Gezmek ve vakit geçirmek için AVM’lere gitmemek
Mümkün olduğunca açık havada, parkta, ormanda, doğada vakit geçirmek: Ebeveynlere daha konforlu geliyor olsa gerek ki hafta sonları AVM’ler çocuklu ailelerle dolup taşıyor. Hem alışveriş yapıp, hem yemek yiyip, hem çocuğun oyalanabileceği oyun alanları bulabilme ‘’konfor’’u kısa vadede çok mantıklı gelse de, hiç oksijenin olmadığı bir alanda; yoğun ses, ışık, uyarıcı ve elektriğe maruz kalmak; daha fazla gerilim, baş ağrısı ve yorgunluk olarak size dönecektir.
Paketlenmiş gıdalardan uzak durmak
Vücuda verdiği zararları tartışmasız hale gelmiş paket gıdalar, başta obezite olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Yoğurttan, çorbaya, salçadan, yemek soslarına, bisküviden, çikolataya parlak ambalajları ve her yerde karşımıza çıkan reklamlarıyla bombardımana maruz kaldığımız bu ürünlerden kendimizi ve çocuklarımızı mümkün olduğunca uzak tutmak, sağlığınıza yapacağınız en önemli yatırım olacaktır.
En azından bir öğünü masa başında, ailecek yemek yiyerek geçirmek
Ebeveynlerin yoğun çalışma tempoları ailece yemek yeme alışkanlığını ortadan kaldırmaktadır. Masa başında, ailecek yenilen yemekler çocukların yeme problemlerinden, iletişim problemlerine kadar birçok sorunun doğal olarak ortadan kaldırılmasına destek olacaktır.
Rutinler oluşturmak
Hem yetişkinlerin hem de çocukların rutinlere ihtiyacı vardır. Bu rutinler sayesinde çocuklar kendilerini güvende hissederler ve öz disiplin geliştirebilirler. Uykudan önce yapılan banyo, pijama giyme, kitap okuma gibi basit bir rutin bile hem çocukların hem de sizin rahatlamanıza destek olacaktır. Uyku, yemek, fiziksel aktivite gibi konularda oluşturulacak küçük rutinler sayesinde, fiziksel ve ruhsal olarak pozitif değişim sağlamanın en önemli adımını atmanıza destek olacaktır.
Fiziksel aktiviteyi artırmak
Fiziksel aktivite bireylerin bedensel ve ruhsal gelişimini sağlayan temel araçlardan biridir. Sokakların güvenli alanlar olmaktan uzak yerler haline gelmesi, yeşil alanların ve parkların yok olması gibi sebepler, dört duvar arasında bulunma zorunluluğunu dayatmaktadır. Evde, okulda, iş yerlerinde beton duvarların ardında geçirilen yaşamlar hem yetişkinlerde hem de çocuklarda fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkilemektedir. Bulunan her fırsatta açık havada, doğada özgürce vakit geçirmek, toprakla temas etmek negatif enerjinin boşaltılmasını sağlayacaktır. Obeziteden, kalp damar sağlığına, diyabetten depresyona, hiperaktiviteden kas ve iskelet sağlığına kadar birçok fiziksel ve ruhsal rahatsızlığın çözümü için en önemli faktörler, yaşamınızdaki fiziksel aktiviteyi, doğayla buluşmayı artırmakta gizli.
Şekerden uzak durmak
İşlenmiş şekerin vücutta uyuşturucu maddeyle eşdeğer bir bağımlılık yarattığı ispatlanmış durumdayken, özellikle çocukların yoğun bir şekilde şeker tüketmeye teşvik edilmesi birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Kendiniz ve çocuğunuz için yapacağınız en büyük iyiliklerden biri şekerden ve piyasada şekersiz diye satılan ve sağlıklı olduğu öne sürülerek pazarlanan ürünlerden uzak durmak.
Mutfağı aktif olarak kullanmak
Sağlıklı bir fiziksel ve ruhsal yaşamın ön koşulu mutfakta çocuklarla birlikte daha fazla vakit geçirmek. Burada temel prensip çocukla ebeveynin birebir zaman geçirebilmesidir. Bu baş başa geçirilen zamanda neler yapılacağı ise kişisel tercihlere, zamana ve çevresel koşullara göre değişebilir. Kaliteli zamanlardan birisi de çocuklarla mutfakta geçirilen zamanlardır. Çocukların mutfakta vakit geçirmesi temel matematik becerileri ve dil gelişimleri açısından çok faydalıdır. Ayrıca yeni yemekler yaratmak kendilerine güvenlerini arttırdığı gibi sağlıklı beslenme alışkanlıklarının da temellerinin oluşmasına yardımcı olur.
Ekrandan uzak durmak
Elimizden düşürmediğimiz telefonlar, tabletler, evde hiç kapanmayan televizyonlar, iletişimin önündeki en büyük engeldir. Hareketsiz bir yaşamı da dayattığından özellikle çocukların, onlara model olabilmek adına da yetişkinlerin ekrandan uzak durmaları; başta iletişim problemleri, yanı sıra fiziksel sorunların çözümü için büyük bir adım olacaktır.
Sevdiğiniz insanlarla daha fazla vakit geçirmek
Özellikle büyükşehirlerde iş ve ev arasındaki koşturmaca, en yakın olduğumuz insanları bile uzun süre görmemeye sebep olabiliyor. İnsanın sevdikleriyle geçirdiği vaktin kıymetini anlatmaya gerek yok. Paylaşma, işbirliği, dayanışma gibi duyguların ruh sağlığına yaptığı katkı paha biçilemez. Fırsat buldukça sevdiklerinizle vakit geçirin.
Etkin sohbet etmek
Teknoloji ile kuşatılan hayatlarımızda yüz yüze iletişim giderek unutulur hale geliyor. Görüşmek için bir araya gelen insanlar, birbirlerini sosyal medyadan takip etmeyi sürdürüyorlar. Göz kontağı kurmak, dokunmak, sorular sormak, dinlemek, dinlenilmek hiçbir tuşun gerçekleştiremeyeceği bir etki yaratacaktır. Çocuklarımızın da içinde bulundukları ortamda sağlıklı iletişim kurabilmeyi öğrenebilmeleri için önce bu modellere ihtiyaçları vardır. Çocuklarla kurulan iletişimde araya hiçbir engel koymamak, davranış problemlerinin önüne geçeceği gibi psiko-sosyal açıdan da olumlu katkılar sağlayacaktır.
Esen Acarer Kahya
Psikolojik Danışman
YORUMLAR