Hamilelik garip inançların, dış etkilerin çok arttığı bir hayat dönemi. Hamile kadının saçını kesmeyen berberden tutun da bebeğin cinsiyetini anlamak için yastığın altına makas, bıçak koyanlara kadar... Dahası da var. İşte bu inançlardan bazıları ve tam olmasa da tutunabilecekleri dayanak noktaları.
İki kişilik yemek
“Sen iki canlısın, o yüzden senin iki kişilik yemen lazım” denmesi âdettenmiş. Eskiden. Şimdi artık kalori hesapları ve 9 ayda sadece 8 kilo alabilen kadınlar da var, benim gibi çılgınca yiyerek 9 ayda 25 kilo alanlar da. 2100 kadın üzerinde yapılan bir çalış- maya göre, kadınlar hamilelik süresinde kaç kaloriye ihtiyaçları olduğunu bilmiyorlar. Halbuki çok yemek ve dolayısıyla hamilelik süresince aşırı kilo almak çok ciddi riskler taşıyor.
Canın ekşi istiyorsa kız, tatlı istiyorsa erkek
2008 yılında yapılan bir çalışma, yediğimiz içtiğimiz şeylerin bebeğin cinsiyetine etki edebildiğini keşfetmiş. Döllenmeden önce yüksek kalorili gıdalarla beslenen annenin erkek çocuk doğurması daha muhtemel bulunmuş. Bir diğer araştırmada ise 304 kadınla yapılan bir çalışmada, erkek bebek bekleyen kadınların, kız bekleyenlere göre % 10 daha fazla enerjiye ihtiyacı olduğu ortaya konulmuş. Buna ek olarak da zaten, erkek bebekler, kız bebeklere göre 100 gr. daha ağır doğuyorlar.
Karın şeklinden bebeğin cinsiyetini anlamak
Hamile göbeğinin şeklinin sebebi bebeğin pozisyonu ve büyüklüğüdür. Tabii kadının kas yoğunluğu da bu görüntüye etki eder. Ama geniş ve dağınık bir karın kız bebeğe, toparlak ve sivri bir karın erkek bebeğe işaret değildir.
Mide yanması varsa bebek saçlı olur
Bu inanış aslında çok da asılsız değilmiş. 64 kadının dahil edildiği bir çalışmada, hamileliğinde mide yanması şikâyetinde bulunanların oldukça saçlı bebekleri olurken, mide yanmasından hiç şikâyetçi olmayanların bebeklerinin ise doğduklarında saçsız oldukları gözlenmiş.
Hamileyken bebeğe Mozart dinletirseniz, çocuk zeki olur
Bebeğe anne karnındayken müzik dinletmenin faydalı olduğu biliniyor. Bebeğin karında dinlemeye alıştığı müziklerin diğer bir faydası da bunlara alışması. Karın içindeyken dış sesleri duymaya başlayan bebek tanıdığı bu melodileri doğduktan sonra dinlediğinde hoşuna gidiyor ve kendini güvende hissediyor.
‘Anne canım çok sıkılıyor’ diyenler için kitap
Yaz tatili iyi hoş da şehirde yaşayan çocuklar için bir o kadar da zor. Eğer çocuğunuzu yazlık evine gönderebileceğiniz bir anneanne, babaanne vs. yoksa ilk olarak ite kaka yaz okullarını deniyor, sonra da büyük bir direnişle karşılaşarak “Otur o zaman evde” diyebiliyorsunuz. Bizde böyle oluyor. “Otur o zaman evde” safhası ayrı sıkıntı, çünkü sokakta oynama şansı şehir tarafından elinden alınmış çocuk evde genellikle sıkılıyor. “Sıkı can iyidir, çabuk çıkmaz” bilsek de evdeki seçenekleri artırmak gerekiyor. İşte şimdi bahsedeceğim kitap hiç fena bir seçenek değil.
Evinizi ya da bahçenizi kolayca bulabileceğiniz malzemelerle boya bombaları, kola balonu veya filler için dişmacunu yapmak üzere bir laboratuvara çevirmeniz için kılavuzluk edecek bir kitap bu. İsmi: ‘Kola Fıskiyeleri ve Sıçrayan Boya Bombaları.’
Kristallerin büyümesine, yanardağların patlamasına, CD’lerin uçmasına, kuru üzümlerin dans etmesine tanıklık edin. Kendi lav lambanızı yaratmak ya da bir yumurtayı nasıl sıçratabileceğinizi keşfetmek benzeri 47 muhteşem deneyi basit talimatlar ve yararlı bilgiler eşliğinde Jesse Goossens bir araya getirdi, illüstratör Linde Faas da resimlerini yaptı. Kitap Can Çocuk’tan çıktı.
YORUMLAR