X

İkizden ikize transfüzyon sendromu nedir?

İkiz gebelikler ilgi çekici oldukları gibi aynı zamanda anne ve bebekler açısından bir takım riskler de içerirler. Bu risklerden biri de ikizden ikize transfüzyon sendromudur. Neden geliştiğine dair çok fazla bilgi sahibi olunmayan bu sendrom bebekler açısından çok ciddi sonuçlar doğurabilir. İkizden ikize trasfüzyonun önleyici bir tedavisi yoktur ancak düzenli takip edilebilir ve duruma göre planlama yapılabilir.


Tek yumurta ikizlerinin, monokoriyonik olanlarında yani tek plasentayı paylaşan ikizlerde görülür. Görülme oranı yüzde beş ile on arasındadır. Monokoriyonik ikizler tek bir plasentayı iki farklı kordondan beslenerek paylaşırlar ve kordonlar arasında damarsal ilişkiler bulunur. Bu damarlar arasında akışın bozulmasıyla ikizden ikize transfüzyon sendromu oluşur.


İİTS'da bebeklerden biri kanı diğer bebeğe pompalar ve bu bebeğe “verici bebek” denir. Pompalanan kanı alan bebeğe ise “alıcı bebek” denir. İkizden ikize transfüzyon sendromu, akut durumlar dışında yavaş ilerleyen bir sendromdur ve genellikle gebeliğin ikinci trimestrinde ya da üçüncü trimestrin başında görülür.


İİTS'yi akla getiren, gebede oluşabilecek bulgular şöyledir:


İİTS'yi akla getiren, ultrasonda rastlanabilecek bulgular ise şöyledir:


Bu bulgular İİTS göstergesi olabileceği gibi başka durumlarla da ilgili olabilir. Bu nedenle İİTS olasılığı görüldüğünde düzenli ultrason takibi yapılarak durum değerlendirilir.


İkizden İkize Transfüzyon Sendromu’nun tedavisi nasıl olur?

İİTS çok farklı şiddetlerde olabilir. Akut olarak gelişebildiği gibi, hamilelik süresince yavaş yavaş da ilerleyebilir. Bu nedenle yaşama oranları yüzde yirmi ile yüzde seksen arasında değişmektedir. İİTS tanısı konduktan sonra doğuma kadar gerekirse haftada bir ultrason kontrolü gerçekleştirilmelidir.


En sık kullanılan yöntem amniyotik sıvının tahliye edilmesidir. Annenin karnından iğne ile girilerek alıcı bebeğin kesesindeki sıvı azaltılır. Bu işlem gerektikçe yapılır. Bu işlem yüzde sekiz oranında komplikasyonla sonuçlanabilir. Bu komplikasyonlar enfeksiyon, erken doğum, zarların yırtılması ya da plasentanın ayrılması olarak görülebilir. Bu yönteme göre daha yeni ve daha nadir kullanılan bir diğer yöntem de lazer uygulamasıdır. Lazer ile plasenta damarlarında oluşan farklı akıma engel olunması amaçlanan bu yöntem, daha risklidir ancak amniyotik sıvı tahliyesiyle benzer yaşam oranlarına sahiptir.


Diğer bir tedavi yöntemi ise keseler arasındaki zarın yırtılarak, sıvının serbest dolaşımını sağlamak ve suyu azalan bebeğe bir miktar avantaj sağlamaktır. Yüksek başarı sağlanan bu yöntem ağır ilerleyen İİTS'da ve erken doğumun ertelenmesi için çabalanan gebeliklerde sık kullanılır.


İkizden ikize trasfüzyon sendromunun görüldüğü ve doğumla sonuçlanan vakalarda, doğumdan sonraki 48 saat içinde bebeklerin nörolojik olarak detaylı olarak incelenmeleri gerekmektedir.



Referanslar: "İkizden İkize Transfüzyon Sendromu Ve Hemşirelik Yaklaşımları" (2008) Özlem Demirel Bozkurt, Ümran Sevil. Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu.


Şuradan alındı: http://hemsirelik.maltepe.edu.tr/dergiler/cilt1sayi2aralik2008/60_68.pdf

Dr. Alper Mumcu “İkizden İkize Transfüzyon Sendromu (TTTS)".