HT Hayat Anasayfa Banu’nun kredi kartı borcu - 3. bölüm | Hayatın Sesi

“Bak bu bir haftalık bir kür. Diyet yapıyormuşsun gibi düşün.”


“Sadece yedi gün.”


“Evet. Şu an sonrasını düşünmene gerek yok. Şu yedi günü nasıl geçireceğin önemli. Rejimde de öyledir ya, kilo vermek istersin ama aç kalmak istemezsin. Burada da mühim olan mahrum hissetmeden bütün ihtiyaçlarını karşılaman.


“Tamam. Ne yapmam gerekiyor, söyle?”


“Bu tabloyu dolduracaksın. Yukarıdan aşağıya günlerin ismi yazıyor ya, karşılarındaki boşluğa o gün harcadığın miktarı yazacaksın. Açıklamasıyla beraber.”


“Açıklamasıyla mı!”


“Evet. Mesela Pazartesi, 120 TL, market. Hiç yapmadığın için sana şu an tuhaf geliyor. Gel, ilkini beraber dolduralım. Bu hafta öngördüğün giderlerini söyle bana.”


“Pazartesi, perşembe fön. İşyerindekilerle dört öğle yemeği. Biraz mutfak alışverişi. Cumartesi veya pazar kahvaltı, arkadaşlarla. Belki indirimden birkaç parça bir şey.”


“Çok iyi. Giderlerini ezbere biliyorsun. Şimdi bana bu söylediklerini tutarlarıyla beraber bu tabloya yaz. Haftalık toplam giderini en aşağıya, elindeki nakit tutarı da en tepeye yaz.”


“Çok tuhaf hissediyorum.”


“Neden Banu?”


“Hiç böyle detaylı gelir-gider hesabı yapmadım. Gerildim biraz.”


“Neden?”


“Giderlerim, cüzdanımdaki nakitten fazla da ondan.”


“Biliyorum. Zaten bunun için uyguluyoruz bu kürü. Fakat bir düzeltme yapayım. Bunlar öngördüğün giderler, gerçek giderlerin değil. Eğer istersen azaltabilirsin.


“Nasıl yahu? Hepsi otomatik gider.”


“İki fön, işyerindekilerle dört öğle yemeği, arkadaşlarla hafta sonu kahvaltısı, indirimden birkaç parça bir şey? Bunlar otomatik giderlerin mi?”


“Yani...”


“Banu söyle bana, giderlerini azaltmak istiyor musun?”


“Tabii ki istiyorum. Yoksa niye sana geleyim?”


“O zaman dinle beni. Önemli olan ikna olarak yapman. Unutma, sadece yedi gün.”


“Tamam, dinliyorum.”


“İki kere fön için kuaföre gitmek yerine saçlarını evde düzleştireceksin. Öğle yemeklerini evde hazırlayıp ofiste yiyeceksin. Rejimde olduğunu ve bir haftayı bu şekilde geçireceğini söylersen kimse altında başka bir şey aramaz. Hafta sonu arkadaşlarınla evde kahvaltı edeceksin. Yüklü alışveriş yok. Hafif, basit bir kahvaltı sofrası hazırlayacaksın. Öğle üzeri veya iş çıkışı alışveriş merkezlerine gitmeyeceksin, böylece indirimden birkaç parça almamış olacaksın. Mutfak alışverişini de sadece birkaç günlük ihtiyaç listesi hazırlayarak yapacaksın, listenin dışına çıkmayacaksın. Bak yedi gün! Eğer, bu dediklerimin dışına çıkmak için dayanılmaz bir istek duyarsan hemen beni arayacaksın.”


“Hepsini uygulayacağım, söz. Yalnız bir sorum var.”


“Sor.”


“Borçlarım kaç ayda biter?”


“Yedi günlük kür bitsin, o zaman konuşacağız.”


“Olur.”


“Son bir şey. Kredi kartını ver, bende kalsın. Haftaya alırsın.”


“Tamam, al.”


“Bir şey daha var.”


“Hani sondu?”


“Şu Avukat Mehmet’le oynama Banu.”

“Aman ne oynayacağım onunla Taner!”


“Ben söyleyeyim de...”



Banu, banka şubesinde borcunu taksitlendirirken tesadüfen üniversiteden arkadaşı Taner’e yakalanmasa, onunla görüşmeye başlamasa, açılan kredi kartını tekrar kullanır, bu tür önlemler almaya asla yanaşmazdı.



Taner psikologdu. Danışanlarının yarısına yakını bekâr, çocuksuz, iyi kazanmasına rağmen ekonomik sıkıntılar içinde yaşayan, otuzlu-kırklı yaşlarını süren kişilerdi. Onlara özel geliştirip terapilerine dahil ettiği ve yüzde yüz sonuç aldığı yöntemi şimdi Banu’ya öneriyordu. Yedi günlük kürü geçtikten sonra gerisinin geleceğinden emindi.



4. bölüm 5 Mart 2019 Salı hthayat.com’da...



Diğer bölümler:



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.