İkinci adımla ilgili çalışmalar nasıl gidiyor? Bu hafta üçüncü bölüme geçmeye hazır mıyız? Zor olan ikinci adımdı. Şimdi, daha keyifli olan üçüncü adımı hak ettik. Ödülsüz bir mücadele, yıpratıcı olduğundan yarıda kesilme riskine sahiptir.

Kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın

Herhangi bir konuda mücadele dönemi yaşayanların, haftada bir kere kendini istediği bir yöntemle ödüllendirmesi, mücadele veren insanların dünyasında neredeyse bir gelenektir.

Bu ödülün ne olacağı, sizin kişisel dünyanızda nelere değer verdiğinize göre değişkenlik gösterir. Diyet sürecinde, kimi insan için çikolatadan, kimi için dondurmadan, bir diğeri için her gece içtiği kırmızı şaraptan uzak durmak son derece zor olacaktır.

Ödül geleneğini bozmayacak bir bilinçle, haftada bir kere uzak kalmakta güçlük çektiğimiz ve özlediğimiz her ne ise, o konuda bir günlüğüne şımarabiliriz. Ertesi gün tekrar bir önceki günle aynı ritme girmeyi başardığımız sürece, bu bizim en doğal hakkımızdır. Zihnimizde yaşadığımız bir mahrumiyet duygusu stres yaratacağı için, bedenin ritmini de etkiler; bunu istemiyoruz.

Bunu başarabildiğiniz takdirde, sopanın ucuna bağlanmış havucun peşinden gider gibi o güne gideceğiz ve o güne ve ödüle ulaşana kadar geçen zamanı, o ödülün motivasyon duygusuyla besleyeceğiz. Tabii ki, haftanın diğer günleri için de önerilerim olacak; kendinize karşı cömert davranın, mutlu olmak hakkınız.

Doğal yağlarla masaj

Her birimiz koca bebekler gibiyiz ve hepimizin yaşam içinde mücadele ederken bu tür minik teşvikler içeren motivasyonlara da ihtiyacı var. Bunların arasında şiddetle tavsiye edeceğim bir başka şımarma yöntemi de, bu konuda bilinçli olan bir kişinin bedeninize ve cildinize iyi gelecek yağlarla size masaj yapmasıdır.

Öylesine doğal ve şifalı yağlar var ki, bunlar kan dolaşımınızı hızlandırabilir veya cildinizi bir bebeğinki kadar canlı hale getirebilir. Derimizin altında bulunan ince tabaka bu yağlar sayesinde ışıl ışıl parlayabilir. Bu kendinizi yenilenmiş ve diri hissedeceğiniz konusunda garantili bir yöntemdir.

Suyun arındırıcı şifası

Evinde küvet olanlara suyun arındırıcı şifasından yararlanmak adına -yine doğal esans ve özlerle karıştırılmış- 37 derece suyla doldurulmuş bir küvette uzanmayı öneriyorum. Sıcak suyun içinde uzanmak, çekilen ruhsal bir acıyı bile azaltabilecek kudrettedir. Ayrıca bedeni dinlendirmek için inanılmaz geçerli bir yöntemdir bu. Kan dolaşımınızı hızlandırmak için böyle güzel bir yöntem olması bir nimet değil de nedir?

Suyun ısısını sabit tutmak için çaba gösterin; gittikçe soğuyan bir suyun içinde değil, sabit ısıda kalabilen suyun içinde uzanmanız şifalı olandır. Boynunuzun altına bir havlu yerleştirmeyi de ihmal etmeyin. Çünkü gerçek bir gevşeme için en az yarım saat suyun içinde uzanmanızı öneriyorum. Bu süre içinde kaslarınız gevşeyecek ve solunumunuz sakinleşerek derinleşecek; bu nefis bir uykuya geçmeden önce yapılacak en keyifli eylemlerden biridir.

Mutluluk duygusu ve beden

Makul bir şekilde düşünmeyi başardığımız sürece, sağlıklı bir beden ve zihnin mutlulukla arasında bulunan bağlantıyı fark etmemiz de hiç zor olmayacaktır. Sadece ‘güzel’ olmak bizlere tek başına sağlık sunamayacağı gibi, mutluluk duygusunun insan yaşamında -sağlıklı olmakla ilgili sonuçlarla- direkt bağlantısı olduğu da yadsınamaz bir gerçektir.

Neşe ve mutluluk enerjisinin bedene yansıyışı her zaman büyüleyici gelmiştir bana. Tenimiz daha parlak, bakışlarımız daha ışıklı olur. Bedenlerimiz bu duyguyla doğru orantılı olarak esnek ve rahat hisseder. Hücrelerimiz mutluluk duygusuyla sağlıklı olur ve canlanır. Gülümseme eylemi bedensel sağlık için altın değerindedir. Çünkü bu eylem, bedenimizdeki pek çok salgıyı harekete geçirerek gerginliği yok edebilme kabiliyetindedir. Kalp atışlarımızı dengelerken diğer yandan metabolizmamızı hızlandırır ve tahmin edersiniz ki, diyet sürecinde hızlı bir metabolizmaya sahip olmak oldukça önemlidir.

Mutsuzluk enerjisi ile donuklaşmış olan uyuşuk bir zihin ise, hücre üretimini dahi yavaşlatabilecek güçtedir. Zihin ve bedenin ne kadar içi içe olduğunu asla unutmamalıyız.

Haftaya bu konudan bahsetmeye devam edeceğim. O zamana kadar kendinizi şımartmaya özen gösterin. Görüşmek üzere, mutlu kalın.

Ebru Gökçe