Sadece İstanbul Anadolu yakasındaki Bağdat Caddesi nde 100 e yakın evden kaçış oyun evi var. Hepsi de 16 yaşından büyüklere göre. Gidenler, bu oyun evlerini; bilgisayarda oynanan oyunlardan ya da izlenen filmlerden daha heyecan verici buluyor. Oyun deyince aklımıza hemen çocuklar geliyor ama anlatacaklarım, büyükler için. Üç büyük şehirde, özellikle İstanbul Anadolu yakasında acayip bir oyun evi furyası var. Son bir yıldır; örneğin yolda gidiyorsunuz, kiralık bir ev ya da dükkan görüyorsunuz, bahçe katı ya da müstakilse hiç kaçmıyor, normal apartman dairesi de olur, bir bakmışsınız kapısında tabela; kaçış oyunu, oyun evi, korku evi, panik evi, vs. Genelde 3 ya da 5 odalı mekanlar. 2-5 kişilik gruplar halinde oynanıyor. Odalar kilitli. Çoğu sanki bir korku filminin içine dalmış gibi, karanlık, kanlı ve şifreli mekanlarda ipuçlarını toplayıp oradan kaçmanın yollarını arıyor. Toplanan çeşitli şifre ve ipuçlarıyla oyuncu 1 saat içinde kendini ve arkadaşlarını bu evden kurtarıyor. Bunlara evden kaçış oyunu deniyor. Yurtdışında çok popüler. Evindeki WC sini şifreleyen var Locked In de bu kaçış oyunu evlerinden biri. İnteraktif odadan kaçış oyunu. İpuçlarını toplayıp bulmacalar çözülüyor, oyuncu kendini ve grubunu bu sıradışı ortamdan kurtarıyor. İlk Ankara da açılmış. 4 ortaklı şirket, 1 yıl 3 ay içinde Hatay, Mersin, Balıkesir, Elazığ, Samsun, İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Antalya ve Mersin de toplam 12 franchise vermişler. Yani bu işe ciddi yatırım yapıyorlar. Geçen ay Galata da Serdar-ı Ekrem Sokağı nda, şirket kendine ait ilk İstanbul şubesini açtı. Ortaklardan Fatih Esen, genç bir makine mühendisi. Bu iş sektör haline geldi. Ama yatırım yapan yok. Oturduğu evini, oyun evi gibi kullanan, tuvaletine şifre koyup, küvetindeki kırmızı boyayı temizleyip duş alan insanlar var. Biz ise mekanlar yaratıp oyunlara özel eşyalar tasarlıyoruz, dekorları ABD den getirdik diyor. Ankara da 40 kaçış oyunu evi varmış. Fatih in Galata daki işletme ortağı Deniz Baran ın tahminine göre ise Kadıköy, Bostancı ve çevresi ile Beşiktaş ve Bakırköy de 60 dan fazla kaçış evi bulunuyor. İstanbul da sadece Bağdat Caddesi civarında 100 e yakın oyun evi var diyor. Locked In bünyesinde karavan, polis merkezi, testere, otel, akıl hastanesi, lanetli ev oyunları varmış. Hemen hepsi de 16 yaş üstüne göre oyunlar. (Soldan sağa) Locked In çalışanı Muhammed Toptaş, Ödül Şölen Selvi, Berk Ünlü ve Zeynep Aydar Film izlemekten daha heyecanlı Oyunu deneyimleyenlere, neler hissettiklerini sordum. Ankara daki Loked In e giden ve ODTÜ de sosyoloji eğitimi alan Zeynep Aydar (23), kaçış oyunlarının günlük hayat gerçeklerinden uzaklaşmak için güzel bir araç olduğunu düşünüyor: Kurgusal olan bu ortamda oynanan oyun, elektronik benzerlerinden somutluğu açısından daha heyecan verici. ODTÜ de araştırma görevlisi olan Berk Ünlü (26), Oyunda mekanizmalar çok iyi tasarlanmıştı. Nesneler arasındaki ilişkileri bularak mekandan çıkmaya çalışırken fiziksel olarak da oyuna dahilsiniz. Bu daha önce deneyimlemediğimiz bir şeydi diyor. Bilkent Üniversitesi mastır öğrencisi ve öğretim asistanı Ödül Şölen Selvi (27) ise kaçış evi oyunlarını filmden daha ilgi çekici buluyor: Bu oyunlar, bir filmi seyretmek yerine içinde yer almak gibi. Oyun bittikten sonra içeride ne kadar eğlendiğinizi fark ediyorsunuz ve etkisi bir süre devam ediyor. Fatih Esen (sağda), Galata daki Locked In de ortağı Deniz Baran (solda) ile birlikte, sorularımızı yanıtladı 1 saatliğine hayattan kopuş Bu işe nereden merak saldın, diyorum Fatih; kurumsal hayata karşı olduğunu anlatıyor. Kendi işini kurma isteği varmış, ABD deki üniversite eğitiminden sonra da bu işe girmeye karar vermiş. Çünkü, diyor; başta cep telefonları olmak üzere hayatımız hepimizin düşünmemesi üzerine kurgulanmış gibi geliyor bana. İnsanlar küçük bir hesaplama için dahi cep telefonundaki hesap makinesini kullanıyor. Benim yaptığım iş, 1 saatliğine de olsa insanları hayattan koparıyor. Cep telefonlarına bakmıyorlar örneğin. Burası, dışarıdaki hayattan kopup beynini çalıştırdığı bir ortam. Hedeflerini soruyorum, eğlence sektörüne başka bir bakış açısı getirmek ve bu sektörde marka olmak istiyorum, diyor. Yeni ve farklı projeleri olduğunu, eğlenerek hem öğrenmek hem de bakış açısını değiştirmenin mümkün olduğunu anlatıyor. Ayrıca oyun sayısını ise 30 a çıkarmayı hedefliyor. Haber: Hayriye Mengüç