X

Önce her şeye heyecanla bakmaya başlıyorsunuz, neredeyse nişanlınızla tüm sohbetler o muhteşem rahat koltukta neler yapacağınıza bağlanıyor. Ancak bir gerçek var ki ister manevi ister maddi destek olsunlar, etrafınızda sürekli seçtiğiniz her şeyi eleştiren ebeveynler olacak.


“Kız tarafı” ve “erkek tarafı” tanımlamaları var, kabul edin!


Kız annesi, yıllardır yaşadığı tecrübelerden yola çıkarak şöyle müdahale eder :


Erkek annesi evinden giden oğlunun ve cebinden çıkacak paranın acısıyla:


Oysa iki kişi evleniyor değil mi?

İmzayı iki kişi atıyor?

Memur sadece ikisine soruyor öyle değil mi?


Evet – Evet – Evet dediğiniz duyuyorum… Kimse dönüp “çocuklar sizin hayalleriniz ne renk?” diye sormuyor.


Ben bu evlilik sürecinde iki şeyi anladım:

Birincisi; evlenmek istiyorsanız önce “sevgili” iken güzel bir ev hazırlayın sakin ve sessizce, sonra çıkın ortalığa ve “evleniyoruz biz” deyin ve o süreç sadece gelinlik – damatlık satın alacağınız eğlence süreci olsun. Aksi halde gerçekten o duyduğunuz travmatik “koltuk yüzünden ayrılma” hikâyesini yaşarken bulabiliyorsunuz kendinizi…

İkincisi ise; çocuğumun daima önce mutluluğunu paylaşacağım, mutsuzluğunu değil. Ve çocuğuma her yaşında mutlaka bir kere hayallerinin rengini soracağım.


Bu sürecin en can alıcı noktası durmadan değişen ebeveyn kararları. Öyle ki artık bir yerden sonra ya ilişkiniz son bulacak ya da her şey somut olarak önünüze gelene kadar inanıp hayal kurmayacaksınız.


Bekâr kızlara tavsiyem:


Evlenmek isteyenlere net bilgi: minumum 40.000TL – Maksimum 80.000TL arasında bir harcamanız oluyor.


Bu yolda olan herkese kendim için en çok istediğim şeyi diliyorum: “kolaylık ve kahkahalarla dolu olsun”.