HT Hayat Anasayfa Çiğdem Ertikin'le moda hukuku üzerine | Hayatın Sesi

Moda hukukunun moda kısmına hakim bir isimle röportaj yaptık. Çiğdem Ertikin, Nişantaşı Üniversitesi Moda Tasarım bölümü öğretim üyesi.


Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Moda ile nasıl tanıştınız ve şu an moda hayatınızın neresinde?

Modaya olan ilgim çocukluğumdan bu yana vardı ve eğitim hayatım süresince moda tasarım ile ilgili bir kariyer planladım. Türkiye’de tasarım üstüne lisans eğitimimi tamamladıktan İtalya’da moda tasarımı eğitimi aldım. Türkiye’ye döndükten sonra moda tasarım lisansüstü eğitimim sırasında ve sonrasında moda sektöründe çalıştım. Şuan akademisyen olarak çalışmaktayım. Dolayısıyla moda hayatımın tüm dönemlerinde var olan ve olacak bir kavram.


Moda tasarımı öğretiminde özgünlük nasıl ele alınıyor? İlham almak ve kopyalamak arasındaki ince çizgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Moda tasarım eğitim süreci, tasarımcı adayının kendini keşfetmesi gereken uzun ve yorucu bir süreçtir. Bu süreçte tasarımcı adayı bir çok şeyden ilham alabilir. Bu, doğada gözlemlediği bir şey olabileceği gibi, bir şarkı, o gündemde olan bir konu gibi, hayatı boyunca biriktirdiği herhangi bir imgeden esinlenebilir. Dünya modasında olduğu gibi bazen de dönem ruhlarını yansıtacak tasarımlar ortaya çıkartabilir. Dolayısıyla tasarımcı adayı, esinlenme ve ortaya çıkan ürünün kopya olması konusunda kendi içinde çelişkiye düşebilir. Bu noktada özgün bir tasarım ortaya koymak istiyorsa kendi tarzını oluşturması gerekmekte. Bu tarzı oluştururken çok fazla araştırmalı, tüm dünya gündemini okumalı, trendleri sürekli takip ederken kendisinin nerede olmak istediğine karar vermeli, değişikliğe açık olmalıdır. Bulunduğumuz topraklar çok zengin bir kültürel çeşitliliğe sahip. Bir tasarımcı için çok büyük bir sanş. Öğrencilerimize de hep anlatmaya çalıştığımız, moda dünyasında yer edinmek isteniyorsa ilk öncelik etik değerlerini sahip çıkmalı, sonrasında kültürel edinimlerini özümseyerek, çağdaş ve kendi tarzında yorumlayarak özgün ürünler ortaya çıkarmasının mümkün olduğudur.


THY’nin hosteslerin üniformaların tasarımı için İtalyan tasarımcı tercih etmesini nasıl yorumluyorsunuz? Türk bir tasarımcı önerecek olsanız bu kim olurdu?

THY havayolları dünyada bizi gururlandıran, global olmayı başarmış bir firma. Global pazarda moda dendiği zaman ilk akla gelen ülkelerden biri İtalya olduğu için böyle bir tercih yapılmış olabilir. Ancak ismi anılan ülkeler arasında artık Türkiye’nin de artık bir yeri var ve birçok tasarımcı gibi Türk tasarımcılarından biri ile çalışılmamış olması beni de üzdü. Bir markayı tümüyle ele aldığımızda üniformları bir vitrin olarak düşünebiliriz. Bu yüzden bir Türk firmasının vitrinini global platformda ancak bu iklimi anlayan, bilen ve çağdaş olarak yorumlayacak bir tasarımcı yansıtabilirdi. Yurtdışında bizi temsil etmeyi başarmış, tecrübeli, ülkemize değer katan hatta büyük firmalarla işbirliği yapmış birçok tasarımcımız var. Bu isimlerden biri Hatice Gökçe.


Moda Hukuku Enstitüsü’nü daha önce duymuş muydunuz?

Evet daha önce Moda Hukuku Enstitüsü'nden haberdardım. Moda çok yönlü ve disiplinler arası çalışan bir mecra. Dolasıyla bir çok kolu bulunuyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada yeni yeni oturan moda hukuku kavramının yerleştiriliyor ve bunun hakkında bu eğitimlerin veriliyor olması bir akademisyen olarak mutluluk verici.


Gamze Türker

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.