Birçok anne, insanları memnun etme eğilimiyle büyümüştür. Ancak insanları memnun etmeye çalışmak aslında sınırları olmayan bir hayatın şifresidir. Sınırları olmayan bir hayat son derece kaotik hissettirir; hayatımızdaki insanların ihtiyaçlarımızı önceden tahmin etmemesi veya ipucu almaması nedeniyle dolu dolu kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığıyla. Sınırları olmayan bir hayat, kendinizi başkalarının insafına bırakılmış ve karşılığında verdiklerinizden daha azını aldığınız hissine kapılmanıza neden olabilir.
Bazen sınırlarla mücadele ettiğimizi bile fark etmeyiz, ta ki anne olana kadar. Ama anne olduktan sonra, çoğu zaman sınırlar koymamız her zamankinden daha çok gereklidir. Misafirler habersizce kapınızı çalar, büyükanneler ve büyükbabalar torunlarına erişim hakkı olduğunu düşünür, insanlar ise nasıl ebeveynlik yapmanız gerektiği konusunda size istenmeyen tavsiyeler yağdırır.
İşte bu yüzden sınırlarla mücadelemizin etkilerini gerçek anlamda anne olduktan sonra hissetmeye başlarız. Dr. Ashurina Ream, sınır olmadan ebeveynliğin yaşanmasının, arkada bahçenizde çit olmaması gibi hissettirdiğini paylaştı. Herkes mülkünüze özgürce girer, evinize gelir, akşam yemeğinde ne pişirdiğinizi sorgular; oyuncaklarınızı ve ekipmanlarınızı izin almadan kullanır. Bu durum kin ve hayal kırıklığı için mükemmel bir tarif olur.
Sınırlar, kendimize bakımın bir biçimidir çünkü insanlara onlarla olan ilişkimizde neyi tolere edip etmeyeceğimizi açıkça öğretir. Sınır koymakla ilgili insanlardan duyduğum en büyük endişelerden biri, başkalarının bu sınırlara kızması veya alınmasıdır. Ve sınırları sevmeyen kişiler olsa da, çoğu insan ilişki içindeki kuralları bilmek ister.
Eğer sağlıklı ilişkiler ve dostluklar içindeyseniz, hayatınızdaki insanlar sınırlarınızı aşabilir; ama bunu size etkisini fark etmeden yapıyor olabilirler. Siz sınırlar koyabilir, ilişkideki kuralları belirleyebilir ve insanların sizinle olan etkileşim şeklini değiştirebilirsiniz. Sınır koymak, kendi kendinize bakımınıza bağlılığınız ve eşiniz veya çocuğunuzla eşit bir zeminde durma taahhüdünüze bağlı olarak sizin sorumluluğunuzdadır.
Peki, insanlar sınırlarımıza saygı göstermediğinde ne olur? Hayatımızda sınır ihlalcileri olabilir; önceden açıkça sınır koyduğumuz halde davranışlarını tekrarlamaya devam eden kişiler. Bu durumlarla başa çıkmak zor olabilir, ancak bu, sınır koymaktan veya sınırları korumaktan vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez. Psikoterapist Erica Djossa'nın sınır ihlalleri konusundaki fikir ve önerileri...
Ortak ebeveynlikte sınır konuşmaları
Elinizin altında hazırda bulunan konuşma kalıpları, sağlam ve net sınırlar koymanıza yardımcı olur ve istenmeyen, insanları memnun etme alışkanlıklarına kaymanızı önler. İşte yaygın ebeveynlik durumlarında kullanabileceğiniz bazı faydalı ifadeler:
Ebeveynlik tarzınız hakkında istenmeyen yorumlar geldiğinde:
- “Endişe ettiğinizi anlıyorum, ancak ailemizde biz…”
- “Ne kadar önemsediğinizi görüyorum, ancak eşimle ben karar verdik ki…”
- “Ne kadar önemsediğinizi anlıyorum. Eğer yardımınıza ihtiyacımız olursa mutlaka size sorarız.”
- “Sizin ebeveynlik tarzınızın böyle olduğunu anlıyorum ve farklı bir yaklaşımınız olmasına saygı duyuyorum.”
Birileri haber vermeden veya aniden geldiğinde:
- “Şu an uygun bir zaman değil. Ziyaret etmek isterseniz, lütfen önceden plan yapın.”
- “Yakınımızda olduğunuzu biliyorum. Bizi düşündüğünüz için teşekkürler, ama şu an iyi bir zaman değil.”
- “Bugün evdeyim ve müsaitim, yarım saat ziyaret edebilirsiniz; ancak bir dahaki sefere lütfen önceden plan yapın çünkü programımız tahmin edilemez.”
Başkaları size nasıl ebeveynlik yapmanız gerektiğini söylediğinde:
- “Bunun sizin yaklaşımınız olduğunu takdir ediyorum. Bizim farklı yapmamızda bir sakınca yok.”
- “Bu yöntemin sizin ailenizde nasıl işlediğini ve neleri değerli gördüğünüzü anlıyorum. Ancak biz farklı bir şekilde yaklaşıyoruz ve bu gayet normal.”
- “Bunun sizin kullandığınız yol olduğunu anlıyorum. Ebeveynliğin güzelliği, birçok etkili yaklaşımın olmasıdır.”
- “Nereden geldiğinizi anlıyorum ve bunun sizin ve aileniz için işe yaramasına sevindim.”
- “Ebeveynlik için tek doğru yol yoktur, bu yüzden bizim farklı yaklaşmamızda bir sakınca yoktur.”
Birisi hoşunuza gitmeyen bir şey yaptığında:
- “Lütfen önce bana sorarak yapmanızı tercih ederim…”
- “Yardım etmeye çalıştığını görüyorum. Biz evimizde şu şekilde yaklaşıyoruz…”
- “Onların (çocuğunuzu işaret ederek) nasıl olduğunu görüyorsun? Bu, (sınırı ekleyin, örneğin ‘böyle gıdıklanmayı, böyle beslenmeyi’ sevmedikleri) anlamına geliyor.”
- “Yardım etmeye çalıştığını biliyorum, ama sen (yapılan eylemi ekleyin) yaptığında, ben (duyguyu ekleyin) hissediyorum. Bir dahaki sefere lütfen (pozitif ihtiyaç ekleyin, örneğin ‘bunun yerine bunu yap, önceden ara, XYZ yapmak için izin iste’) yap.”
Sınırlarımız ihlal edildiğinde ne yapmalıyız?
Sağlıklı sınırları olan insanlar, biz neyi sevip sevmediğimizi ifade ettiğimizde, bunu genellikle saygıyla karşılar ve takdir ederler. Bize değer verirler ve ihtiyaçlarımıza gerçekten karşılık verecek şekilde yanımızda olmaya çalışırlar. Ancak bu her zaman böyle olmaz.
Hayatınızda, kendi isteklerine daha çok odaklanan ve sizin ilişki kurallarınıza kulak vermeyen kişiler olabilir. Sınırlarınızı açıkça ve net olarak belirtmiş olmanıza rağmen, onları hiçe sayabilirler. Bu kişiler, sınır ihlalcileri olarak adlandırılır; kendi çizdiğiniz çizgiyi net olarak görüp üstünden yürümeyi seçenlerdir.
Sınır ihlalcileriyle karşılaştığınızda sınırlarınızı açıkça ifade etmeye devam etmelisiniz. Bunu pekiştirmek için bazen aynı sınırı defalarca söylemeniz gerekebilir. Ancak, kendinizi daha güvende hissetmeniz için başka önlemler de alabilirsiniz. Örneğin; anneniz ya da kayınvalideniz evinize habersiz girip yargılayıcı veya sert yorumlar yapıyor, çatışma çıkarıyor veya sizi rahatsız ediyorsa ve sınır koyma cümleleri işe yaramadıysa, bir sonraki adım fiziksel sınırlar koymak olabilir.
Bunlar şöyle olabilir:
- Halk arasında buluşmak: Başkalarının olduğu ortamlarda sınır ihlalcileri genellikle daha dikkatli davranır. Örneğin, öğle yemeği veya çocuk parkı gibi buluşmaların belli başlangıç ve bitiş saatleri vardır, bu da kişinin orada kalma süresini sınırlamaya yardımcı olur.
- İletişim sıklığını ayarlamak: Aile bireyleriyle teması azaltmak rahatsız edici gelebilir. Aile ilişkilerinin önemi kişiden kişiye değişir ve kültür ile yetiştirilme tarzı gibi birçok faktör de bu konuda etkilidir. Bazı kişiler için bir aile bireyini tamamen kesmek düşünülemez olabilir, ki bu da tamamen saygı duyulan bir durumdur. Kendi zihinsel ve duygusal sağlığınız için sınır ihlalcileriyle iletişim sıklığını ayarlayabilirsiniz. Mesela, akşam yemeğinde aradıklarında telefonu açmak zorunda değilsiniz. Mesaj attıklarında hemen cevap vermek zorunda değilsiniz. Kendinize göre sürdürebileceğiniz bir iletişim sıklığı belirleyebilirsiniz.
İnsanlar bu konuda genellikle, temas azaltmanın diğer kişiyi üzeceği endişesini dile getirir. Eğer hayatınızdaki sınır ihlalcisi bir ebeveyn veya yakın aile üyesiyse, büyürken onların duygu ve mutluluğundan sorumlu tutulmuş olabilirsiniz. Ancak yetişkin biri sizin sınırlarınızı saygıyla karşılamıyorsa, kendinizi korumanız tamamen doğrudur. Zihinsel ve duygusal sağlığınız pahasına kapılarınızı zorlamalarına izin vermemelisiniz. Bu sınırları belirlemek ve korumak duygusal iyilik halinin temel taşlarından biridir.
Sonuç olarak, ihtiyaçlarınızın ve sınırlarınızın savunucusu sizsiniz ve bunların gerektiğinde çevrenizdekilere net biçimde ifade edilmesinden sorumlusunuz. Sınırı birkaç kez iletiyor ve pekiştiriyorsanız ama kişi anlamıyor ya da anlamak istemiyorsa, o zaman koyduğunuz sınırları ve güvenlik önlemlerini artırmanın zamanı gelmiş olabilir.
Referanslar: Erica Djossa. “How to Deal with Boundary Violators as a Parent”. Şuradan alındı: https://goop.com/wellness/parenthood/how-to-deal-with-boundary-violators-as-a-parent/.
YORUMLAR