HT Hayat Anasayfa Yaşam bazı çocuklar için bir ızdırap | Hayatın Sesi

Kimi çocuk bolluk ve bereket içinde yaşar, kimi çocuk da erken yaşta olgunlaşmak zorunda bırakıldığı için tüm zorluklara göğüs germeye çalışır. “Şanslı doğulmaz, şanslı olunur” ama bu bazen bu şansı kullanmak için imkanlar el vermeyebilir. “A Ciambra” bize sokak yaşamı ile içe içe olan çingenelerin yaşam öykülerini özetliyor.


Yıllarca göçmen hayatı süren Çingeneler, aslen Kuzey Hindistan kökenli olup günümüzde ağırlıklı olarak Avrupa'da yaşayan göçebe bir halktır. Her ne kadar onlar hakkında çok detaylı bilgiye sahip olmasak da yaşam kültürlerine az çok hakimiz. Mesela Çingene kültürünü en iyi temsil eden ülkelerden biri olarak bilinen İspanya, çingene müzikleri ile gönülleri fethetmiş ve halen fethetmektedir.


Biz de onların yaşamlarından yola çıkarak, İtalyan çingenelerine farklı bir bakış atarak bağımsız anlatı tarzıyla sıradan olmanın ötesine giden ve bunu da seyirciyi sıkmadan yapan festivalde izlediğimiz “A Ciambra”, filmini irdeleyelim istedik. “A Ciambra”, büyümek için sabırsızlanan 14 yaşındaki İtalyan çingene Pio Amato’nun, yerel İtalyanlar ve Afrikalı mülteciler ile yaşadığı macerayı perdeye yansıtıyor. Sokakta yaşamak için her türlü belaya ve pisliğe bulaşan Pio, kendini ailesine kanıtlamak için tüm yolları dener. Amacı ise gerçek bir ‘erkek’ olduğunu göstermektir ama işler umduğu gibi gitmez çünkü yaptığı her yanlış hareket beraberinde daha kötüsünü getirir. Bu bağlamda, Pio’nun ufacık yaşta sigara içmesi, hırsızlık yapması ve ailesine söylediği yalanlar ve yeraltı kulüplerine girip kötü adamlarla ilişki kuruyor oluşu parçalanmış sosyal yapıyı ortaya koyuyor ve aklımızdan direk şu soru geçiyor: 14 yaşındaki çocuk bunları nasıl yapar? Yapıyor işte! Bazı çocuklar 18 yaşında ergenliğe ererken Pio ise, 14 yaşında ergenliğe adım atıyor.





İşlenen günahlar

Genelde çingenelerin yaşamları ‘kolonileşme’ şeklindedir ve kendilerine ait yaşam biçimleri vardır ve ayak uydurmak bir hayli zordur. Bunu şöyle ifade etmek daha doğru: alt tabakanın yaşadığı bir mahalle düşünün ve o mahallenin bir çete lideri tarafından yönetildiğini! Filmde çetelerle iş birliği yapan lideri bir klan başkanı olarak tanımlayabiliriz, zira bir ötekileşme/ötekileştirme söz konusu…


Tabii bu biraz da toplum yapısından kaynaklanıyor. Mahalle yönetimini ortaya koyan film, çingeneleri kadrajına alırken, Pio’nun ne şartlar altında yetiştiğini göz önüne seriyor. Peki, Pio’nun istediği sonucu elde etmesi için her günahı işlemesine ne demeli? Parasızlığın insana birçok şey yaptırabileceğini aktaran yönetmen Jonas Carpignano, büyüme hikayesini çingeneler üzerine dayandırıyor ve ufak bir çocuğun da hayalleri olabileceğini vurguluyor. Ne yazık ki o çocuk hayallerini yaşayamıyor, çünkü kalitesiz bir yaşam sürmesine mecbur bırakılıyor.


Zaman zaman uzaklara dalan Pio’ya imajinasyon çalışması yaptıran ve hikâyeyi bize onun gözünden anlatan yönetmen, adeta onun hislerine ortak olmamızı istiyor. Sürekli at üzerinde giden bir adamı hayalinde canlandıran Pio, kendisinin onu kurtarmaya gelen bir atlı prens olduğunu düşünüyor. O atlı prens aslında bir metafor!





Diyalogların çok hızlı akışı

Bu mizansenle beraber eğlenceli müzikleri birleştiren yönetmen, seyircinin ilgisini canlı tutmaya çalışıyor. Pio'nun gördüğü her şeyi net görmemiz, verdiği kararları daha iyi anlamamız için kamerayı neredeyse Pio'nun omzuna yerleştiriyor, ancak bir yerde filmin büyüsü bozuluyor, zira diyaloglar çok hızlı akıyor. Bazen diyalogları anlamakta ve takip etmekte zorlanıyoruz, bir de o diyaloglar çingene lehçesi olunca hikâyeden iyice kopup gidiyoruz. Filmde orijinal İtalyanca çok az konuşulduğu için, daha önce aşina olmadığımız bir lehçeye şahit oluyoruz. Deyim yerindeyse, İtalyanların mafya ile olan bağlantısını hikâyenin altına gizleyen yönetmen İtalyanlardan ziyade, mültecilerin veya çingenelerin daha tehlikeleri olduklarını ileri sürüyor.


Neo-realizm örneğine uygun bir film

Belgesel niteliğindeki “A Ciambra”, yer yer Sırp yönetmen Emir Kusturica‘nın 1988 yapımı olan “Time Of The Gypsies” (Çingeneler Zamanı) filmi ile bağ kuruyor. 1980’lerin Yugoslavya’sındaki çingeneleri kadrajına alan Kusturica, huzur ve neşe içinde yaşamlarını sürdüren çingenelerin trajik meselelerini ve mutsuzluklarını konu alır. Çingenelerin aşkları, hayal kırıklıkları ve yaşadığı acılar ise filmin anahtar kelimeleridir. Ayrıca filmin, Çingenece çekilen ilk sinema filmi olma özelliği taşıdığını da ayrıca belirtmek gerek. Karakterlerin Yugoslavya’daki küçük köyden çıkıp Milano’da suç örgütüne katılmalarına kadar her şey, detaylıca aktarılır. Tıpkı onlar gibi Pio’nun hayal kırıklıkları ve kederleri beyaz perdeye aks ediyor.


Genel itibariyle, gelenek göreneklerini hiçe saymayan Çingenelerin büyük bölümünün, yönetim düzenlerini korumalardan tutun da, nasıl bir arada kaldıklarına kadar her detayı net bir şekilde A Ciambra’da izliyoruz. Birbirlerinden hiç ayrılmayan ve her işi imece usulü yapan çingeneler ile İtalyan polislerinin sert konuşmaları ise hafızalarımızdan çıkmıyor. Normalde Cadegipti, Cingali, Cinguli, Zingari, Zingaro olarak anılan İtalyan çingeneler ile herhangi bir özdeşlik kurmayan film, Calabria’daki roman (çingene) topluluğunu çerçeveye alıyor ve bunu da ajite etmeden yapıyor.


Sonuç? Yaşanmış gerçek olayları daha önce hiç oyunculuk yapmamış çingeneler üzerine inşa eden film, suçun ana gelir kaynağı olduğu ve örgün eğitimin değerli olmadığı bir kültüre ait bir portrenin resmini duvarımıza asıyor sanki… Gerçekçiliğe dayalı İtalyan sinemasının Roberto Rossellini ile “yapısal realizme” (neo-realizm) kaymasıyla, “A Ciambra” gibi bir filmle karşı karşıya kalıyoruz ve Hollywood filmlerinde izlediğimiz Amerikan rüyası, İtalyan rüyasına dönüşüyor. Bu arada filmin yapımcısının Martin Scorsese olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.


Yazı: Arzu Çevikalp

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.