Yabancı dil öğrenimi ve öğretimi, tekniğinden motivasyonuna bütün dünyada tartışılan bir konu. Aileler çocuklarının donanımını artırmak için yabancı dil öğrenmesini istiyor. Eğitimciler en etkili ve hızlı öğretme yollarını arıyor. İlköğretimden sonra başlayan bu telâş hali, ergenlik çağındaki öğrencilerin üzerindeki öğrenme baskısını da artırıyor.
Fransa’da Ulusal Yüksek Öğretim ve Eğitim Enstitüsü’nde eğitmen olan Stephen Scott Brewer[1], yabancı dil öğrenmede kişisel faktörleri ele aldığı makalede, “içsel oyunların” önemini vurguluyor. İlk kez ABD’de eğitmen W. Gallwey’in 1974’te ortaya koyduğu bu kavramı şöyle özetliyor: İnsan faaliyetleri, içsel ve dışsal oyunlardan oluşur. Dışsal oyunlar, bir hedefe ulaşmak üzere dışarıdaki rakiplerle sürdürülen oyunlardır. İçsel oyunlar ise bir hedefe ulaşmada korku, şüphe, dikkat dağınıklığı, sınırlayıcı varsayım ve temsillere karşı oynanır. İçsel oyun, kişinin kendi üzerine koyduğu, potansiyelini ortaya koymasının önündeki zihinsel engelleri aşmayı amaçlar. Kişinin zihnini, duygularını sakinleştirme ve konsantrasyonu geliştirme yeteneği üzerine kuruludur. İçsel oyun becerilerini geliştirmeden herhangi bir aktivitede ustalaşmak ve tatmin bulmak mümkün değil.
Kendini inşa etme sürecinde yabancı bir dili inşa etmek
Peki bu becerileri bir ergen nasıl geliştirebilir? Becerileri geliştirebilmek için, önce önündeki engelleri görmek gerekiyor. Bir ergenin içsel oyunlarının devreye girmesinin önündeki ilk engel, içinden geçtiği dönem. Kendini inşa etme sürecinde, güvensiz ve yalnız hisseden genç bir birey. Okulun bu kendini inşa sürecinde ona nasıl yardımcı olduğu önemli.
Ne var ki okul, kendi kontrolünü sağlamada sadece bir “yardımcı”. Kontrolden kasıt, yaşadığı zorlukların farkına varmak, karşılaştığı zorlukların üstesinden gelme yeteneği geliştirmek. Bunu yapacak olan, yetişkin olma yolundaki ergenin kendisi. Kilo, duygu, alkol ve uyuşturucu madde tüketimi kontrol edilemediğinde en çok acı veren durumlar. Bir ergenin dünyasında bunlara, eğitim hayatıyla, yabancı dil öğrenmeyle ilgili kontrolü de pekâlâ eklenebilir.
Bu noktada Brewer, öğrenme dürtüsünün, bilme arzusunun önemi üzerinde özellikle duruyor. Ergenin kendisiyle ilgili konularda (başarıları, öğrenmede yaşadığı zorluklar, becerileri) nasıl bir imaja sahip olduğu önem kazanıyor. Yabancı dil öğrenme motivasyonlarının ne olduğunu biliyor mu? Öğrenme çabasına ve öğrendiklerine verdiği değer ne? Yaşadıklarının farkında olması, güvende hissetmesi için bir gereklilik. Bu güvene ise, doğru seçimler yapabilmek için ihtiyacı var. Uygun ortam sağlandıktan sonra (farkındalık, güven, seçim) içsel oyunların devreye girmesi kolaylaşıyor.
İçsel oyunları hangi dilde üretecek?
İçsel oyun oynayabilmek, öz disiplinle de yakından ilgili. Brewer, buna “kendini kullanmak” diyor. Ergenin, kişisel tarihini yazmada kendisinin nasıl bir sorumluluk aldığı birincil derecede önemli. Okuldan kendisine yabancı dil öğretmesini beklemek, kendi sorumluluğunu ihmal etme sebebi. Yabancı dil öğrenmek için yurtdışına gitmek gerektiği inancı ise bireysel sorumluluğunu ötelemek anlamına geliyor. Zaman, yabancı dil öğrenmede önemi yadsınamayacak bir kavram ve kişisel sorumluluk almamak işi zorlaştırarak geciktirmekten başka bir işe yaramıyor.
Brewer, dil öğrenmenin dili “edinmek”, onu “sahiplenmek” anlamına geldiğini söylüyor. Ancak bu edinmenin, sahiplenmenin anadilin içinde gerçekleştiğini ifade ediyor: “Dil öğrenmek, kendini üretmeye çalışan kişinin, az ya da çok bilinçli olarak anadilinde kendi usulünce var olmasının yolu.” Makalesini bitirirken dikkati çektiği nokta, yabancı dil öğrenen ergenler kadar çocuklarının yabancı dil konuşmasını isteyen aileler ve yabancı dil öğretme programı hazırlayan eğitmenlerin de dikkate alması gereken bir konu. Çünkü yabancı dil öğrenirken içsel oyunları devreye sokmak, öğrenilmekte olan dil henüz yabancı olduğu için ancak anadilde mümkün.
Referanslar:
Stephen-Scott Brewer. "Apprendre une langue : les enjeux du « jeu intérieur »". Şuradan alındı: https://www.cairn.info/revue-langages-2013-4-page-119.htm
[1] Université Paris-Est Créteil Val-de-Marne (UPEC).
YORUMLAR