İnsanı diğer canlı türlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, duygulara sahip olmasıdır. Fakat çoğu kez insanlar bu duygularını kabullenme ya da itiraf etme konusunda büyük güçlük yaşar ve duygularını bastırdıkça bastırır ve günün birinde bu basınç, atom bombası gibi patlayarak hem insanın kendisine hem de çevresindekilerin büyük bir zarar almasına neden olur. Oysa duygularını bastırmaya, içine atmaya çalışmayıp, ifade etse her şey daha güzel olacak.
İnsan duygularını genellikle en çok kırıldığında ya da üzüldüğünde saklama eğilimi gösterir. Çünkü kırgın ya da üzgün olduğunu dile getirmek, bir güçsüzlük, zayıflıkmış gibi algılanır. Oysa her insan bu duyguları yaşar, bunu ifade etmekte zayıflığın aksine büyük bir erdemliktir. Bir diğer duygularımızı ifade etmeyi tercih etmediğimiz olaysa, birisinin size sürekli olarak ‘şaka’ adı altında kırıcı, kusurlarımızı vurgulayan ve sonunda ‘ alınmıyorsun değil mi? ’ diye sorduğu zaman, sırf o arkadaşınızla aranız bozulmasın diye "hayır, alınmıyorum" diyorsunuz ve bu kırgınlık duygunuzu bastırır, kırıldığınızı ifade etmezseniz bu kişi zorbalığının dozunu artıracak ve size kendinizi kötü hissettirecek.
Fakat o arkadaşınıza durması gerektiği yeri belli ederseniz, yaptığı şakalardan hoşlanmadığınızı dile getirirseniz bu arkadaşlık ilişkiniz için en iyisi olacak ve bu sözlerinize binaen size darılıp, hayatınızdan çıkmayı söylerse sakın ona dur demeyin, uğurlayın hayatınızdan. Çünkü bu bir arkadaşlık değil, ego tatmini yapma yöntemidir karşı taraf için. Yapılan araştırmalar duygularını ifade edebilen insanların daha az stres yaşadığını, buna bağlı olarak kortizol hormonunun da daha az salgılandığını gösteriyor. Bastırdığınız, içinize attığınız her duygu sizinle yaşlanır, sizi daha hızlı yaşlandırır. Yaşadığınız her duygu hayatın olağan akışında başınıza gelebilir. Bir hata yaptığınızda kendinize bunu düzeltebilirim deyin mesela, ya da sınavınızdan iyi bir not aldığınızda kendinizi tebrik edin.
Gülünecekse gülün, ağlanacaksa ağlayın. Hiçbir şeyi, hiçbir duyguyu içinize atmayın. Seviyorsanız söyleyin. Ne demiş Cahit Zarifoğlu; "İnsan bastırdığı duygunun esiri olur". Bastırdığınız duygularınızın esirinde geçen bir hayatı değil, duygularınızı ifade edebileceğiniz bir hayat yaşamak hepimizin hakkı. Bu haktan, sırf birileri üzülmesin, kırılmasın diye mahrum kalmayın. Çünkü hayat denen bu filmin son perdesine kadar yanımızda olacak tek kişi yine kendimiz olacağız.
YORUMLAR