Bundan 10 sene önceye dönüp baktığım da hatta 3 sene öncesinde bile bu kadar dejenere olmuş bir ortam ve devir yoktu. Her şey daha güzel, anlamlı ve değerliydi. İnsanlar daha sabırlı, anlayışlı ve tahammüllüydü. Oysaki şimdi bakıyorum da hepimizde -ben dahil- bir tahammülsüzlük, isteksizlik, zevk alamama durumları var.

Peki, bunun nedeni ne? Hızla gelişen teknoloji mi? İyi ile kötü arasına sıkışan hayatlarımız mı? Güvensizlik ya da yalnızlık duygusu mu?

Dikkat ettiniz mi? Eskisi kadar evlenmeler yok artık. Bu sene hiç düğüne gitmedim. Her yaz mutlaka 2-3 düğüne giderdim oysaki... Tam tersi çok fazla boşanma var. Peki, bunun nedeni ne? Ben size söyleyeyim: Değişen devir evlenmeye değil daha çok bireyselleşmeye ve özgürlüğe atıyor insanları.

Eskiden sadece eve erkek para getirirken şimdi kadınlar da kendi ayakları üzerinde gayet güzel duruyor. E hal böyle olunca da başka şeyler ağır basıyor. Ya evlenmiyor ya da boşanıyor.

Üzerine basmadan geçemeyeceğim bir de devrin en önemli sorunu olan “Instagram çağı” var . Ben buna sanal gerçeklik diyorum. Gezip tozmayı, yemek, içecek resimleri koymayı ve kendini insanlara daha farklı olarak göstermeyi nimetten sayan bir sosyal medya çılgınlığı. Bu da devri çok değiştirdi. Artık herkes sosyal medya üzerinden para kazanıyor hatta evini arabasını alanlar var. Sosyal medya çağı; gerçekleri, gerçek hayatı sildi süpürdü. Uzun ilişkilerin yerini günü birlik ilişkiler aldı. İnsanlar artık kaliteli yalnızlık dediğimiz olayı tercih ediyorlar.

O zaman biz biz olalım, değişen devre hem ayak uyduralım hem de kendimiz olarak kalmaya devam edelim.