X

Heves, heyecan, kaygı ve merak içindeyim… Şimdi ve burada parmaklarım klavyedeki harflerle buluşurken içimde bu hisler canlı. Bir hayalin gerçekliğe ilk adımı bu, benim yüreğimden ve zihnimden dökülenin, tanımadığım sizlerle buluşacak olması…


Yazdıklarım sayesinde kendi iç dünyamla ve bağlantıda olmayı özlediğim diğer insanlarla buluşmak benim çocukluk hayalim.


Okul günlerinde henüz yazmaya yeni başlamışken şiirleri ve denemeleri ile barışık, yaşam yolculuğunu hep yazarak geçireceğini sanan bir düşbazdım. Cesur, kararlı, kaygısız ve yazma haliyle huzurlu… İyi bir okuyucu olup iyi yazarlarla tanışınca ise zihnimin sesi yüreğiminkine ağır geldi hep. Yazmak benim ne haddimeydi ki…


Yaşamı algılayış biçimimde değişiklikler yaptığım bir dönemdeyim şimdilerde. Çocuksu halimle yeniden buluşma pratikleri yaptığım, zihnimdeki sesleri kısıp yüreğimin sesini iyice duymaya odaklandığım, şefkatli bir merak duygusuyla iç dünyama yolculuk yapıp orada bulduklarıma kabul verdiğim bir dönem bu. Yavaşlamanın ve yaşadığıma şükran duymanın tadına bakıyorum şimdilerde.


Gereklilik kipinde yaşamayı bırakıp daha çok içime dönme çabam var. Şu an bana neler oluyor? Ne hissediyorum? Ne yapmayı özlüyorum? Neye ihtiyacım var? Bol bol bu sorularla hemhal oluyorum.


Can kulağıyla dinliyorum yüreğimin fısıltısını ve "özgürleştir kendini" diyor oradan şefkatli bir ses. Kırılganlığını aç, cesaretini topla ve dök yüreğindekileri. O müthiş büyük bağlantı çemberine bir halka daha ekle. Ve inan, inan ki kimse takılmayacak o halkanın rengine, büyüklüğüne ve süsüne. Sen o halka olarak eklen sadece, kendi halinde, birlik beraberlik paylaşım ve büyüme niyetinle…


İşte bu hallerden geçerek yazıyorum şimdi. Çok uzun yıllar sonra ilk kez, kendime verdiğim şifanın ilk ürünü belki de… Size ulaşacak mı bilmem ya da nasıl çınlayacak kulaklarınızda, emin değilim. Bildiğim tek şey, yaşamda beni heyecanlandıran şey ile buluşmak için emek vermek istediğim, gücümü elime aldığım, kırılganlığımla yazdıklarımı paylaşıma açma niyeti gösterdiğim için büyük bir huzur var içimde.


Hani diyorlar ya "Hayat amacını bul ve tutkuyla düş peşine" diye. Hiçbir şey yüreğimde büyüyeni paylaşmak kadar çok heyecanlandırmıyor beni. O şeye ulaşmak, anlamak, tariflemeye çalışmak ve ulaştırmak bir başkasına… Ondaki ile çoğalmak sonra, ve büyümek, hep büyümek bir sonraya… Öyleyse ben başlıyorum anlatmaya, yeriniz var mı duymaya?


Görsel: Alexander Calder