X

Bitmek bilmeyen bir yolculuk benimkisi; gidişim de dönüşüm de bitmek bilmeyen uçsuz bucaksız bir yolculuk.


Esen rüzgârlar dans eden vücudumun sol anahtarına en yakın notası gibi. Bir kuş misali uçup duruyorum hayat denilen ormanın içinde; her ağaçta soluklanmak istediğimden geliyor başıma tüm bu olanlar…


Kırılan kanatlarımın sonsuzluğa uçuşuna benziyor gidişim.


İnce ince yağan yağmurlar var yüreğimin sağ taraflarında; güneye doğru havalar parçalı bulutlu.


“Gidebilirim” demekle başlıyor kendime verdiğim en büyük güven duyuşlarım.


Oysa kaybetmekten kaçarcasına korkuyorum, korktuğum her anda biraz daha savaşıyorum hayatın edebi uykusuyla.


Edebi bir uykunun bu denli güçlü olabileceğine hiç tamah etmeyen benle karşı karşıya gülüşüyorum.


Anlamıyorlar şimdi bir kadınla dövüşmenin hırçınlıktan kilometrelerce uzak olabileceğini.


Yeni yanılgıların eski yanılgılardan çok bir farkının olmadığını anlarda gidişimin bir teyyareyle yarışacağını umut ediyorum şimdilerde.


“Gidişim” diyorum ama aslında gelecek olmamın en sağlam temellerini çiziyorum buralarda.

Bazı nedenlerin ardına saklanmak yerine en büyük kaya parçaları kaldırmayı hedefliyorum, risklere göz yumup sadece mükemmel sona odaklanıyorum.


Eğer yeteri kadar yorulmazsam, eğer yeteri kadar emek harcamazsam bu yemeğin tadı günlerce damaklarımın da kalmayacak biliyorum.


Günlerce hatta aylarca tadında yaşamak istiyorum bu serüveni.


Edebi bir uykunun en zayıf noktasını bulup da oradan taş atmıyorum, adil savaşıyorum çünkü çayı hep taze seviyorum.


Eskimiş hikâyenin en yalın haliyle savaşıyorum.


Biliyorum, şartlarımız hiçbir zaman eşit olmayacak, yenilme pahasına rağmen kabul ediyorum.


Biliyorsun sende seninle her savaşımızda yeni bir güç keşfediyorum.


Semra Keskin