HT Hayat Anasayfa Beyin sağlığınızı korumak için diş fırçalamayı ihmal etmeyin | Sağlık

Diş eti problemleri, çürükler ve eksik dişler sadece gülüşümüzü değil, hafızamızı ve bilişsel performansımızı da etkiliyor olabilir. American Stroke Association’ın Uluslararası İnme Konferansı’nda sunulan yeni bir araştırma, kötü ağız sağlığı ile beyin hasarı arasında doğrudan bir ilişki olabileceğini ortaya koydu.


Yale Üniversitesi’nde yürütülen çalışmada, Birleşik Krallık Biobank veri tabanındaki ortalama yaşı 57 olan yaklaşık 40 bin yetişkinin genetik verileri ve beyin MR görüntüleri incelendi. Katılımcıların çürük, diş kaybı veya protez kullanımına yatkınlık gösteren 105 farklı genetik varyantı analiz edildi. Bu genetik risk faktörleri ile beyindeki hasar düzeyi karşılaştırıldı.


Bulgulara göre, diş sorunlarına genetik yatkınlığı olan bireylerde, beyin beyaz cevherindeki hasar %24 oranında daha fazlaydı. Aynı grupta, beynin ince yapısal mimarisinde bozulma oranı %43 arttı. Bu sessiz hasarlar, kişinin günlük yaşamında hemen fark edilmese de, ilerleyen yaşlarda bilişsel işlevlerde gerileme, unutkanlık, hatta inme riskinde artış gibi sonuçlara yol açabiliyor.


Araştırmayı yürüten ekip, özellikle bu beyaz madde değişikliklerinin, beynin farklı bölgeleri arasındaki iletişimi etkileyerek dikkat, karar verme ve hafıza gibi işlevlerde zayıflamaya neden olabileceğini söylüyor. Bu da, ağız sağlığının uzun vadeli nörolojik etkilerini daha ciddi şekilde ele almamız gerektiğini gösteriyor.



Sadece genetik değil, çevresel faktörler de etkili

Araştırma, ağız ve beyin sağlığı arasındaki bağlantının sadece genetikle açıklanamayacağını da ortaya koyuyor. Genetik yatkınlık önemli bir etken olsa da, çevresel faktörler, özellikle yaşam tarzı alışkanlıkları, daha belirleyici olabilir. Sigara içmek, yetersiz beslenme, diyabet, obezite ve stres gibi durumlar ağız sağlığını doğrudan etkileyebiliyor ve bu durum, dolaylı olarak beyin sağlığına da yansıyor.


Ayrıca sosyoekonomik eşitsizlikler de bu tabloya ekleniyor. Düzenli diş bakımına ulaşamayan bireylerde hem ağız sağlığı sorunları hem de buna bağlı sistemik hastalıklar daha yaygın. Yani kötü ağız sağlığı çoğu zaman yalnızca bireysel ihmal değil, aynı zamanda yapısal bir sorun. Bu nedenle toplum düzeyinde alınacak koruyucu önlemler, sadece ağız sağlığı değil, nörolojik hastalıkların önlenmesi açısından da kritik rol oynayabilir.


Erken önlem, uzun vadeli fayda

Araştırma ekibinden Dr. Cyprien Rivier, ağız sağlığının genellikle göz ardı edilen ama kolayca müdahale edilebilecek bir faktör olduğunun altını çiziyor. “Beyin sağlığını korumak için diş fırçalamak, diş ipi kullanmak ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek düşündüğümüzden çok daha büyük fark yaratabilir” diyor.


Erken yaşta başlanan düzenli ağız bakımı alışkanlıkları, yalnızca çürükleri önlemekle kalmaz; ilerleyen yaşlarda oluşabilecek bilişsel gerilemeleri de yavaşlatabilir. Bu da diş fırçalamayı sıradan bir rutin olmaktan çıkarıp, bütünsel sağlık açısından önemli bir koruyucu davranış haline getiriyor.


Amerikan İnme Derneği’nin gönüllü uzmanlarından Dr. Joseph Broderick de bu verilerin umut verici olduğunu belirtiyor. Ağız sağlığına yatırım yapmanın, hem fiziksel hem de zihinsel esenlik açısından ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre, ileride yapılacak daha kapsamlı araştırmalar bu bağlantıyı daha da netleştirebilir. Ancak şimdiden harekete geçmek, hem bireyler hem de toplumlar için büyük fayda sağlayabilir.



Kaynak: "Poor oral health may contribute to declines in brain health". Şuradan alındı: https://newsroom.heart.org/news/poor-oral-health-may-contribute-to-declines-in-brain-health. (02.01.2023).






YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.