“Borç, sadece banka hesaplarında değil… En derin izlerini zihnimizde taşırız.” Hepimiz hayatımızın bir döneminde “Borçları nasıl kapatacağım?” endişesiyle uykusuz kalmış olabiliriz. Ama asıl soruyu sormak genellikle aklımıza gelmez: “Ben bu borcu neden, neyin yerine aldım?”
Borç, sadece para meselesi değildir. Borç, çoğu zaman gecikmiş bir ihtiyaç, bastırılmış bir değersizlik hissi ya da başkalarına ait onay beklentisinin ürünüdür. Zihin bunu fark etmeden şöyle kodlar: “O tatile gidersem mutlu olurum.”, “Şunu da alayım, çünkü herkesin var.”, “Bu eğitimi alırsam kendimi daha yeterli hissederim.” Ve her ‘eksik’ hissi, zamanla borç olarak geri döner. Hem finansal hem de duygusal.
Zihnini yönetmek = Para frekansını yönlendirmek
Spiritüel düzeyde para bir enerjidir. Ve enerjiler, zihinsel kalıplarımızla rezonansa girer.
Sen zihninde hâlâ: “Ben zaten borçla yaşarım”, “Para bana kolay gelmez”, “Kazansam da elimde tutamam” diyorsan…
İnan bana, ne kadar gelir elde edersen et, döngü hep aynı kalır.
Gerçek temizlik: Kredi kartı değil, inanç kartı
Borçlardan kurtulmak, sadece hesap kapatmak değildir. Asıl kurtuluş, zihinsel borç defterini kapatmaktır. Şimdi seni küçük bir çalışmaya davet ediyorum:
Bir kâğıt al ve şu soruları yaz:
“Para hakkında ilk duyduğum cümle neydi?”
“Borçlanmayı ilk kez ne zaman ‘normal’ gördüm?”
“Borçlanmasaydım hangi duygumla yüzleşmek zorunda kalacaktım?”
Bu sorular, görünmeyen borçların kökenine seni götürür.
Ve son olarak kendine borçlusun
Borçlardan kurtulmanın ilk adımı kendini suçlamayı bırakmaktır.
Sonra…
Zihinsel sınırları temizle. Değersizlik programını dönüştür. Bolluk ve almayı hak etme bilincini yükle. Çünkü en büyük borç, yıllardır kendine vermediğin sevgidir. Ve ilk ödeme, bu yazıyı okuduğun anda başlar. Unutma: Borçlarını değil, zihnini yönetmeye başladığında hayatın yönü değişir.
YORUMLAR