Siz, siz olun istemediğiniz bir hayatın içindeyseniz, koşullar sizi mutlu etmiyorsa 30’lu yaşlarınızın sonunda değişimi başlatın. 42 yaşınızı huzurla yaşayın… Neden mi? Dünya bir deneyim sahnesi! İnsan olarak hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde testlerden geçiyor, krizler yaşıyoruz. Aidiyetliklerimizle, karakterimizle ve yaşamımızdaki isteklerimizle savaşıyoruz.
Bazı yaşlar hayatımızda bizi daha fazla zorluyor ve önemli dönüşümler yaşatıyor. Bu dönemler bireyin kişilik ve ruhsal gelişim aşamalarında en önemli virajlara karşılık geliyor. Tekamül yolculuğunda kaçışı ise pek de mümkün olmuyor…
Astrolojide bir kişinin hayatından bahsediyorsak genelleme yerine bireysel haritalarına bakmayı tercih ederiz. Ancak hepimizin hayatında ortak yaşadığı yaş dönemleri var… Tüm detaylardan bağımsız belli yaş dönemlerinde bazı aşamalardan geçiyoruz hepimiz. Özellikle psikolojide orta yaş krizi diye tanımlanan dönemin gökyüzündeki karşılığından bahsedeceğim bu yazıda. Bu dönem neden krizli ve zor geçiyor gelin hep birlikte inceleyelim.
Astrolojide ağır hareket gezegenlerin açılarına, gezegen kombinasyonlarına ve transitleri çok önem veririz. Bunlardan en önemlileri, Satürn, Uranüs, Plüto ve Neptün’ün açıları ve dönemleridir. Satürn ortalama 29 yılda (29.4 yıl) bir Zodyak’taki turunu tamamlar. Yani doğduğumuz andaki pozisyonuna tekrar gelir. İnsan hayatında Satürn ortalama 3 kez Zodyak’ta tam tur atar… Yuvarlak hesap 29-58-87 yaş civarları gibi düşünebilirsiniz. Küsuratları var, astroloji bir matematik sanatı, o detaylara özellikle girmiyorum şu an.
Satürn Zodyak’ın öğretmen gezegenidir. Eğitici, öğretici bazen zorlayıcı anlar yaratır. Ancak insan hayatında hep zorlandığı anlardan ders çıkarır ve tecrübe sahibi olur. Bu yüzden bizi büyüten ve olgunlaştıran en önemli ve öğretici gezegendir.
Satürn 7 yılda bir doğduğumuz pozisyondaki Satürn’e kare ve karşıt açı yaparak eğitimlerini ömür boyu tamamlar… Hayatın ilk yıllarındaki kadar ilerleyen yaşlarda bizi zorlamaz. Çünkü hayat tecrübesi dediğimiz hikâyede aşama kaydederiz.
Satürn hayatımızda ilk karşıtlık açısını ergenlik döneminde gösterir. 14-15 yaş civarıdır. İnsan bu dönem kendini ruhen baskılanmış hisseder. Sonrasındaki kare açısı, 22 yaş civarı ise insanın kendi varlığını kanıtlama çabasıdır.
44-45 yaş civarı ise 2.karşıt açısı gerçekleşir. Bu yaş aralığı birçok ağır hareket eden gezegeninde kesişim zamanına denk gelir. Aslında öncesinde 37-38 yaş civarı Plüto natal haritadaki pozisyonuna kare yapar. Artık kişi dönüşmek zorundadır. Hayatını sorgulamaya başlar… Hayatında mutsuzlukları var ise dönüşüm sancılarını Plüto başlatır. Yer altı tanrısı Hades sahneye çıkar ve yak, yık, istediğin hayatı yeniden inşa et ve dönüş diye bağırmaya başlar. Görmezden geldiğimiz konular artık su yüzüne çıkar.
Sonrasında Satürn’ün 2.karşıt açısı 44-45 yaş civarında gerçekleşir. İşte bu dönem psikolojideki orta yaş dönemine karşılık gelir. Orta yaş krizine ruhen, önceki yıllarda hazırlık yapılmaz ise bu dönemler çok sancılı geçer. İlk atak yaptığı 37-38 yaş civarı hayatın yeni zeminleri hazırlanmalıdır ki orta yaş krizi olgunlukla ve yumuşak bir süreçte geçsin.
Kişi orta yaş döneminde hayatında tatmin olmadığı konuları değiştirmek zorunda hisseder. Hayatının kalan kısmını kendi istediği gibi bir ortamda ve koşulda geçirmek ister. Bunun hazırlıklarını yapmaya başlar.
Erkeklerde andropoz evresine karşılık gelir ki, son kez kendini ispatlamak ister… Aldatmaların en yüksek olduğu zamanlardır. Kadınlarda ise menopoz dönemine karşılık gelir. 42 yaşa Uranüs karşıtlığı da eşlik eder. Doğum anından itibaren Uranüs, ilk karşıtlık pozisyonuna gelir. Beklenmeyeni bekle gezegenidir. Kişi artık karakter olarak da değişmeye başlar. Bazen kendi kendini tanıyamaz. Hayatın farklılıklarını tatmak ister. Her zaman ona keyif veren şeyler artık zevk vermeyebilir. Eskiden sevmediklerini artık sevmeye başlayabilir…
Bu dönemleri sağlıklı ve daha huzurlu atlatmak için hayatınızdaki isteklerinizi sık sık gözlemlemeyi, çevrenizde doğru ilişkiler, eşler, arkadaşlıklar seçerek güvenli ve huzurlu yaşamanızı tavsiye ederim. Halının altına süpürdüğümüz her şey bir gün karşımıza büyük hikâyelerle ve krizlerle çıkar. O yüzden doğru zamanda değiştirmeniz gereken şeyleri değiştirmekten korkmayın.
Özetle hayat uzun bir serüven… Hiçbir durum akşamdan sabaha gerçekleşmiyor. Hepsi bir süreç alıyor. Aynı nakış gibi hayatımızı her yıl her yaşta işliyoruz. Önemli olan bu işleyişin kaliteli ve farkındalıkla olması… Siz siz olun, istemediğiniz bir hayatın içindeyseniz, koşullar sizi mutlu etmiyorsa 30’lu yaşlarınızın sonunda değişimi başlatın. 42 yaşınızı huzurla yaşayın…
Hayat yolculuğunuzdan eğlenmeniz, zevk almanız ve farkında olmanız dileğiyle…
Beni Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz: busra.efe_
YORUMLAR