Yaşlanmayı geciktiren içecekler...
Maalesef yaşlanmak hayatın önlenemez bir gerçeği ama, ne kadar uzun yaşayacağınızı belirleyen pek çok etken var.
- Kişiselleştirilmiş reklamlar ve içerik, reklam ve içerik ölçümü, izleyici görüşleri ve ürün geliştirme
- Bilgileri bir cihazda depolamak ve/veya onlara cihazdan erişmek
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Maalesef yaşlanmak hayatın önlenemez bir gerçeği ama, ne kadar uzun yaşayacağınızı belirleyen pek çok etken var.
Maalesef yaşlanmak hayatın önlenemez bir gerçeği ama, ne kadar uzun yaşayacağınızı belirleyen pek çok etken var. Yaşlanmayı geciktirmek ve yılların getireceği sağlık problemlerini en aza indirmek elinizde. Nasıl mı? Tabii ki akıllıca beslenerek.
Pembe greyfrut suyu
Pembe greyfrutun kırmızımsı pembe rengi 'lycopene' adı verilen antioksidanttan geliyor. Araştırmalara göre bu madde, cildin düzgün ve yumuşak görünmesine yardımcı oluyor.
Az miktarda alkol almanın - bayanlar günde 1 kadeh, beyler günde 2 kadeh- Alzheimer ya da bunamayı önlemeye yardımcı olabileceği düşünülüyor. Yaşlandıkça beyin hücrelerimiz ölüyor ve beyin içinde, beyinle vücut arasındaki sinir hücrelerinin iletişimini yavaşlatan boşluklar oluşuyor. Yapılan araştırmalarda, az miktarda alınan alkolün bu boşlukları önlediği görülmüş.
Kakao içinde bulunan aktif kimyasallar kan damarlarının sağlıklı olarak çalışmasına yardımcı oluyor. Gençliğini koruyan bir damar sistemine sahip olmak, yüksek tansiyon, diyabet, böbrek hastalığı ya da bunama gibi problemlerin oluşma riskini azaltıyor.
Pancarın içerdiği aktif maddeler kandaki oksijen miktarını artırıyor, damarları yıpranmaktan koruyor ve özellikle beyne giden kan akışını artırıyor. Beyindeki zayıf kan akışının, yaşlanmayla bağlantılı bunama gibi rahatsızlıklarla ilişkili olduğu biliniyor.
Yeşil çayda bulunan antioksidantlar, vücuttaki inflamasyonu önlemeye
yardımcı oluyor. İnflamasyonun diyabet, kanser ya da kalp hastalıklarına yol açtığı kanıtlanmış durumda. Günde en az 3 fincan kaliteli yeşil çay içmek, bu hastalıklara yakalanma olasılığınızı yarı yarıya azaltabilir.
Soya sütü
Soya sütü içerisindeki 'isoflovones' adı verilen maddeler, cildin sıkı görünmesini sağlayan kolajenin korunmasına yardımcı oluyor. Dokuların içerdiği kolajen, zamanla bozuluyor ve cilt sıkılığını kaybetmeye başlıyor. İşte, soya sütü bu bozulmayı yavaşlatarak, cildin daha uzun süre sıkı kalmasına yardımcı oluyor.