Doktoruma %100 güvendim; hedefinin benimki ile aynı olduğundan hiç şüphem yoktu: Sağlıklı bir ben ve sağlıklı bir bebek.
Eşim ve kendim için, odaklandığımız şey daima sonuçtu, oraya nasıl varacağımız değil.
Dolayısıyla, doğum zamanından birkaç hafta önce, doktorum doğal yolla doğum yapamayacağımı söylediğinde, problem yoktu. “Tamam, hangi tarihte yapacağız sezaryeni?” diye sordum sadece.
Sezaryen fikri benim için hiç sıkıntı değildi, bu yüzden insanların yargılamaya başlaması ile hayrete düştüm. Bir anda kendimi, doğum konusunda insanlara karşı savunurken buldum.
“Ah, hayal kırıklığına uğradın mı?” diye sordular.
Ya da “Aa, yazık olmuş” gibi yorumlarda bulundular.
“Biliyorsun, kadın bedeni doğum için tasarlanmıştır. Bugünlerde çok müdahale ediyorlar” gibi açıklamalar yapıyorlardı.
Eleştirilere pek kulak asan biri değilimdir; ama bu tür yorumlar, kendimi gerçekten daha az kadın gibi hissetmeme sebep oldu. Kimse doğrudan bir şey söylemedi; fısıltıları duyuyordum – dünya, binlerce yıl boyunca sezaryensiz varlığını sürdürdü, çocuğunu vajinandan çıkaramıyorsan nasıl bir kadınsın sen?
Planlanan sezaryenimin tıbbi sebebi orantısızlık
Kayıtlara geçsin, sezaryenimin sebebi, doktorumun neşter sevdalısı olması ya da benim kolay yolu tercih etmem falan değildi. “Kati orantısızlık” söz konusuydu; yani bebeğimin başı, benim ‘çıkış’a kıyasla oldukça büyüktü. Sebebi, muhtemelen 20 yıl boyunca teşhis edilmeyen ve kemiklerimin geliştiği gençlik yıllarımda kalsiyum yetersizliği yaşamama sebep olan çölyak hastalığımla ilişkiliydi.
Küçümseyen yorumlara yanıtım daima şu oldu: “Ne? Birçok doktorun yapmadığını yapan ve pelvisimin tomografisini çeken – ki böylelikle saatlerce doğum sancısı çekip, nihayetinde yine sezaryen ameliyata girmemi önleyen – bir doktorumun olması mı sorun?”
Yani şöyle bir bakınca, geçmişte, doğum esnasında ölen kadınlardan biri olurdum muhtemelen – modern tıbba şükürler olsun!
İnanılmaz bulduğum şeyse şu oldu: Çocuğumu dünyaya nasıl getireceğim konusunda yorum yapma hakkı olduğunu düşünenler, bu istenmeyen ‘sempati’lerini sunmadan önce sebebin ne olduğunu sorma zahmetine asla girmediler.
Sezaryen hakkındaki fikirlerinizi kendinize saklayın ve sadece destekleyin beni
Siz de sezaryenin yalnızca doğal yolla doğum girişiminden sonra yapılması gerektiğini savunanlardansanız, kesinlikle aynı yerden bakmıyoruz. Kimseye, nasıl hissetmeleri ya da hissetmemeleri gerektiğini söylemiyorum. Ama lütfen, bir filtreniz olsun ve yalnızca görüşünüz sorulduğunda yorum yapın.
Bir kadının nasıl doğum yapması gerektiği üzerine olan yorumlarınız, konuyla çok alakasız; planlı bir sezaryene girecek olan bir kadının bunları duymaya hiç ihtiyacı yok. Umarım hikâyem, insanların istenmeyen danışmanlıklarını sunmadan önce iki kez düşünmelerine yardımcı olur.
Sezgi Kıran
YORUMLAR