İnsanlar farkında olarak veya olmayarak geleceklerini hazırlarlar. Yaşamda tesadüf yoktur, enerjinin birbirini çekmesi ya da itmesi vardır. Durup dururken başına bir şey geliyorsa bunun hazırlığını insan öncesinde iç dünyasında yaratmıştır. Ama ne yarattığının farkında ve araya zaman enerjisinin girmesiyle kendisinin ne yarattığını unutan bir varlıktır insan. Sorumluluk almak istemez ve işi tesadüfe bağlar.
Tesadüf yoktur, sevginin tesadüfü yoktur, gecikmişliğin, erdemin, değerin tesadüfü yoktur. Hayatta var olan enerjinin bile evrende tesadüfü yoktur. Her şey yaptıklarımızın sonucu ya da bir oyundur. Yalan dolu bir hissi Allah Niyetine Göre Versin bağlamak diye bir şey vardır o da kendini kandırmaktır. Her şey birbirine bağlı, her şey önceden belli ama biz tesadüfe bağlarız. Gerçekten tesadüf varsa o da tekilliktir. Her şey bir plan çerçevesinde yerli yerine oturur ama bizler kısıtlı akıllarımızla tesadüf sanırız, her şeyin bir sebebi vardır saçtan düşen telin bile.
Her şey belli olasılıklar zincirinde hareket eder tesadüfen değil ama kader insana önceden yazılmış bir programda değildir, insan kendi kaderini kendisi yazar. Etki ve tepki sonuç mutlaka yeni bir başlangıç. Her şeyin bir nedeni, bir sonucu vardır.
Evrende toplu iğne başı büyüklüğüne denk gelen güneşin etrafında dönen zerrecik üzerinde yaşayan varlıklarız. Varoluşun doğasında; denetim değil kendi özelliğini yansıtma var, doğanın diyalektiğidir bu.
Tesadüf ya da rastgele dediğin şey kendisini merkeze alan bakış açısının o öngörülemez olana verdiği bir yakıştırma kestirme bir söz. İleriye doğru yaşarsın ve ancak geriye doğru bu zorunluluk ilişkilerini fark edersin. İlerisi daima muamma olarak kalacaktır, çünkü bütün değişkenleri hesap eden tümü gören olamazsın.
Yaşanan hiçbir şey boşuna değil sınavdır, yeterince sabır gösterirsen yolu da bulursun. Şer görünenlerin hayır olmadığını biz bilemeyiz, yaşanması gerekene eyvallah diyerek yolumuza bakarız.
Hülya Çakıcı
YORUMLAR