Sevgili Muz'um,
Hamileliğin yarı yoluna geldik bu hafta beraberce senle. Sen bir muz kadarsın, ben şükürler olsun ki hala 38 bedenden hallice.
Bu sefer abuk subuk yemediğim için alınması gereken kiloları çoğunlukla sen alıyorsun. İlk hamileliğimde neden o kadar acıkmışım, bir türlü anlayamıyorum. Sanırım fark ekmekten geliyor. İlkinde doymak için yediğim ekmekler, beni daha da çok acıktırıyor, beden enflasyonuna sebep oluyordu.
Yarı yol kutlaması için aradığım kıyafetleri de buldum. Hamile butiklerinde insana bir Amerikan komedisinin kaybetmeye mahkum şişman karakteri gibi davranan ve hamile kalmayanlarca tasarlandığına yemin edebileceğim kıyafetlerden hala uzak duruyorum.
Kendime lacivert renk bir hamile pantolonu aldım, üstüne de hep alışveriş yaptığım markalardan kazaklar, salaş t-shirt'ler veya büyük beden gömlekler. Bir de kankamın kendi hamileliğinden verdikleri var, bahara kadar tamamım.
İnsana benzeyen kılığım içinde insana benzemeyen bir tarafım var ama: Bir kokarca ile yarışabilirim. O ne gaz miniciğim?!
Sağ olsun hormonlar, beni bir erkek lisesinin yatakhanesi ile yarıştırabilecek kadar çok gaz üretmemi sağlıyorlar. İhtimal o ki sen eğleniyorsun o sesleri duyunca, beni iyisi mi hiç sorma. Sen doğunca mini mini ayaklarından ısırıp ben soracağım ama hesabını bu gazın ve ani giren krampın.
'Daha çok lifli, daha sakin ve yavaş ye' diyor siteler. Beni medeni sessizliğime kavuşturacaksa neden olmasın?
Bu hafta kapalı olan göz kapakların da açılmış, ara ara göz kırpıyormuşsun. Amniyotik sıvı söylese ya bana, çakır gözlü bir delikanlı mısın?
Yogaya da başladım bu hafta. İnan çok iyi geldi bana. Haftaya yazışana kadar, hadi kal sağlıcakla.
Not: Bu yazıda Gizli Gebe kendi aldığı kararlar sonucu edindiği tecrübeleri anlatıyor, gebelere tavsiyede bulunmuyor. Yaptırmanız gereken testler için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
YORUMLAR