Ahhhh! Şu sevgililer… Eski sevgililer...

Herkesin hayatında “Eğer … olmasaydı, ne mutluyduk şimdi” diyebileceği bir sevgilisi olmuştur sanırım.

Peki ama…

Kürkçü mü olmak zor, her gittiğinde geri dönen tilkiyi bekleyen

Tilki mi olmak zor, her gittiğinde aynı yere dönecek olan?

Her şey bitmişti veya öyle sanıyordunuz.

Yaşanan günler ve geceler...

Aşk dolu sözler yerini kocaman bir boşluğa bırakmıştı.

Bu boşlukta uçamıyorsunuz.

Bocalama döneminde iyileşmeye çalışıyorsunuz.

Yakınınızdaki herkes ilişki profesörü oluveriyor.

Gün geliyor, iyileşiyorsunuz.

Ve tekrar uçmaya çalışıyorsunuz.

Ama...

O gün eski sevgiliniz size dönmek istedi.

Her şey alt üst oldu yine.

Düşünceleriniz, duygularınız, hayatınız...

Bu gerçek mutlu son mu?

Gerçek mutlu son var mı?

Geri dönüşüyle ilgili bir türlü karar veremiyorsunuz…

Yalnızlıktan bıkma geri dönüşümü mü?..

Yoksa gerçekten sizi sevdiği için mi geri döndü?..

Sorular, sorular...

Zihniniz karmakarışık.

Bu durumda ilk yapılan iş arkadaşlarınızın değerlendirmelerine başvurmak olur.

Arkadaşlar, dostlar bazen ilişkiyi daha objektif değerlendirebilir.

Eğer ilk geri dönüşü ise cesaretlisinizdir ki arkadaşlarınız, dostlarınız da sizi cesaretlendirir.

“Ayrılık sebebiniz ne ise onu geçici bir durum olarak kabul edip yeni bir başlangıç yapmaya çalışın” denir genellikle.

Her şey iyi gidiyorsa, HARİKA.

“İşte şimdi, kürkçü mü olmak zor,

Tilki mi?”

Sorusunun yanıt bulacağı dönem başlıyor.

İlişkiyle ilgili aslında ikiniz de hevesli olmalısınız, başka türlü bu ilişkiyi yürütemezsiniz.

İçinizde daha önce yaşadıklarınızla ilgili herhangi bir kin veya kötü duygu barındırmamalısınız.

İşinizin kolay olup olmayacağını düşünüyorsanız, yaşayanların itiraflarına bir göz atın derim.

Uğraşmaya hazırsanız, hiç problem yok.

İlişkiye ara vermek, öncelikle duygusal boşluk arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olacak.

Hepimizin bir sevgi dili var.

Kimimizin sözleri, kimimizin gözleri...

Kimimizin dokunuşu ile belirlenir sevgi dili.

Siz zaten artık sevgi dilinizi kullanacaksınız.

Eminim.

Karar sizin.

Meral Boylu

Fotoğraf: Carsten Tolkmit