Bir insanın güzel kabul edilmesi için uzun boylu, ince bacaklı, ince belli olması; sarı saçlara ve renkli gözlere sahip olması gerektiği varsayılıyor. Birçok insan da aranan kriterlere sahip olmak için bazen bıçak altına yatıyor bazen de kuaförün yolunu tutuyor. Şimdi, dünyada yeni bir hareket başladı. İnsanlar bedenlerini 'kusur'ları ile kabul ediyor ve tek tipleşmeye, belli güzellik standartlarına karşı çıkıyor. Bu hareketin adı ise 'Body Positive Movement' yani beden olumlama hareketi.
Beden olumlama hareketi ilk olarak şişmanlığı ayıplamanın karşıtlığı olarak ortaya çıkmış sonrasında insanların bedenlerindeki kusurlarını kabul etmelerine kadar ilerlemiştir. Body positivity savunucusu ve yoga eğitmeni Jessamyn Stanley, popüler kültürün sebep olduğu algı karmaşasına karşı şu yorumu yapıyor: “Genel kanının aksine body positivity, kilolu olmak ve büyük bedenleri kutlamakla eş anlamlı değildir. Çok zayıf, çok büyük göğüsleri olan, popoları düz, büyük yara izleri, çil veya doğum lekesine sahip insanların da vücutlarıyla barışık olmaya ihtiyacı var.”
Genellikle 'Bedenini sev' şeklinde yorumlansa da olumlama, 'Herkes gibi olmak zorunda değilsin ve herkes senin gibi değil bu yüzden olduğun hale sahip çık, kusurlarını kabullen ve yoluna devam et' mantığından yola çıkar. Siz de beden olumlama hareketinin bir parçası olmak istiyorsanız; basmakalıp güzellik ve beden algısından uzaklaşın ve bedeninizde mutlu, sağlıklı kalmayı hedefleyin.
Hayat veren bedenler
Pozitif beden algısı, özellikle doğum yapmış kadınlar için çok önemli bir kavram. Jade Beall, Neely Ker-Fox, Mikaela Shannon ve Ashlee Wells Jackson kadınları en doğal halleriyle, anneliğin güzelliğiyle fotoğraflıyor...
YORUMLAR