Uluslararası Geri Dönüşüm Bürosı'nun verilerine göre dünya nüfusunun %70'i ikinci el giysi giyinmeyi tercih ediyor. Kumaş mukavemeti test edilip onaylanmış, kimyasallardan arınmış, benzersiz, bilinen markaların etiketini taşıyan uygun fiyatlı giysilere dair yanlış inançlar ise geçerliliğini giderek yitiriyor. İşte 6 başlıkta o yanlış inançlar.
1- Başkası giymiş, kirlidir o!
Hiç giyilmedikleri için yeni giysilerin ikinci el giysilerden daha temiz olduğunu düşünüyoruz. Oysa yanılıyoruz. Çünkü o yepyeni giysiler de deneme kabinlerinde başkaları tarafından defalarca deneniyor. Yeni, temiz olmayı garantilemiyor.
2- İkinci el giymek pintiliktir
Maddi durumu yeni giysi almaya yetmeyenlerin ikinci ele yöneldiği düşüncesi giderek geçerliliğini yitirmekte. Bunun başlıca iki nedeni var: Her şeyden önce, vitrinden alınan kıyafetin aynısını taşıyan birine rastlama ihtimali vardır. Oysa ki ikinci el kıyafetlerde bu ihtimal yoktur, bu da kıyafeti tek ve biricik kılar. İkincisi, bir çantayı vitrindeki fiyatının onda biri fiyatına almak mümkünken, bunun için bir servet ödemek pek akıllı hissettirmiyor.
3- İkinci el giysi kötü kokuyor
Yeni giysilerdeki plastik ve sentetik maddelerinin yaydığı, ''yeni'' hissi veren kokunun daha cazip olduğu doğru. Ancak bu ''yeni'' kokusu birçok zararlı kimyasaldan kaynaklanıyor. Kanserojen madde içeren kumaş boyası, bunlardan sadece biri. Oysa ikinci el giysi, önceden giyilip yıkandığı için zararlı kimyasallardan arınmış oluyor.
4- İkinci el giysi yıpranmıştır
Yeni giysinin ne kadar dayanıklığı olduğunu, ne zaman yıpranacağını bilmek mümkün değil. Oysa ikinci el bir giysi önceden giyildiği, yıkandığı, kurutulduğu, ütülendiği, güneşe maruz kaldığı vs. için zaten test edilmiş durumda.
5- Aradığını bulmak çok zor
İnternette ikinci el giysi satan mağazaları bulmak çok kolay. Tek gereken ne aradığını bilmek ve aradığına uygun anahtar kelimeyi yazmak. Sonrasında mağazaya gidip kıyafeti yakından görerek ve deneyerek satın almak mümkün.
6- Eski sahibinin enerjisi üzerinde kalmıştır
İkinci el giysi satın almaktan çekinmenin bir nedeni de "eski sahibinin enerjisinin, giysinin üzerinde kaldığı" fikri. Ancak "eşyalara enerji geçmesi" gibi metafizik bir açıklamayı, yine bu mantığın kendisi çürütüyor: O halde, üretim aşamasında çalışan kişilerin enerjileri de dokunma yoluyla yeni elbiselere geçiyor. Yükledikleri enerjinin ise olumsuz çalışma koşulları ve aldıkları düşük ücret nedeniyle pek olumlu olduğu söylenemez. Buna, satın alandan önce kabinlerde giysileri deneyen kişilerin enerjisini de eklemek gerek. Her iki durumda da, çeşitli yöntemlerle eski giysilerin üzerindeki enerjileri dağıtmak mümkün.
YORUMLAR