Detoks yapmanın vücuda iyi geldiğini artık herkes biliyor. Karaciğer, böbrek, akciğer ve ciltte birikmiş olan tüm toksinler, düzenli bir detoks programı sayesinde tamamen ortadan kaldırılabilir. Peki, aynı şekilde, eski ilişkilerimizden, gönül maceralarımızdan kalan, kalbimizde, ruhumuzda, zihnimizde biriken toksinlerden kurtulmak için de bir detoks uygulamamız gerekmez mi? Bu sayede ruh ve bedeni eş zamanlı olarak arındırmış oluruz. Bu detoksun gerekliliğini fark etmek bir anda hop diye gerçekleşmiyor tabii. Kendinizi benim gibi, takıntı derecesinde hoşlandığınız erkeğin, eski sevgilisinin yeni sevgilisini stalk’larken bulursanız eğer detoks vakti gelmiş hatta geçiyordur.

Ne yazık ki, kalbe kazınan yaralar kolay unutulmuyor ve temizlenmiyor. O acıya sebep olan kişi veya kişiler artık meydanda olmasa bile, yaşattırdıkları, hissettirdikleri gölge gibi takip ediyor. Buna dur demek ise bizim elimizde. İlk başlarda istikrar ve azim gerektiren bir süreç... Ayrıca zor, kabul ediyorum ama “Hayat bir tiyatro sahnesidir” klişesinden yola çıkarsak ve kendi hayatımızı da bize özel sahnemiz kabul edersek, neden tutmadığı açıkça belli olan bir oyunu devamlı sahneleyelim ki? Üstelik tek seyirci de kendimizden başkası değilken.

Şimdi sırada detoksun tarifi var: Elinizdeki tek ve en önemli malzeme sizsiniz. Belki ilk başlarda unutmaya değil ama devam etmeye, olduğu gibi bırakmaya hazır olan zihniniz. Hepimiz biliyoruz ki eskiyi atmadan yeniye yer açmak zordur. Her kadının atıp kurtulması gereken, temiz bir sayfa açması gereken şeyler farklılık gösterebilir. Sosyal medya hesaplarınızdan istenmeyen kişileri çıkarabilirsiniz, belki telefon numaranızı hatta yaşadığınız şehri değiştirebilirsiniz. Bunların hepsi küçük ya da büyük yeni bir başlangıcın sinyalleri olabilir ama temelde bırakılması şart olan şey artık olmayan kişileri ve olayları canlandırıp adeta boşlukla kavga etmektir. “Şimdiki aklım olsa şöyle yapardım.”, “Daha ne çok söyleyeceğim şey vardı.”, “Yeni sevgilisine bakayım nasıl biriymiş?” vs. şeklinde türetebileceğimiz düşünceler sizin sadece bir sonraki adıma geçişinizi geciktirir. Önemli olan bütün bu zahmetli, çetrefilli ama sizi şu anda olduğunuz kişiye dönüştüren gönül kırıklıklarıyla barışıp, pişmanlık yerine şükran duymanızdır.

Eski ilişkilerle ilgili temizlik yaparken maddesel şeyleri atmak, yollamak kolaydır. Fotoğrafları silmek, eşyaları atmak/vermek, beraber gidilen yerlere bir daha gitmemek… Zor olan aslında kaçmak yerine yüzleşmektir, değişimi kendimizde başlatabilmektir. O fotoğraflara birer anı gözüyle bakabilmek, beraber gidilen yerlere yalnız ya da bir başkasıyla gidebilecek duruma gelmek, yaşanmışlıklara iyisiyle kötüsüyle sahip çıkabilmek, işte bu noktada geçmişten arınma başlamıştır.

Sena D.