İyilik yap, denize at... İyi insan ol, fakat bunu kanıtlamak için uğraşma. Komik duruma düşülüyor. Üzerimize giydiğimiz şeylere, dışarıdan görüntüye önem vermeyi hepimiz severiz ve özen gösteririz. Ancak asıl mesele içeridekidir. Asıl asıl mesele ikisini bir yürütmektedir. Maalesef bunun ikisinin de bir olduğu insan sayısı günümüzde çok azaldı. Yok denecek kadar az. Herkes bir şeylerin derdine düşmüş, karakterini çöpe atmış. Halbuki bir insanın taviz vermediği prensipleri olmalı bu hayatta. İş hayatı, özel hayat ne olursa olsun azıcık ulaşılmaz olmalı ki değer görsün.

Son zamanlarda gözlemlediğim, her şeyin ne kadar çabuk geliştiği, bir okadar da basitleşip kolaylaştığı. Eskiden bir büyüğümüzden izin almak için şekilden şekle girerdik… Bir saygı durumu olurdu, karşımızdakine gösterdiğimiz bir mesafe. Şimdilerde yerini "abi, "abla" kelimeleri alır oldu. E hal böyle olunca insanlar karakterlerinden çıkıp başka bir kişiye bürünüyor ki işleri görülsün. Doğru veya yanlış. Bazen öyle durumlar olabilir ki mecbur kalırsınız ödün vermeye ama bu çaresizlikten olur, mecburiyetten olur ya da bir iş durumu bunu gerektirir. Ancak insanlar bunu o kadar rutin hale getirmişler ki sürekli yalan söylüyorlar, yüzlerinde maske ve karakterleri dışına çıkmalar alışkanlık halini almış. Herkes herkesle samimi ama kimse kimseyi sevmiyor. Arkasından konuştuğun insanın yüzüne güler misin normalde? İş icabı bir merhaba dersin, ayrı, ancak samimi olmazsın. Şimdi bakıyorum da insanlar kim dost, kim düşman, farkında değil ve arkasından konuştuğu insanın sırf işi görülsün ya da ismi "iyilik meleği"ne çıksın diye ne taklalar atıyorlar.

İyilik yap ama kimse bilmesin. Sen bil. İyi insan ol ama sen bil. Bunu insanlar öğrensin diye uğraş verme. Zoraki ve karakterin dışında aldığın ve ya uğraş verdiğin bir şey zaten seni geçici bir süre tatmin edecektir. Er-geç senden gidecektir. Bırak biraz gizemli kal, suratsız kal. Unutma ki bir insanın en büyük sermayesi büyük bir servet, para pul değil, ödün vermediği karakteridir ve eğer düşmanlarınız var ise bu hayatta demek ki bir duruşunuz var demektir.

Zeynep Erkmen Açıkbaş