HT Hayat Anasayfa Biz ne dinliyoruz? | Yaşam

Müzik dinleme platformunun Türkiye'de en çok dinlenilen şarkıların listesini paylaşmasının ardından çok sayıda kullanıcıdan tepki çeken paylaşımlar geldi. Bu tepki çeken paylaşımların konusu ise çoğunlukla şarkıda geçen sözlerin kadın bedenini aşağılayıcı ve cinsiyetçi, çeşitli değerleri yok sayan sözlerin yer alması idi. Tepkiler arasında en çok beğeni alan yorum sanatçı Aydilge'nin yorumu oldu. Farkındalık yaratması adına Aydilge'nin yorumunu aynı şekilde paylaşıyoruz.


"Kadın bedenin aşağılandığı, para, marka ve birşeyler tüttürmenin en fiyakalı ve havalı şey olarak gösterildiği bu şarkılar çok dinleniyorlar evet. Nakaratında ''Hadi cıstak, cıstak, cıstak, Manitalar ıslak, ıslak, ıslak...'' diye eşlik ediyor herkes. Kadına şiddetin, cinsiyet temelli ayrımcılığın, zorbalığın had safhada olduğu bir sene daha geçirdik. . Kültürel olarak gittikçe materyalistleştiğimiz ve kadını içine girip çıkılacak bir aparattan ibaret görmeye meğilli olduğumuz bir gerçek. Bu şarkılar uzaydan gelmiyor yani. İçimizden çıkıyor. Ama şarkı sözü diyip geçmek yerine bu tarz sözlerin nasıl da bu kültürü pekiştirdiğini, normalleştirdiğini unutmayalım. Şiddetin dilde başladığını, dilin dünyayı nasıl algıladığımızı belirlediğini unutmayalım.


Peki çare yasaklamak mı? Ben yasakların ve sansürün sadece cazibeyi artırdığını ve yasaklanan şeylerin güçlendiğini düşünüyorum. Onu yerine kültürel bir farkındalık yaratmak çok daha anlamlı. Bu şarkıların alıcısı ne kadar çok olsa da, biz de bunu eştirme hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Elbette ki bir gün dinleyiciler, ben gerçekten ne dinliyorum ve bu şekilde neye alet oluyorum diye düşünecekler, sorgulayacaklar. Cinsiyetçi, sadece mal mülkle övünen, araba ve mantia sayısıyla, birşeyleri tüttürmekle ve marka övücülüğü ile inşa edilen bu zihniyet karşısında birbirimize destek olmalıyız diye düşünüyorum.


Bir de diyorlar ki, kadınlar da dinliyor bu şarkıları... Evet kadınlar da dinliyor. Çünkü pek çok kadın da doğduğundan beri eril tahakküm kodlarıyla yetişti ve bunu içselleştirdi. Yani kendini sadece erkek beğenirse değerli bulan, kendisini erkeğin gözünden gören pek çok kadım mevcut. O yüzden kadın düşmanlığı sadece bazı erkeklere özgü bir durum değil. Mücadele etmemiz gereken kadınlar ve erkekler DEĞİL ZATEN değil, azgınlaştırılmış o yapay ''ERKEKLİK'' KÜLTÜRÜ.İyi de gerçek erkekliğin ya erkekliği bırakın insanlığın, insanlığın kadını mal mal gibi görmekle, manitalarla, arabalarla tüttürmekle ne alakası var diyebilmek önemli. Müzik ruhun gıdasıdır. Ama bazen gıda zehirlenmesi de olur."


Unutmayalım ki kelimeler çok güçlüdür. Ve cinsiyetçi, kadını aşağılayan sözler içeren şarkılar, toplum üzerinde birçok olumsuz etki yaratabilir.

  • Bu şarkılar, kadınlara ve erkeklere belirli roller atayarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirebilir.

  • Şarkılarda yer alan cinsiyetçi ifadeler, özellikle kadına yönelik şiddeti ya da tacizi öven sözlerle, bu davranışların toplumda kabul görmesine neden olabilir. Şarkıların popüler olması, bu tür zararlı mesajların daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayabilir.

  • Kadınları değersizleştiren sözler, kadınların toplumdaki yerini zayıflatabilir ve eşitlik mücadelesini baltalayabilir.

Bu nedenle en az hukuki ve siyasi alanda atılan adımlar kadar sanat alanında da atılan adımlar çokça önemlidir. Müzik endüstrisi, şarkı sözlerinin toplumsal etkilerini göz önünde bulundurarak cinsiyetçi ifadelere yer vermemelidir. Bu konuda farkındalığın artmasının cinsiyet eşitliğine ulaşma yolunda önemli bir adım olacağına dair inanç oldukça fazladır.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.