HT Hayat Anasayfa “Kolikle nasıl başa çıkılır?” diye soranlara ithafen | Hayatın Sesi

Yenidoğan her 10 bebekten 7'si kolik geçiriyormuş. Büyüme ile azalarak kaybolan bu sebepsiz ağlama durumunu neredeyse yaşamayan bebek yok. Peki ya çözümü nedir? Daha bugün çay içtiğim cafede bir beyefendi “Hanımefendi sütünüz yok sanırım, bebek aç ondan ağlıyor!” dedi. Ünlemi özellikle koydum çünkü beyefendi beni azarlar tonda söyledi. Oğlum beş aylık oldu, kolik nöbetlerimiz bitti. Büyüme atağı dönemleri gibi ara ara oluyor ve bugün onlardan biriydi. Beyefendi sorunu buldu, bilgece açıkladı ve öneride de bulundu. “Mama ver” dedi. Mamaya karşı hiçbir zaman olmadım ama bu şekilde önüme servis edildiğinde de edeplice yanıtını verdim. Neyse konumuza geri dönelim.


Genel hatları ile kolik sebeplerine bakacak olursak:


  • Henüz olgunlaşmamış sindirim sisteminden geçen gazın ağrı yapması.
  • Doğum sonrası bebeğin vücudunda azalan progesterone hormonu.
  • Annedeki laktobasil grubu probiyotik eksikliği.
  • Yapılan araştırmalara göre kolik bebeklerin Lactobacillus Reuteri adlı bir probiyotiğe ciddi oranda olumlu yanıt vermiş. Peki ne yapabiliriz ve ben neler yaptım?
  • Öncelikle düzenli ve çeşitli beslenmeye özen gösterdim. Yediklerimi de takip ederek beni rahatsız edip, bana fazlaca gaz yapan yiyecekleri çıkardım.
  • Düzenli olarak masaj yaptım. Acı elma yağı, kantoron yağı gibi solunum alerjisi tetikleyebilecek ağır uçucu yağları kesinlikle kullanmadım. (Aroma terapi masaj yağları doktor önerisi ile kullanılmalıdır.)
  • Doktorumuzun önerdiği bir probyotiği her gün yogurt ile tükettim. Beslenmeme kefir ekledim.
  • Ağlamaların başlayacağı saat belli olduğundan vakit yaklaşınca sevdiği şarkıları çalmaya başlayıp oğlumu giydim ve dans ettim.
  • Anne karnında bir düzeni olan bebeklerin, doğduktan sonra da ihtiyacı belli bir düzeni olmasıymış, bunu oluşturdum.

Bebeklerimiz ağlamaya başladığında biz anneler temel ihtiyaçlarını kontrol ediyoruz. Karnı tok, altı temiz, gazını çıkaralım. İşe yaramadı başa dön. Defalarca başa dönünce de strese girip geriliyoruz. Bu gerginlik de bebeği etkiliyor ve sıkıntısı artıyor. Öncelikle panik yok. Birçok anne yaşıyor bunu ve emin olun geçiyor.




Anne karnındaki hayatın bir döngüsü oluyor. Dairesel ve belli bir düzende hareket eden bebeğin doğum sonrası kucağa alınırken bu dairesel hareketi anımsatarak kucağa alınması kendini güvende hissetmesine katkı oluyormuş. Hayatın ritmine uymak ve sakin olmak da önemli bir diğer unsur.


Sakinliğimizi mümkün olduğunca koruyarak bebeğimizi kucağımıza alıp empati yaparak sakinleştirebiliriz. Konuşmak, şarkı söylemek çok iyi geliyor. Hatta aynı duayı, şarkıyı ya da mantrayı tekrar etmek de düzen belirtisi olduğundan o da çok iyi geliyor. Yanı sıra ikinize de iyi gelen bir müzik eşliğinde bebeğinizi kucağınıza almak rahatlatacaktır.


Ben her gün düzenli olarak bebeğimi giyip onunla dans ettim. Yediklerimi de gözden geçirerek rahatsızlık verenleri hayatımızdan çıkardım. Laktobasil grubu probiyotik de düzenli olarak tükettim. Düzenimiz de oturduktan sonra yavaş yavaş azaldı nöbetlerimiz.


Aranızda farklı yöntemlerle kolikle başa çıkanlarınız var ise yorumlarınızı bekliyorum.


Birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var.


Zehra Dörter

zehradorter.com

@zehradorter

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.