HT Hayat Anasayfa Bebek uyku düzeni için dikkat edilmesi gerekenler ile duyusal ve bağlanma odaklı yaklaşım | Anne - Baba

2 yaş uyku sorunları ve 3 yaş uyku sorunları da anne-bebek bağlanmasıyla ilişkili

Yakın zamanda yapılan çalışmada, bağlanma ve anne uyku raporları arasındaki ilişkiyi incelemek için yol analizleri kullanılmıştır. Araştırmacılar, 24. ayda güvensiz bağlanma ve arkasından gelen 36. ayda uyku problemi arasında önemli bir yol bulmuşlardır (Troxel, Trentacosta, Forbes, & Campbell, 2013). 12. ayda düzensiz bağlanan çocuklar güvenli ve kaygılılara göre daha fazla uyanma sinyali vermektedirler. Düzensiz bağlanma örüntüsü olan bebeklerin gece uyku süresinin güvenli veya kaygılı çocuklardan daha kısa sürdüğü gösterilmiştir. Ayrıca bu bebeklerin daha fazla uyanma sinyalleri verdikleri ve daha kısa kesintisiz uyku süresine sahip oldukları için daha fazla bölünmüş uykuya da sahip oldukları tespit edilmiştir. Mevcut sonuçlar, düşük uyku kalitesi ve uyku bölünmelerinin en azından bazı çocuklarda düzensiz bağlanma ile bu davranışlar arasındaki ilişkide kısmi aracılar olarak gösterilmektedir.


6 ay ve 3 yaş arasında bebek ve küçük çocukların uyku sorunları neler? Güvenli bağlanma neden önemli?

Sonuçlar, düzensiz bağlanma davranışları gösteren 6 ila 36 ay arası çocukların gece uykusu süresinin daha kısa olduğunu, daha uyanık olduklarını ve yatakta daha kısa zaman geçirdiklerini göstermiştir (Pennestri, 2014). Anne duyarlılığını ve birinci yaştaki bağlanma durumunu değerlendiren bir çalışmada güvenli bağlanan çocuklar güvensizlere göre uyanık olma durumlarını anneleri ile daha çok paylaşma ve uyanıklık durumlarını daha sık işaret etme eğiliminde olmuşlar. Ayrıca güvenli bağlanan çocukların geceleri uyanma anında anneden bir yanıt beklediği öne sürülmüş (Higley & Dozier, 2009). Aynı çalışma güvenli bağlanan bebekler gece ağladıklarında annelerin bebeklerini yatıştırmaya daha fazla eğilimli olduğunu göstermiş (Pennestri, 2014). Çalışmanın yazarları, stres durumundaki bebek işaretlerine, tutarlı ve hassas cevaplar olmasını bağlanma güvenliği ile ilişkilendirmiş. Uyku ve bağlanma yaşamın ilk yıllarında yavaş geliştiği için güvenli bağlanan bebeklerin 0-2 yaş döneminde uyandıklarının sinyalini vermeleri mümkün. Ancak 2-3 yaş arasındaki bebeklerin annelerinin tutarlı ve hassas tepkilerini takiben annelerinin duygusal varlığını referans alarak sakin kalmaları da mümkündür.


Aile içindeki ilişkiler de bebeğin uykusunda etkili

Bilimsel çalışmalarda, ebeveynlerin bağlanma stili öyküsünün anne ile çocuk arasındaki etkileşimi etkileyebileceği ve çocuğun uykusunu ve bağlanma stilini de etkileyebileceği öne sürülmüştür. (Moore, 1989). Uyku saati ve gece boyunca ebeveyn bebek ilişkisi uyku-uyanıklık döngüsünün oluşturulması ile ilişkilendirilmiş durumda (Sadeh et al., 2010). Sadece davranışlara odaklanmak yerine anne-bebek, ebeveyn-bebek arasındaki ilişkisinin kalitesi üzerine çalışmak önemli olabilir. Uyku problemleri bazen ilişkisel meselelerle ilişkilidir ve gece boyunca davranışsal tekniklere odaklanmak yerine tüm aile dinamiğinin değerlendirilmesi gerektiği aşikârdır. Ailenin işlevini de değerlendirmek sadece uyku zamanını değerlendirmekten daha önemlidir (Pennestri, 2014).


Duyuların bağlanma teorisi yönünden önemi nedir? Bebeğin uyumasını kolaylaştırmak için neler yapılabilir?

0-3 yaş duyu-motor bebeklik döneminde bebekten gelen duyusal ihtiyaçları doğru yorumlayabilmek ve bebeğin sinir sistemine “Güvendesin” mesajını vermek güvenli bağlanma ilişkisi için mihenktir. Bebeklerin sinyallerini okumaya daha açık olabileceğimizi düşünüyoruz. Bununla birlikte bebeklerimizin duyusal sistem çıktılarını doğru yorumlayabilmek ile gelişebileceğimizi ifade etmeye çalışıyoruz.

Aslında bebeklerin duyusal sistem çıktılarını doğru yorumlamak ve yerinde küçük bir müdahalede bulunmak davranış problemlerini engeller, bebeğin rahatlamasını sağlar ve güvenli bağlanma ilişkisinin temellerini oluşturur. Örneğin, dokunma duyusu bebek anne karnında iken beyindeki kimi kimyasalları uyarır ve oksitosin salgılanmasını tetikler. Dolayısıyla dokunma duyusu ile anne bebek bağının ne kadar derin temellere dayanan bir ilişkide olduğunu söylemek kaçınılmazdır. Bu yüzden biz çoğu uyku eğitimi uygulamalarının aksine şayet bebeğinizin ihtiyacı olduğunu hissediyorsanız, şayet bebeğinizin herhangi bir dokunmaya yönelik hassasiyeti yok ise ve bunu bebeğiniz ifade ediyorsa uyku öncesi ve uykuya geçişte ten teması yapmanızın, bebeğiniz için doğru olan bebek masajını yapmanızın katkısının büyük olacağını düşünüyoruz.


Bebeğe bakım veren herkes dikkat etmeli


Bakım verenin anneden farklı biri olması bebeğin uykuya geçişinde fark yaratıyor mu? Anlattıklarınız sadece anne değil, bebeğe bakan herkes için de geçerli mi?

Tabi ki bebek doğal olarak uyku öncesi anneye yönelebilir. Yeni doğan bebek uyku öncesi anneye yönelmiyorsa annenin çevresel (örneğin, yoğun iş temposu) duygusal (örneğin, lohusa depresyonu) ve duyusal repertuvarında (örneğin, annenin kendi duyusal hassasiyetleri) bebeği rahatlatmaya uygun olan kaynaklar bulunmuyor olabilir. Anne her duygu gibi kaygı temelli duyguları da olan bir insandır. Anne her zaman muhteşem hissetmekle yükümlü değildir. Annenin duygularını baskılaması, mükemmel annelik rolünü üstlenmesi sağlıklı değildir. Mükemmeliyetçilik tükenmişliğe yol açar. Bebek bakımı yorucu bir süreçtir. Bebek bakımı sadece annenin sorumluluğunda değildir. Biz her zaman bebek uykusu konusunda babaları eğitmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz çünkü bebekler her zaman kendilerine yanıt bulabilecek bağlanma figürlerine ihtiyaç duyarlar. Unutmamak gerekir ki ebeveynlik ekip işidir. Zaten bağlanma literatürü tam da bu sebepten anne-bebek bağından başlasa da baba-bebek bağı, bebek-büyükanne, bebek-bakım veren bağının da öneminin altını çizerek ilerlemektedir. Burada bebeğin doğal yönelimine de zorlamada bulunmadan saygı duymak önemlidir. Bebeğin duyusal - duygusal repertuvarı destekleniyorsa ortada sorun yoktur.


9 yıldır birlikte sürdürdüğünüz çalışmalarınızı 2018 yılında “Duyudan duyguya, duygudan uykuya” ismi altında topladınız. Bunu biraz detaylandırır mısınız?

Duygusal Zekâ ve Duyu Bütünleme ilişkisini multi-disipliner bir ekiple ele alarak yürüttüğümüz araştırmamızı 2013 yılında Columbia Üniversitesi Teacher’s College’da Drawing and Cognition kongresinde sunduk. Böylece duyu ve duygu ilişkisinin önemini vurgulayan yaklaşımın tohumlarını atmış bulunduk. “Duyudan Duyguya Duygudan Uykuya” ismiyle ekip çalışmamızı sürdürüyoruz ve grup danışmanlıkları yapıyoruz. Bize kalırsa her önerilen metot bir noktada ailenin, bebeğin biricikliğine uymadığından yetersiz kalıyor. Çünkü bilim ilerliyor… Bilinenler gelişiyor, yenileniyor, esniyor hatta kimi bilinen doğrular çürüyebiliyor… Çocuk gelişimine dair olan herhangi bir konu bütüncül bir yaklaşımla işlenmezse her zaman eksik kalıyor… Biz diyoruz ki; bebekler için daha kolay uykuya geçebilecekleri, ebeveynler için; bebek uykusu hakkında daha gerçekçi beklentiler oluşturabilecekleri, aileler için; kaygı ve hayal kırıklığı gibi duyguları hissederken kendilerine daha samimi olup çözüm bulabilecekleri bir düzen kurmak mümkün.


Röportaj: Senem Tahmaz



Bebek nasıl uyutulur?



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.