Hayatında hiç doğru dürüst bir ilişki yaşayamamış biri olarak bunu sadece kader veya kısmetsizlik olarak kabul etmek mantıklı gelmemeye başladı. Şans da etkili bir faktör elbet ama bütün suçu şansa yıkmak da biraz haksızlık olur. İtiraf etmem gerekirse, zihnimin içindeki düşüncelerin, önyargıların, saplantıların ve bazen de sevgiyi kabul etme cesaretsizliğimin ortaya çıkardığı bir durumdu bu. İnsanlık için küçük benim için büyük bu aydınlanmayı yaşadıktan sonra karşıma çıkan erkekleri de suçlamayı bıraktım. Çünkü aramayanı da sormayanı da, ilgisizi de, nezaket yoksunu da, benden tamamen farklı kişilik özelliklerine sahip olanı da hepsi ben izin verdiğim için hayatıma girmişti. Onların mizaçları, karakterleri kendi problemleri, hayal kırıklığına uğramam ise benim problemimdi. Çoğu kadının yaptığı da bu değil midir? Bir erkeği seçip ona hayalindeki tüm vasıfları yüklemek, içten içe öyle olmadığını görse de, önüne milyonlarca işaret çıksa da o hayal kırıklığını yaşamak için hazır ve nazır beklemek. Bir nevi, bilinçli kısmetsizlik hali…
Kör olan aslında aşkın gözü değil kalbin gözüdür. Aşk, hak ettiği muameleyi göremeyince zaten uçar gider ama kalp sevgiye aç olduğu sürece zihnin yarattığı tüm fantezilerin peşinden koşmaya dünden razı olur. Bizi yaralayan, mutlu etmeyen her davranış için “ama aslında…” diye başlayan bahaneler üretmeye de öyle.
Bunun önüne geçmek ise aslında basit: Seçtiğiniz erkeğin farkında olup, tüm çıplaklığıyla onu gerçekten görebilme yetinizin kaybolmasına izin vermemek. Önce kendi kalbinizi kendi sevginizle besleyin, kendinizi sevin, değerli olduğunuzu kendinize hissettirin. Duygusal ihtiyaçlarınıza kulak verin. Örneğin, korunmak, gözetilmek, önemsenmek ihtiyacı duyuyorsanız hayatınıza maço, kıskanç, sizi kısıtlayan, olur olmaz her şeye müdahale eden bir erkeği çekmek yerine, sizde bu eksikliği yaratan temel neden nedir onu bulun. Bu, uzun vadede kendinize ve aşk hayatınıza yapacağınız en önemli yatırım olur. Duygularınızı, neyi neden hissettiğinizi kendi içinizde çözdükten sonra evrenin çekim yasası sizin için bu kez pozitif yönde işlemeye başlayacaktır.
Kadın bir kez kendini keşfetmeye başladığında ve hak ettiğinden daha azına razı olmadığında güç onun eline geçer. Zaten gerçek bir aşk için, onu yaşayabilmek için güçlü olmak gerekir.
Sena D.
YORUMLAR