Gezi bloggerı olmak ne demek?
Dünyayı gezmek çok eğlenceli gibi durabilir fakat bunu meslek olarak yapanların zorlandıkları birçok konu var. İşte en çok şikayet ettikleri 9 şey...
-
1- Sabit bir gelire sahip olmamak
Gezginlerin tecrübelerine göre dünyayı gezmeye başladığınız ilk bir yıl içinde para kazanmayı beklememek gerekli. Bunun sebebi ise yeni bir gezgin olup kendini henüz kanıtlayamamış olmak. Fakat deneyimli gezi bloggerlarının bile sabit bir geliri olduğu söylenemez. Bazen çok fazla para kazandıklarını bazen de ellerinde tek kuruş para kalmadığını söyleyen gezginler, para biriktirmenin ve harcamaları planlamanın önemli olduğunu söylüyor.
1 / 9 -
2- 7/24 çalışmak zorunda olmak
Gezi blogu olan insanların günde 1-2 post paylaşıp sonra rahat rahat gezmeye devam ettiklerini düşünüyor olabilirsiniz. Fakat gerçek bundan çok farklı. Günde en az 12 saati bilgisayar başında geçirmek zorunda olduklarını söyleyen gezginler, bloglarını bir iş haline çevirmek için çok sıkı çalışıyorlar. Bunun haricinde kalan zamanlarda ise gelen mailleri cevaplamaya çalıştıklarını, reklamcılarla ve müşterileriyle iletişim kurduklarını, fotoğraf ve video düzenlemeyle uğraştıklarını belirtiyorlar.
2 / 9 -
3- Dünyaya kamera lensinden bakmak
Nereye giderlerse gitsinler fotoğraf ve video çekmek için en iyi açıyı, ışığı ve anı yakalamak zorunda olan gezginler, fotoğraflamakta en çok zorlandıkları yerlerden birinin de havaalanları olduğunu belirtiyorlar. "Başkaları oturup uçuş saatini sakince beklerken sizin gördüğünüz her şeyi fotoğraflıyor oluşunuz dışarıdan biraz garip görünüyor" diye de ekliyorlar. Bunun haricinde çekim yapmak için taşıdıkları kameralar ve ekipmanlarının da ağır olduğunu belirten gezginler, bir de bu malzemelerin çalınmaması için uğraşmak zorunda kalıyorlar.
3 / 9 -
4- Blogun okunma kaygısı
İyi bir gezi bloguna sahip olmak ve büyük kitlelere hitap etmek için çok fazla etmeni göz önünde bulundurmak gerekli. Yani sadece gezip beğendiğiniz bir yeri düz bir metin olarak yazıp bir sürü okuyucuya sahip olmayı bekleyemezsiniz diye belirtiyor bu konuda tecrübeli olan gezi bloggerları. Hem belirli bir formatta yazmak, hem okuyucunun dikkatini çekip onu bilgilendirmek hem de eğlenceli bir içeriğe sahip olmak genel olarak bir blogun sahip olması gereken ilk özellikler.
4 / 9 -
5- Sıradan bir anı mükemmel olarak gösterme zorunluluğu
Yorgun, bitkin, uykusuz ve hatta hastalıktan kıvranıyor olabilirler. Ama ne olursa olsun paylaşımları kusursuz olmalı. Bunu yaparken kendilerine "Benim burada ne işim var? Ben ne yapıyorum?" diye sorduklarını itiraf eden gezginler de var. Mutsuz oldukları anları mutlu olarak yansıtmaya çalışmak zor bir iş olmalı.
5 / 9 -
6- İletişim kopukluğuna mahkum olmak
Dünyayı gezerken aileleri ve arkadaşlarıyla sık sık haberleşemeyen gezginler bundan bir hayli şikayetçi. Facebook, Skype ve Whatsapp gibi mecralar sayesinde sevdikleriyle kısacık da olsa haberleşebilmek onlar için paha biçilemez.
6 / 9 -
7- Ciddi bir ilişkiye sahip olamamak
Biriyle tanışıp bir ilişkiye adım atmaya çalışmak gezginler için bir hayli zor. Çünkü eninde sonunda iki taraftan biri başka bir yere gitmek zorunda kalacak. Uzun mesafe ilişkisini yürütebilenler bile günün birinde karşı taraf için başka bir ülkeye yerleşip yeni bir hayat kurmak zorunda kalabiliyor. Bunun dengesini sağlamak da zorlayıcı.
7 / 9 -
8- Gezmekten zevk alamamak
Yıllık izninize çıktığınızı ve hiç görmediğiniz bir yere tatile gittiğinizi düşünün. Ne kadar da heyecan verici değil mi? Fakat dünyayı uzun süredir gezen bir gezginseniz durum bir süre sonra heyecanını kaybediyor diye belirtiyor bu konuda deneyimli olanlar. Gün batımları, şelaleler, kiliseler, tapınaklar... Bir süre sonra bunların hiçbiri eski heyecanı vermiyor ve her şey sıradanlaşıyor diye yakınıyorlar.
8 / 9 -
9- Yerleşik bir hayata sahip olamamak
Sürekli bavul hazırlamak, hostellerde yatıp kalkmak, uçak bileti ayarlamaya çalışmak, haritaların içinde kaybolmak... Gezginlerin bir noktadan sonra en çok yoran şeylerden biri de sabit bir hayata sahip olamamak. Bilgisayar başında çalışmak, ev yemeği yapmak, spora gitmek ve televizyonun karşısında uyuyakalmak gibi hepimizin hemen hemen her gün yaptığı sıradan şeyler belirli bir noktada onların özlediği şeylere dönüşebiliyor.
9 / 9
YORUMLAR