Horlayan insan sıkıntı veriyor, hem kendine hem de çevresine. Bazen tıbbi çareler işe yarar, ama bazen de yapacak fazla bir şey yoktur. Piyango gibi bir şeydir horlamayan birisine denk gelmek. Her gece horlamayla birlikte uyumak zorunda olanlara kolaylıklar diliyorum. Çok şükür, benim gecelerim sessiz.

Hadi evde, insanın kendi yatağında horlaması neyse de bir de sosyal ortamlarda horlamanın etkileri var. Ben çokça denk geliyorum. Mesela bir grup insanla birlikte doğada kamp atmışsınız... Çoğuyla da yeni tanışmışsınız... Hoş sohbetten sonra, insanlar çadırlarına girip uyku tulumlarına kıvrılıp uyumaya başlıyorlar. Fakat o da nesi? Sanki birisini boğazlıyorlarmış gibi, bir sesle uyanıp, kendini korku filmi karesi içinde hissediyorsunuz... Ya da bir hayvan gelmiş, yanda çadırdakini parçalıyor!

Horlayan için de horlayanın yakınında olan için zor bir şey... Fakat asıl zorluk sanırım eşlere.

Geçenlerde sosyal medyada takip ettiğim bir işadamı, horlamayla ilgili bir post paylaştı. Dikkatimi çeken ve gerçek olduğunu iddia ettiği olay, şöyleydi:

"Birbirini çok seven uyumlu bir çift varmış. Kadın güzeller güzeli ve çok iyi bilinen sanayici bir ailenin kazıymış, kocası ile üniversite yıllarında tanışıp evlenmişler. Evliliklerinin ilerleyen yıllarında kocanın uykusunda horlama problemi çıkmış fakat o kadar rahatsız edici bir horlamaymış ki karısı uyuyamaz olmuş. Kocası ne kadar doktor gezdiyse nafile çözüm bulunamamış. Kocasını seven kadın horlayan kocayla yatak odalarını ayırmış ve bu durum aylarca sürmüş. Kadın bakmış evliliği tehlikeye giriyor, kendini telkin yoluyla ilginç bir çözüm bulmuş.

Kocasının horrr horrr horlama sesini beyninde kocasının kendisine; 'Seni seviyorum karıcığım, seni seviyorum karıcığım' şeklinde duymaya kendini telkin etmiş. Adeta bu horlama kadına ninni etkisi yapar olmuş. Horlama problemini bu ilginç biçimde çözen kadının evliliği düzene girmiş fakat birkaç yıl sonra kocanın bir ihanet olayı ile aniden boşanmışlar.

Kocasının horlama sesine alışarak uyuyan kadın bu sefer geceleri uyuyamaz olmuş. O kadar ciddi bir sıkıntı yaşıyormuş ki gitmediği doktor kalmamış. Şimdi kadın flört ettiği erkeklere gece horlayıp horlamadığını sorup birlikte uyumayı teklif ediyormuş. Gece horlaması eski kocasına benzeyen erkeği bulunca hemen evlenecekmiş. Şu anda iki yıl olmuş halen aradığı horlama sesine sahip erkeği bulamamış, Artık ne diploma ne kariyer ne de yakışıklılık arıyormuş, yeter ki eski kocası gibi horlasınmış."

Şehir efsanesi gibi postun altındaki yorumlar da dikkat çekiciydi...

Kimi "Kadın adamı seviyormuş ama adam eh işte..." diyor, kimi "Aldatılarak boşanan bir kadının aynı şekilde (seni seviyorum) horlayan adam araması anlamasız, adam yalan söylüyormuş sonuçta" diyordu.

"Hem horlamanın hem de bu tip kadınların bilinçaltı temizleme metoduyla tedavisi mümkün. Kadın eşinin horlamasını arayacağına tedavi olmalı" diyen yorum ise bence olaya noktayı koymuştu.

Söylenecek fazla şey yok aslında... Başa gelmeden bilinmez. Fakat tahminim; "Kocasının horlama sesine alışarak uyuyan kadın"ların sayısı hiç de az değil. Aldatılmamaları dileğiyle...

Hayriye Mengüç