor?, İlişkim hazır mı?, Ben hazır mıyım? Soruları döndü durdu. “İnsan anne olmaya nasıl karar verir ya!” diye bir sitemle ortalıkta dolanırken bir yandan etrafımdaki arkadaşlarımdan “Mutlaka çocuk yap harika bir duygu, her şeyiyle senin bir parçan” söylemlerinden “Sakın yapma eski günlerini çok özlüyorsun” söylemlerine kadar geniş bir yelpazede çeşitli yorumlara maruz kaldım.

Etrafımdaki seslere çok kulak asan biri değilimdir ancak o kadar gürültü vardı ki kalbimi dinleyemedim. Düşüncelerine, bakış açılarına, kalbine çok inandığım yayın direktörüm Damla Çeliktaban’a sordum: “Çocuk yapmaya nasıl karar verebilirim?” diye… Bana çok basit ve beni aydınlatan bir soru sordu: “Bir gün anne olmak istiyor musun?”

Üzerine düşünmeden ağzımdan hemen “Evet” cevabı çıktı. Bu sorunun beni düşündürmemesi, “Evet” cevabıyla içimdeki asıl sesi duyduğumu hissetmem beni cesaretlendirdi. Çeşitli aramalar yaptım internette, benim gibi anne olmaya hazır olup olmayan insanların yazılarına, bu insanlara yönelik hazırlanan yazılara denk geldim. Okudum, güldüm, düşündüm. Dedim ki haydi bir seri de ben yapayım. Yapacağım bu serinin adı “Hamileliğe, ebeveynliğe hazırlık rehberi” olsun. Kalbimi dinleyeyim, ilişkimin, ruhumun, psikolojimin, kendimin hazır olup olmadığını göreyim ve tüm bunları öğrenmeye, bilmeye ihtiyacı olan insanlarla paylaşayım dedim.

Ortaya şahane bir video röportaj serisi çıktı. Bana çok iyi geldi umarım bu konuda sorusu olanlara da iyi gelir.

Ebeveynliğe, hamileliğe hazırlık rehberinin ilk bölümü 20 Temmuz Çarşamba günü yayında olacak!