İnsanlar, fiziksel dokunuşa yönelik doğuştan gelen bir ihtiyaçla doğar; dünyaya geldiğimiz anda, ten teması için anneye veriliriz. Bilim, bunun ilk nefesimizi aldıktan sonra yaşadığımız en önemli deneyimlerden biri olduğunu gösteriyor.
Dokunulduğumuzda, oksitosin salgılarız; bu hormon, ruh halimizi düzenlemek ve bizi mutlu hissettirmekle sorumludur. Aynı zamanda beyindeki en önemli nörotransmitter sistemlerden biri olarak kabul edilir, çünkü hormonal değişimlere, örneğin doğum sonrası depresyona karşı psikiyatrik yanıtları düzenler. Dr. Wind’e göre, “Fiziksel dokunuş, bizi iyi hissettirir ve sevdiğimiz insanlarla yakınlaştırır. Güven, güven duygusu ve ait olma hissi verir.”
Birçoğumuz, pandemi döneminde fiziksel dokunuşun eksikliğini deneyimledik ve bu durum hâlâ devam ediyor. İzolasyon, vücutta kendi tepkilerini tetikleyecek bir dizi olumsuz zihinsel ve fiziksel duruma yol açabilir: Örneğin depresyon yaratabilir, stres seviyelerini artırabilir ve bağışıklık sistemini etkileyebilir. Dokunulma ihtiyacı yaşamak, uyku problemleri, artan stres veya yükselen anksiyete gibi durumlara yol açabilir. İyi haber şu ki başkalarından gelen bir dokunuş olmasa bile dokunulma ihtiyacı ile başa çıkmanın yolları vardır. Bu uygulamalar kalıcı bir çözüm olmasa da vücudumuzu rahatlatabilir ve yatıştırabilir. İşte cilt açlığı yaşadığınız anlarda yapabilecekleriniz:
1- ASMR’yi deneyin
Bazı insanlar, fısıldama veya saç tarama gibi belirli sesleri dinlerken Otonom Duyusal Meridyen Tepkisi (ASMR) yaşar. Bu benzersiz sesler, dokunma ve bağlantıyla ilişkili olan beyin bölgesini uyarır. ASMR yaşayan kişiler, zihinlerinde ve bedenlerinde sakinlik hissi duyduklarını veya ciltlerinde “gıdıklama” hissi aldıklarını bildirirler. ASMR ayrıca stres yönetimi için ve uyku sorunu yaşayanlar için kaynak sağlamak için kullanışlı bir araçtır. YouTube’da ASMR videolarının binlercesine ulaşarak, sizi en çok rahatlatan tetikleyicileri keşfedebilirsiniz. Bir ipucu: “Kişisel ilgi” tetikleyicisini arayın; cilt bakımı yapma veya kafa masajı yapma gibi bakım rolü oyunlarını içeren videoları bulabilirsiniz.
2- Kendinize masaj yapın
Yalnızlık hissi veya dokunma arayışı hissettiğinizde, kendinize masaj yapmak yardımcı bir uygulama olabilir. Kendinize masaj yaparken, örneğin banyoda tüm vücudunuzu lifleyebilir, banyodan sonra vücudunuza vücut yağı, losyonu sürebilir veya kendinize sarılabilirsiniz. Ayrıca, gerilimi serbest bırakmak, dolaşımı teşvik etmek ve farklı bir doku deneyimlemek için kafa ve saç uyarımı yapmayı da deneyebilirsiniz.
3- Bir vücut yastığıyla uyun
Vücut yastığı, başka biriyle sarılmak veya kucaklaşmak gibi bir his yaratır. Vücut yastığı ile uyumak, genellikle stresi azaltır ve vücudun oksitosin salgılamasını teşvik eder. Ayrıca sırtı ve omuzları destekleyerek uyku kalitesini artırır, doğru bir yatakta uyumakla birlikte çok daha rahat bir uyku sağlar.
4- “Mutlu kimyasallar”ı salgılamak için dans edin
Dans etmek, beyinde mutluluk veren kimyasalların hoş bir kombinasyonunu salgılar. Araştırmalar, dans ederken oksitosin ve dopamin ile birlikte birkaç diğer “mutlu kimyasalın” salgılandığını bulmuştur. Favori şarkınızı açın ve evde dans edin; yakında bedeninizin fiziksel duyularıyla yeniden bağlantı kurduğunuzu hissedeceksiniz.
5- Vücut baskısı uygulayın
Derin baskı uyarımı, sinir sistemini rahatlatır ve ağırlıklı örtüler kaygıyı yatıştırmaya yardımcı olabilir. Bunları kullanarak uyku derinliğini artırabilir ve vücudunuza güven duygusu verebilirsiniz. Ağır bir yorgan veya kompresyon giysileri kullanmayı deneyebilirsiniz. Hiçbiri yoksa göğsünüze bir kiloluk un veya pirinç koymayı da deneyebilirsiniz.
Dokunulma ihtiyacı hissettiğinizde, bu uygulamaları günlük ritüellerinize dahil edebilirsiniz. Rahatlama hemen gerçekleşmeyebilir bu nedenle size en iyi geleni bulana kadar, birden fazla uygulama denemek faydalı olabilir.
Referanslar
Courtney Jay Higgins, “5 Soothing Practices For Coping With Touch Deprivation”, https://www.thegoodtrade.com/features/managing-touch-deprivation/
YORUMLAR